Sabık kurmay başkanlarından biri;

    ‘Asker kaçıyor(!)’ demişti

   İnanamamıştık, asker kaçmazdı. Hele bu Türk Askeri olunca asla kaçma söz konusu olamazdı.

   Her milletin askeri kaçabilirdi, ama Türk Milletinin özü olan Türk askeri asla kaçmazdı. O ölür, canını verir ama mevziini terk etmezdi.

   Türk Askeri savaşta ‘Allah Allah’ nidaları ile düşmanın üzerine atılır, ya şehit olurum ya da gazi diyerek savaşmayı sürdürür, ölür, gazi olur, bırakın kaçmayı bir adım dahi geri atmazdı.

   Malazgirt’te 40 000 aslan kendisinden kat be kat fazla olan küffar ordusunu darmadağın etmemiş miydi?

   Yine Hacı İl Bey komutasındaki 4 000 yiğit, gece yaptıkları ani baskınla tam 60 000 kişilik haçlı sürüsünü nehre dökmemiş miydi?

   Plevne’de, Gazi Osman Paşa komutasında o muhteşem savunma ile dünya askerlik tarihine geçen destansı savaşın kahramanları gene bu asker değil miydi?

   Çanakkale’de ‘ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum’ diyen komutanın, gözlerini dahi kırpmadan ölüme giden askerleri başkaları mıydı?

   Kurtuluş Savaşı’nda dünyaya örnek olan, mazlum milletlere ümit veren o muhteşem mücadelenin neferleri Türk Milletinin askeri değil de, başka bir milletin askeri miydi?

   Bu, bir birinden muhteşem destansı savaşları yapan asker Türk Askeriydi…

   O kaçmazdı

   Hiç kaçmamıştı

   O, sabık kurmay ‘kaçıyorlar(!)’ demişti…

   Evet, kaçanlar vardı

   Fakat bu kaçanlar Türk Askeri değildi. Onlar, geçmişte de yaşamış Yeniçerilerin günümüzdeki uzantılarıydı.

   Bir zamanlar devlete muazzam hizmetler yapan Yeniçeri askerleri zaman içinde bozulmuş, laçkalaşmış, farklılaşmış, amacından uzaklaşmış, para ve makam sevdasına düşmüş, toplum bünyesini bozan habis bir ur haline gelmişti.

   Sık sık ‘din elden gidiyor’ teraneleri ile nice başlar almış, padişahlar devirmiş, devlete bağlı birçok vezir ve ulemayı korkunç şekilde katletmişlerdi. 

   1960’dan sonra da ‘laiklik elden gidiyor’ teranesi ile geçmişin yeniçerilerini aratmayan bir güruh ortaya çıkmış, uzun yıllar asker ile millet arasına set çekmiş, maneviyata sırtını dönmüş, askerlikten çok mevki ve makam derdine düşmüş, ülkenin gelişimine darbe vurmuş, adeta bir ‘korku imparatorluğu’ oluşturmuşlardı.

   İşte kaçan, bu güruh ve uzantılarıydı

   Modern yeniçerilerdi

   Bunlar aynen yeniçeriler gibi savaşmıyor, zoru ve düşmanı görünce kaçıyorlardı…

   Allah şükür!

   Bunlar yok artık

   Bunların yerine teröriste göz açtırmayan, destansı bir mücadele veren muhteşem Türk Askeri var…

   Maşallah!