İlk kez bir düğünde karşılaştık
Uzun yıllar görüşmemiştik
Çocukluğunu bilirim, beraber büyüdük
Fakir bir aile içinde büyümüş, çeşitli acılarla karşılaşmış, hayatın sillesini erken yaşta yemiş birisiydi.
Tokalaştık
Beni tanıdığını ismimle hitap etmesinden anladım
Biraz konuştuk
İstanbul’da yaşadığını, ticaretle uğraştığını, buraya da wosvagen bir araba almak için geldiğini anlattı.
Konuşması değişmiş, hal ve hareketleri tuhaflaşmış, o tanıdığım insan gitmiş, sanki yerine başka birisi gelmişti…
Sanki nefes almadan konuşuyor, anlattığı konuyu bitirip bir diğerine geçmek için acele ediyordu.
O, tanıdığım kadarı ile böyle değildi
Davranışları samimilikten çok uzaktı
Ben pek konuşmadım, hep o anlattı, anlattıkça da kişiliği ile ilgili birçok ipuçları verdi.
Zengin olmuş
Paraya pula kavuşmuş
Yatlara ve katlara sahip olmuştu
Fakat bu zaman içinde kendini kaybetmiş, başkalaşmış, değişmiş, insanlara tepeden bakar hale gelmişti.
Kendini ağırdan satmak istiyor, bunu yaptıkça da gülünç durumlara düşüyor, işin en kötü yanı da düştüğü bu gülünç durumu fark etmiyordu.
Anlattı, anlattı
Geçmişten, gelecekten, bu günden…
Fakat ben onun anlattıkları ile ilgilenmiyor, yapmacık tavırları ve bu tavırların arkasında yatan gerçek sebepleri çözmeye çalışıyordum…
Bir insan bu kadar değişebilir miydi?
İnsan, eski karakterini bir kenara fırlatıp yeni bir karaktere sahip olabilir miydi?
Kafam bu sorularla meşguldü
Bir taraftan onu dinlemeye çalışıyor, diğer taraftan sergilediği sahte hal ve hareketleri inceliyor, bu değişimin boyutlarını anlamaya çalışıyordum.
Birden ayağa kalktı
İzin istemeden, bir açıklama yapmadan oradan uzaklaştı, şaşırıp kalmıştım…
Sonra birkaç kere daha karşılaştık
Hep tek başınaydı, çevre edinemiyor, kimse ile ilişki kuramıyor, hep ilgi odağı olmak için de canhıraş çalışıyordu.
Maske takmış da onu kimse tanımıyor gibi hep yalnız kalıyordu.
Ortadan garip bir durum vardı
Hem gülünç, gülünç olduğu kadar da acıklı bir durum
Sahte bir dünya yaratmış
Sonradan edindiği sahte kişilik ile o dünyaya girmiş
Hayali saraylarda
Mutluluk içinde yaşadığını sanıyor
Ayağına geçirdiği çelik prangaları görmüyor, ya da görmek istemiyordu.