Yaşadığımız günlerde tam 3. Sayfaya göre bir haber geçmektedir. Türkiye çapında 500,000 mağduru olduğu söylenmektedir. Kendimde Kozza Termal mağduruyum. Üstelik elimde Türkiye Cumhuriyeti’nin vermiş olduğu hisse tapusu da mevcuttur.

                Kozza termalin tanıtım broşürleriyle ilgili yapısını anlatmaya çalışayım.

  • 1+ 1, 2+1, 3+1 (vip) daireler bulunmaktadır. Her bir daire 1/35 hisseli olarak satış sunulmuştu.
  • Tesiste toplam 484 daire olup, bu da tam 16.940 hisse demek oluyormuş. Tesisten yılda müşteri garantili 68.000 kişi yararlanacaktı. Bunun yanında tesisin işletmesi de yine şirkete aitti. Tesisteki işletmeler ya kiraya verilecek yadaşirket kendisi işletecekti.
  • Hisse sahiplerinden aidatta alınmakta olup; 1+1 Daireler 60 Euro, 2+1 daireler 75 Euro, 3+1 daireler ise 100 Euro aidat ödeyecekti.
  • Tanıtımın 17. Maddesinde Teslimat tarihi; 01 Eylül 2013 olarak açık bir dille belirtilmiş, bu süre içerisinde teslim edilmediği takdirde her dönem için 200.00 TL üyelerine şirket tarafından cezai şart olarak geri dönme yapılacağını bu sözleşmelerde ve taahhütnamelerde garanti altına alınır denmektedir.

 2013-2014’lü yıllarda üyeler olarak oldukça müsamahakâr davrandık. Aidatlarımızı ödedik. “Canlalrı sağ olsun, bir takım engeller çıkmıştır. Dedik. Yıl 2018 hâlâ bir şey yok.

             Hakkımızı ferdi olarak aramaya kalktık. Gerek Kayseri, gerekse Nevşehir temsilcileriyle görüşmeler yaptık. Sonuç yok. Dikkate şayan olay ise tüm bu olanlara rağmen Kayseri temsilciğinden yıllık aidatımızın istenmesiydi.  Cevap olarak; Tabii verelim. Aidat makbuzunu belge olarak saklarız. Dememiz üzerine Hiç makbuz talep etmeyeceksiniz. Dahası bankaya parayı yatırırken de aidat demeyeceksiniz. Sadece parayı yatıracaksınız. Demesi üzerine Kayseri’ye genel merkezlerine gittim.

             Aynı lafları söylediler. “Ne yapıyorsunuz? Sözleriniz bile yasal değil dediğimizde ise; “Git bildiğin yere şikâyet et.” Demeleri enteresan olduğu gibi insanın aklına; “Güvendikleri yerler mi var?” Sorusunu ister istemez getirmektedir.

              Bu durumda hakkımızı Türkiye Cumhuriyetinden, hukuk sisteminden istemek durumunda olduğumuzu talep etmekteyiz. Burada şunu anlıyorum. Sadece Kozza şirketi değil daha da varlar. Zira Türkiye çapında bu tür mağdurların sayısı 500.000 kişi civarında olması, Mağdurların kamu oyu desteğini de arkasına alması demektir.

Hepsinden önemli olan ise; Bizim şirkete ve Devletimize güvenmemizdir. Ben hâlâ hakkımızın savunulacağına ve devletimizin bizleri mağdur etmeyeceğine inancım tamdır. Zira vatandaş devletine inanmak ve güvenmek zorundadır. Devletimizin verdiği hisse tapusunu taahhüt edip vermeselerdi biz bu işe ta başından beri girmezdik.

Devre mülklerin dünyadaki konumu ve özellikleri.

               Orta ve alt gelir düzeylerine hizmet veren bir sektör olarak karşımıza çıkmaktadır. Pahalı tatil yapamayan ailelerin, nispeten ucuz olan devre mülk almaları yıllık tatillerini geçirdikleri gibi evlatlarına da güzel bir miras bırakma fırsatı sunmaktadır. Yöresel ekonomiye bir sirkülasyon ve  yine yöresel istihdama yardımcı olmaktadır.

                 Bu yüzden Amerika Birleşik Devletlerinde ve Avrupa’da oldukça yaygındır. Hatta bazı ailelerin birden fazla devre mülkü bulunmakta ve hayatlarını renklendirmektedir. Bu olgusu özellikle emekliler için çok güzel yaşam fırsatları sunmaktadır. Rusya dünyaya açılmazdan önce Kırım’da böyle yapılar yapmış ve insanlarının hizmetine sunmuştu.

Devre mülkün Türkiye’de ki fonksiyonları

Devre mülkleri ülkemizin kalkınmasında en önemli konulardan biri olarak görmek gerekir. Yazımın başında da bahsettiğim gibi orta ve alt gelir halk kitlelerine tatil yapma imkânı sunması gerçekten çok önemlidir.

Kendimi örnek vereyim. 28 Yıl Devlette çalıştım. İki çocuk okuttum. İnanın tatil aklıma bile gelmedi. Sadece akraba ziyaretlerini tatilden saydık. Geçti gitti. Zira keyfen tatil demek bizim için 2-3 ay ailenin direksiyonunu toplayamamam demekti. Bu arada eşi de çalışanların bazen tatile gittiklerini duyardık. Bu arada tatillerini çalışarak değerlendiren insanlarımızı da unutmamak gerekir.

                  Yurdumuz güzelliklerle doludur. Emin olun yabancılar daha iyi keyfini sürüyor. Kendim Antalya ve Kıbrıs’ı asker olarak görmüştüm.

                   Devre mülkleri değerlendirirken iç turizmde görmek gerekmektedir. İnsanların daha iyi kaynaşması, masraf yapması, devre mülklerin bulunduğu kentlerde; Bakkalların, lokantaların ve bunlar gibi kuruluşların kazanacağını da unutmamak gerekir.

Esas kazananın inşaat sektörü ve turizm sektörü olacağı açık bir gerçektir. Bu sayede ekonomi canlanacak; Manzara, huzur, deniz, kaplıca gibi yüzlerce birbirinden farklı yerleşkelerin açık iş gibi durduğu görülmüyor mu? Burada yetişen ve gelişen şirketlerin yurt dışına taştığını düşünün ve ülkemizi işte böyle kalkındıracaklarına inanıyorum.

                    Bu konuyu size örneklemek isterim. Bir Almancı ablamız Avusturya’da bir köye turist olarak gider. Gittiği köyün normal sıradan bir yer olduğunu söylemişti. Bahçesi ekilip dikilmiş, sütü, yoğurdu ve diğer ihtiyaçları köyden temin etmek mümkündü demişti.  On gün kaldım. O köy Tempolu hayatımda bana güzel bir suhulet limanı olmuştu. Bunun yanında yine aynı köye gitmeyi planladığını da söylemişti.

                    Türkiye’nin hem de özellikleri olan kaç bin köyü var bakmak gerekir. İşsize iş gerekir, Türkiye’ye kalkınmak gerekir. Köyden kente göç nedeniyle bu özellikli köylerimiz de boşalmakta, birçok taş ev terk edilip yıkılmaya bırakılmaktadır.

                     Devamlı yazılarımda milli envanterimizden bahseder dururum. Evet, bu konuda milli envanterimizden sayılabilmektedir. Zira böyle bir oluşum insanlarımıza huzur ve iş sunacaktır.

Devre mülk konusu gerçekten önemlidir. Fakat en önemli olan Adalet ve güvendir. Samimiyette önemlidir. Lâkin samimiyetsizler ve şahsi menfaatlerini onurlarının dahi önünde görenler için bizim kanunlarımız vardır. Haram-Helal meselesini sadece inananlar için mi? Diyeceğim ama Kuran-ı Kerimde; “Siz hesap gününün gelmeyeceğini mi sanıyorsunuz.” Denmesi haksızlık yapanların bir sefer daha düşünmelerine vesile olmasını diliyorum. Devletimizden devre mülk zedelerinin mağduriyetinin giderilmesini ve bu konunun kalkınmamızda göz önünde bulundurulmasını arz ediyorum.

KOZZA TERMAL BÜROŞÜRLERİ VE YAPILAN GÖSTERİLERDEN KARELER