İran’a ambargo döneminde Babek Zencani ve Reza Zarrabler

       Bu hafta Iran ile 5+1 ülkelerin (Amerika, İngiltere, Fransa, Çin, Rusya, Almanya) arasında nükleer görüşmeleri sonrasında anlaşma sağlandı. Bu anlaşmanın dünyada, özellikle bölge ülkelerinde önemli gelişmeler ve denge değişikliklerine neden olacak.

      Bu yazıda sadece bu anlaşma öncesindeki Babek Zencani ve Reza Zarrab'ın uluslararası kara para, Altın kaçakçılığı, hayali şirketler adı altında bir sistemin çalışması incelenecek.

     Amerika ve batılı devletler, İran yönetimini baskı altında tutmak amacı ile İran’a ambargo yapıldı.

Böylece,  İran’ın dünyada ve bölgedeki politikalarını pasifize edilmeye çalışıldı.  Bunu da İran’ın nükleer çalışmalarını bahane ederek yapıldı. Bu ambargoyu kademe kademe ilerleterek İran üzerine baskı artırıldı. En son aşamada, en can alıcı ve İran'ın ekonomisini tamamen durma noktasına getiren, İran merkez bankası ambargosu yapıldı.

Peki, bu ambargolar ile neler sağlandı? İran buna karşı ne yaptı?

1: İran’ın en büyük ihracatı ve ekonomisinin maddi kaynağı olan petrol ve gaz satışını yapamaması amaçlandı. İran buna karşı Petrol ve gazini çok düşük fiyatlardan kara borsada ve kaçak yollardan satma yollarına gitti. (petrolün varil fiyatı 130-140 dolarken İran 12 dolara kara borsada sattı).

Bu satışı İran kendi hükümeti ve resmi yollardan yapamadığı için,
bu amaçla Babek Zencani gibi aracı kişi tarafından yapıldı.
2: Satılan bu petrol ve doğal gazin parası İran merkez bankası ambargosu olduğundan, İran’a transferi resmi yollardan yapılamamaktaydı. Peki, bu paralar ne oldu?

A: Gana ve güney Afrika gibi ülkelerden alınan altınlar, Türkiye üzerinden İran’a gönderildi (Türkiye’de altın ihracatının tavan yaptığı dönem bu nedenden dolaydı).  Buda ya kargo uçakları veya İstanbul Atatürk hava alanındaki eli siyah çantalı, 30 kilo altın taşıyan 25-30 kişilik kuryeler tarafından yapıldı. Bu kişiler pasaport fotokopisini çıkış sırasında gümrük memurlarına ve polise teslim ediyorlardı.
B: Nakit para olarak Türkiye’deki Banklar üzerinden İran’a Transferi yapılıyordu.

C: Bir kısım paraları Türkiye’de tutarak, İran’ın ihtiyacı olan ithalatın ödemelerinin yapılması. Özet olarak İran merkez bankasının Türkiye’ye taşımış oldu desek yanlış olmaz. 17 Aralık olayında Halk banaksındaki 45 milyar dolar İran parası bu para. Veya zaman zaman çeşitli yerlerde Türkiye’ye kaynağı belli olmayan 10 milyar dolar veya 8 milyar dolar girdi denilen paralar bu paralar. 
 Bunlarda Reza Zarrab ekibi tarafından sağlandı.

Babek Zancani kimdir?  Aileden hiçbir mal varlığı olamayan. İran devrim zamanında hiçbir katkısı olmayan, ancak bir dönem İran savunma bakanın şoförlüğünü yapan, ondan sonra o sayede merkez bankasında işe başlayan bir kişi
Reza Zarrab kim?  son derece varlıklı bir ailenin küçük oğlu olan. Babası ve kardeşleri Dubai merkezli uluslararası altın ve kara para ticareti yapan uluslararası şebeke bağlantılı bir şirket. Dünya çapında çok güçlü, ağırlığı olan ve birçok yasal olmayan işleri yürüten bir şirkettir.

Peki, bu sistem hangi ülkeler üzerinden yürütülüyordu?

1: Dubai: ilk bu sistem Babek Zancani tarafından Dubayı üzerinden yürütülüyordu. Anacak batılı ülkeler özellikle Amerika tarafından Dubai’ye baskı sonuncu bu sistemi Başka ülkeyi aktarmaya çalışıldı.

2: Gürcistan: Dubai den sonra Gürcistan üzerinde yapılmaya çalışıldı. Gürcistan’ı seçme neden bankalarının çoğunun uluslararası sisteme direk bağlı olmaması neden ile kara paranın izinin kolay kayıp olması ve Gürcistan’daki paralarının çoğu kara para olmasıydı. Ancak bu iş Gürcistan’daki güvensizlik, riskli ülke olması, bati ile direk olarak çok ve geniş bağlantı olamaması( İstanbul hava alanının, Tiflis hava alanın ile karşılaştırırsak sanırım yeterli kader bilgi sağlamış oluruz) neden ile yürütülemedi.

3: Türkiye: Uluslararası bağlantısı çok geniş olduğu, bankalarını güvenli olduğu gibi birçok neden sayabiliriz.

İran’ın paraları Türkiye’ye bavul veya bankalardan transfer ile sağlanıyordu. Peki, Türkiye üzerinden neler yapılıyordu?

A: İran’da ihtiyacı olan kısım İran’a transferi sağlanıyordu.
B: Türkiye’de tutulan kısım, en son Halk Bankasında biriktiriyorlardır. Bu biriken ya İran’ın başka ülkelerde ödemeleri yapılması için kullanılıyordu ya Türkiye’de kurulan şirketlerin Türkiye adına sipariş edip ancak Irana gönderilen malların ödemeleri yapılıyordu.
Bu işlerin Türkiye ayağını Reza Zarrab tarafından sağlanıyordu.

Normalde bu işlemler Türkiye ekonomisine katkı sağalıyordu. İran paraları Türkiye’de birikiyordu, Türkiye bu para transferlerinde özellikle son dönemde Halk Banaksı çok kar sağladı. İran ithalatı Türkiye’de kurulan şirketler tarafından sağlandığı için bu şirketlere kar sağlanıyordu. Bunlar gibi birçok kar sağlayan etken sayılabilir.

Ancak bu resmi olarak yapılmadığı, çok yüksek rakamlı işlemler olduğundan hükümette ve yüksek makamlarda bağlantı, bilgisi ve onayı olmadan yapılamamaktaydı. Bu nedenle bazı kişiler tarafından bu işlemlerden kendilerine de kar sağlama yollarına girmeye başlıdandı. Bu bölüm 17 Aralıktaki olaylarda uzun uzun üzerinde konuşuldu.

Bu işlemlerden herkes kâr sağlıyordu, tek zarar eden İran halkıydı. Petrolü varili 130-140 dolar yerinde 12 dolara satılıyordu. Bu 12 dolardan Babek zencaniler, Reza Zarrablar, onların ortakları ve bağlantıları doyduktan sonra geri kalan cüziyi miktar İran halkı için kullanılıyordu.
Bu sistem İran’ın ekonomisini çökmeye doğru yaklaştırdı. Halk tarafından Ruhani cumhurbaşkanlığına seçildi ve Ayetullah Ali Hamaneyi tarafından bu sorunun çözülmesi için ona yetki verdi. Görüşmeler başlandı ve bu toplumdaki sulun gibi, halkın kanını emen Babek Zencani tutuklandı ve şu anda ceza evinde.

Büyük ihtimalle idamı beklenen Zencanin neden hala bekletiliyor?  

1: Onun bağlantılarını öğrenmek istenilmesi. 2: İran paralarının bir kısmini nerede tutuğunu açığa kavuşması için bekletilmektedir. Bu paranın sadece bir bölümü 12 milyar dolardır. İran paralarını Babek Zencani'nin nerede tutuğunu tespit edilemiyor.
Burada akla gelen sorular:

1: Acaba bu kişiler İsveç veya Hollanda’da olsalardı ayni şeyleri yapabilirler miydi?
2: Acaba bunların yaptıkları bir ticari faaliyet mi? yoksa sistemi kendi çıkarları için kullanmamı?
3: Acaba Reza Zarrab Türkiye’yi zarara mı uğrattı? Uğrattıysa sistem buna nasıl izin verdi?
4:  Acaba bu işler idea edildiği gibi sadece Reza Zarrab ve o dört bakanın yaptığından mı ibarettir?
 O dönemde başka yolsuzluk, hayalı ihracat, hayalı şirket kurma, ihale yolsuzluğu, Banka içini boşaltma…. Gibi faaliyeti olan olmadı mı? Varsa onlar neden gündeme gelmiyor?           
                          
                                                                    Ali Haydar
                                                                   18.07.2015