Afrin’e giden sadece asker değildir
Onlarla birlikte
Analar, babalar, kardeşler, kadın, kız, erkek, çocuk, yaşlı, genç her kesimden insan gitmekte
Mehmetçiği yalnız bırakmamaktadır
Onunla üzülmekte
Onunla gülmekte
Onun çektiği tüm sıkıntıları benliğinde hissetmektedir
Hele onun şehit düşmesinde
Yürekler dağlanmakta
Köz olmakta
Gözyaşları sel olup akmaktadır
Bu millet için “asker” denmiştir
Doğrudur
Bu millet asker ruhludur, asker savaşırken onlar da ruhen asker ile birlikte savaşmaktadır.
Asker yaralandığı zaman acı çekmekte
Şehit düştüğü zaman da onunla birlikte şehit olmaktadır
Gecesinde Mehmet
Gündüzünde Mehmet vardır
Bir Çanakkale destanı boşuna değildir, sıradan hiç değildir, tesadüfen de meydana gelmemiştir.
Onu büyük yapan bu ruhtur
Bu anlayış
Bu ferasettir
Öldü(!) denilen bir milleti yeniden ayağa kaldıran, yedi düvele karşı savaştıran bu güçtür
Güneşe kafa tutan
Ateşe başkaldıran bu anlayıştır
Fakat
Tüm bunların yanında, bu milletin merhameti, acıma duygusu ve yardım hissinin de eşi benzeri yoktur.
İspanyada sıkıntıya düşmüş ‘Yahudi’nin’ elinden tutmuş
Meksika’da depremde mağdur olmuş insanlara yardım eli uzatmış
Savaşta zayıf olan tarafı desteklemiştir
Bu bir abartı değildir
Bu gerçeğin ta kendisidir
Yüzlerce yıl kendisine bağlı kalan milletleri sömürmemiş, asimile etmemiş, onlardan menfaat temin etmeyi aklının ucuna dahi getirmemiştir.
Tüm zorlukları kendisi göğüslemiş
Sıkıntılara kendisi katlanmış
Çile çekmiş
Yaralanmış, şehit olmuş fakat asla şikâyet etmemiş, serzenişte bulunmamıştır.
Yaralı bir düşman askerini sırtında taşıyan, onu arkadaşlarına teslim etmek için canını ortaya koyan bu milletin askeridir.
Böyle bir milletin ferdi olmak
İnsanın büyütür, olgunlaştırır, eğitir, geliştirir…
Kısacası
Bu millet de, bu asker de ‘insanlığa bir hediyedir’
Bilene…