Yıl 1999'dur
Gece saat 3.20 sıralarında deprem olmuştur
Yıkıntının içinde gözlerini açar
Yanında annesi vardır
Annesi, başını okşamakta, pet şişeden aldığı su ile dudaklarını ıslatmakta, bir taraftan da ‘dayan kızım, sakın uyuma!’ diye kulağına fısıldamaktadır.
Eli yüzü toz içinde, ağzı kupkurudur. Annesinin verdiği su ile ağzını çalkalar, biraz rahatlamıştır.
Kızın rahatlaması anneyi de sevindirmiş, sevecen bir sesle kızına, ‘kendini bırakma, bak sesleri duyuyor musun? Biraz sonra seni görecekler, bu yıkıntıdan kurtulacaksın’ diye söylemekte, kızın dayanma gücünü artırmaya çalışmaktadır.
Zaman geçmek bilmez
Uyumamaya çalışır
Uyuduğu zaman bir daha uyanamayacağı içine doğmuştur sanki
Annesinin telkinleri de bu uyarıyı desteklemiş, bu saate kadar uyumamayı başarmıştır.
Artık annesinin dizinde yatmaktadır
Annesi mütemadiyen saçlarını okşamakta, dudaklarına su değdirmekte, yüzünü silmekte, ‘az kaldı, kurtulacaksın’ diyerek ona cesaret vermektedir.
Artık sesler iyice yaklaşmıştır
Kurtulacaktık
Biraz daha dayanması gerektiğini düşünür
Annesi tatlı bir dille konuşmakta, sabretmesi gerektiğini söylemekte, moral vermekte ve kurtulacağından bahsetmektedir.
Annesi olmasa ne yapacaktı? İşte bunu bilmiyordu. Vücudunun her yeri kırılmış gibi ağrıyor, ayağının birini oynatamıyordu.
‘Anne gelmediler mi? Bizi kurtarmayacaklar mı?’ diye sayıklar gibi konuşuyor, annesinin şefkat dolu bakışlarıyla rahatlıyor, kendini bırakmıyor, dayandıkça, dayanıyordu…
Nihayet sesler iyice yaklaştı
Son olarak ‘burada biri var’ diye seslendiklerini duydu, artık kendini bıraktı, dalıp gitmişti…
Gözlerini açtığında hastanedeydi…
Tedavisi yapılmış, ayağı alçıya alınmış, ağrı ve sızılarını duymaz olmuştur.
Doktora;
‘Annem nerede, o da benimleydi, annem de kurtarıldı mı?’ diye sorar
Doktor, yıkıntıdan sadece kendisinin çıkarıldığını, yanında hiç kimse olmadığını söyler.
İnanamaz
‘hayır, hayır! Annem benimleydi… Beni sürekli olarak teskin etti, beni o uyutmadı, su verdi, başımı okşadı, annem benimleydi…’
Doktor sessizce bakıyor, ne diyeceğini bilemiyordu
Annesinin, onu bulmadan çok önce yıkıntıdan ölü olarak çıkarıldığını, şu anda morgda bulunduğunu düşünüyor, bunu nasıl söyleyeceğini bilemiyor, sadece bakıyor, bakıyordu…