DOĞA ÇÖP ÜRETMEZ

Çöp, atık malzeme, hiçbir işe yaramayan demektir. Bir cismin olması istenmeyen yerde bulunması da çöp demektir. Yemek tabağında, yine yemektir. Tabağından yere dökülmesi yemeği çöp haline getirir. “Zülfün teline kurban olduğum” dese de, zülfün teli yemeğin içinde çıkarsa kıl olur, çöp olur.

Oysa doğa bu işi çok güzel bir şekilde çözmüş. Her yıl dağlarda, kırlarda önceki yıllara ait kuru otlar, gazeller ve bitki atıklarını biz insanlar gibi çöp olarak değerlendirmemekte ve onların işlevselliğini devam ettirmektedir.

Hava ile toprağın buluştuğu nokta güneşinde katkısıyla çok sıcak ve kuraktır. Anızlar ve bitkisel atıklar toprağın en üst tabakasını güneşten ve diğer zarar verici etkilerden korumak için bir bariyer olşturur. Beyazımsı renkleri sayesinde güneş ışıklarının büyük bir kısmını yansıtır. Sıcağı bünyesine çekerek toprağı korurlar. Su ve rüzgar erozyonunu kendi cüssesince durdurmaya çalışır. Bir anaz parçası yerinde hayatın başlamasına yardımcı olur. Bu konuda benim gözlemlediğim, bitki boyutunca gazel yaprak ve atık tutmaktadır. Rüzgarın getirdiği toprağın, çürümekte olan gazellerin varlığı, yağan yağmurlardan nasiplenen bu flora parçası, orada bir fauna oluşmasını sağlamaktadır. Bunun içindirki, Meşe toprağı, iğde toprağı, alıç toprağı gibi habitatlarda verimi yüksek kıymetli topraklar oluşmaktadır. Nedeni floranın çalışmasıdır. Bir deyişle doğada çöp dediğimiz atklar dönüştürülmektedir.

Anızlar ayrıca geçen yıllardan kalan ve dökülmeyen bitki tohumlarını da muhafaza etmektedir. Haziranın 15’inden sonra bitkiler kurumuş otlara dönüşmektedir. Küçükbaş hayvan sürüleri içinde selülöz öğırlıklı bu gıdalardan yararlanmaya çalışıyorlar besin takviyesi olmayan sürülerin gelişimleride sadece anatomilerinin zoraki gelişmeleriyle ve midelerini teskin etmeye çalışıyorlar. Bitkilerde kalan yağlı tohumlar bu yüzden; Böcek dahil, kuş, ot obur hayvanlar için elzem oluyorlar.

İnsanlar doğadaki anızları yakın yerlerine gömerse,  doğaya çok zararları olan istilacı türlerle mücadele etmiş olacak, anız yangınlarını bir deyişle orman yangınlarını önlemiş olacaklar. Gömülen anızlar toprağı yumuşatırken yağış mevsimlerinde yağan yağmurları bünyesinde bir sünger gibi tutup, yağışın olmadığı zamanlarda yavaş yavaş toprağa iade ederek toprağın nemini bir nebze korumuş olacaktır.  Bu anızlar çürüdüklerinde ise toprağa güpre olacaktır.

Gelelim evsel çöplere; 2000’li yılların başında  bir proje yasa tasarısı hayata geçirilmeye çalışılmıştı. “Çöp öğütücüleri” Evsel çöplerin çok büyük bir kışmı öğüttücülerden geşirilerek lağım sistemine verilmesi ile atık çöp miktarının hatırı sayılır bir ölçüde azalması sağlanmaya çalışılmıştı. Böylece lağım sularının da daha zengin içerikli olması sağlanacktı.

Ayrıca, kullanım frekansı yüksek olan bu sistem gelişim yoluyla teknolojimizin de gelişmesini sağlayacağı gibi Satıcı, kurye, servis ve bakım konularında birçok istihdam gerçekleşecekti. Olmadı. Sonra da unutulup gitti. Nedenini bilmiyorum. Bu öğütücüler hali hazırda Avrupa ülkeleri ve Amerika’da kullanılmaktadır.

Bahçeli evimizde ikamet ederken organik atıkları Bahçede ayırdığım yere gömüyordum. Bizlerin atık malzeme dediğimiz tüm atıklar enerjiye de dönüşe bilmektedir. Bu sistemden, dolayısı ile fermantasyon dan sizleri kısaca bilgilendirmeye çalışalım. Fermantasyon Fransızca bir kelime olup, mayalanma anlamı taşımaktadır. Fermantasyon doğanın en büyük dönüşüm motorlarından biridir. Çürümenin hiç olmadığı dünya hayal edin sonuçları ne garip olurdu.

Atıklardan enerji üretmek isteyenler ilk önce muhtemel yakıt paralarını hesap etsinler. (Bahçeli ve özel mülklerde uygulana bilirliğinin daha yüksek olduğuna inanıyorum.) Kuruluş sermayeniz bu parayı bile bulmaz.

Bahçenin pek kullanılmayan ölü bir alanına 3-5 metre kare, bir metre yükseklikte havuza benzer bir yapı yapın.

Soba borusundan betonla doldurulmuş, ortasındaki yerleştirilmiş borudan inşaat demiri de olur, döner ve ağır bir silindir.

Havuza yetecek tadar hortum.

Havuzun ala bileceği kadar; Gübre, gazel, mutfak atığı vs. Organik atıklar.

Küçük boy bir devri daim pompası ve evin içine döşenecek tesisat.

Gübre havuza serilirken; hortum dolaştırılarak serilir ve sulanır. Bu arada silindir yapılmış kısımları sertleştirir. Havuz aynı bu durumda doldurulur. En sonra havuzun üzeri naylon bir örtü ile örtülür. Havuzun içine serilen hortumlara havuzun duvarlarından çıkışlar da sağlanır.

Belli bir süre sonra havuzda fermantasyon başlar. Devri daim motoru ile fermantasyonda ısınmış su hedef yerleri ısıtmaya başlar. Bu ısıtma 7/24 devam edeceği, sıcaklığın 50-80 derece olacağı için bence başarılı ve oldukça ekonomik bir sistemdir. Sistem aynı zamanda metan gazı da ürettiği için bu yönü de değerlendirile bilir.

Seracılara sormak isterim. Seralarınızın hemen yanında veya içinde bu sistem uygulana bilir mi? Bence uygulana bilir. Hem siz kazanırsınız hem de milletim kazanır.

Aynı sistem bazı besi ve süt çiftliklerinde de kullanılmaktadır. Zaten böyle işletmeler gübre temizliği yapmak zorundadır. Hayvanların bulunduğu bölgelerdeki topraklar kazınarak gübre ile doldurulmaktadır. Sistem yine aynı, ıslatıp sertleştirmek. Serilen gübrenin üzeri toprakla örtülmektedir. Civardaki gübreler temizlenirken, fermantasyona uğrayan gübrenin sıcaklığı toprağa geçmektedir. Özellikle kışın toprak alışılandan daha sıcak olduğu için hem hayvanlar rahat edecek ve bazı hastalıklara yakalanma riskleri azalacaktır. Hayvan toplanma bölgelerinde su birikmeyecek ya buharlaşacak yada toprak kısa bir zaman sarfında suyu emecektir. Bir defaki zamana da hatırı sayılır yanmış gübre-toprak karışımı elde edilmiş olacaktır.

Aynı fermantasyon olayını çok büyük bir yerleşkede uygulamışlar. Size bu projeden bahsedeyim. Henüz fermantasyona uğramamış organik atıkları özel tekniklerle büyük bir alana sermişler. Bu durum projeyi uygulayan belediye içinde ekonomik bir değerlendirme olduğunu düşünmemiz gerekmektedir.  Hazırladıkları bu alan arıtmadan çıkan sularla hazırlanıp devamlı sulanması da suların güzel bir şekilde değerlendirildiğini göstermektedir. Netice; Hatırı sayılır devasa bir park yapmışlar. Tenis kortları, basketbol, voleybol, koşu alanları, bisiklet parkurları vs.  kaffeler, dinlenme yerleri…  Hatta metan gazı çıkış yerleri ve bunların değerlendirmelerini de düşünüp uygulamışlar.

Proje tamamlandığında başka arazilere aynı işleme tabi tutarak yörelerinde yeşil alanları çoğaltma çabalarını gösterirken organik atıkları en güzel bir şekilde değerlendirmişler.

Son olarak, yaşam alanlarımızdaki istilacı bitkilerle mücadelede yine aynı sistemi uygulamamız gerçekten manidardır. Zararlı tohumları, asalak böcek ve bitki mekânları gübre ile karıştırılıp, sulanıp üzerleri naylon ile kapatılır. Fermantasyonun ve güneşin katkılarıyla naylonun altında hiçbir şeyin dayanamayacağı bir sıcaklık oluşur.

Bu makale dizimiz çeşitli adlarla devam edecek gibi duruyor. Fermantasyon konusu çevreyi ve tüm kesimleri birinci dereceden etkileyen bir konuydu. Hepinize sağlıklı günler dilerim.