YEREL SEÇİMLER YAKLAŞIRKEN

                KISA KISA NOTLAR

            Zaman hızla geçmektedir. Bir seçimden diğer seçime, bundan da bir diğerine geçecektir. Nevşehir’in bekleyen sorunları, müzminleşen sorunları, dokununca halledilecek sorunları bulunmaktadır. İnanın insanın aklına da gelmez, mikroskopla bakılacak yere dürbünle bakılınca hiç bir şey görülmez. Kim bilir belki de ben yanlış düşünüyorum.

BORUS ÇAYINDAKİ TAHLİYE KANALI

            Borus Çayından gelen selleri izlemiştim.  Selin sürüklediği ağaçlar, taşlar ve tıkayacak malzemeler kısa süre içerini kanalın ağzını tıkadığı görülmektedir. Kanılın beri tarafı adeta bir baraj gibi suyu biriktirmektedir. Gelen selin miktarı hesap edilemediği için civarda tehdit oluşturmaktadır. Spor İl müdürlüğü yerleşkesi başta olmak üzere civardaki okullarda gele bilecek selin tehdidi altındadır.

            Külliyenin üzerine yapılan setin seli durdurması ihtimalini de göz ardı edemeyiz. Lâkin Koca Çayın yatağında bulunan çok iri kayayı Koca Çaydan gelen selin getirdiğini söylerler. Gazeteci bir ağabeyimizin bu konuda yazdığı makalede her yüz yılda devasa bir selin geldiğini söylemektedir. Babaannem geçmişte gelen selin boyutlarını anlatırken; “ Bir ucu Bademliğin altındaydı” Dediği insanı ürkütmektedir. Bademlik mevkii; Bu günkü Halk Eğitim Merkezinden yukarı (Afat Evleri Mah.) kısmını içine alır. Tarif tam bir afettir.

            Tahliye kanalı; İçinde traktör temizleyemeyen, karanlık, izbe ve ürkütücü bir yerdir. Fare ve çeşitli böcekler için gayet uygun bir habitat oluştura bilir ve Nevşehir’in başına bela olabilirler. Bunun yanında, bir hastalık kaynağı da ola bileceği göz ardı edilmemelidir. Şehrin merkezinde böyle tehlikeli bir mekânın olması Nevşehir için bir risk taşımaktadır. İşin polisiye yönünü de unutmamak gerekmektedir.

            Giriş bölgeleri kamera ile gözetim altına alına bilir. Belli periyotlarla temizlenip ilaçlana bilir. Yerel yönetimlerimiz çok daha iyi çözümler bula bilir. Önlemlerin normal zamanlarda alınması, birçok sıkıntıyı ve zararı önlemesi açısından oldukça önemlidir.

350 EVLER MAHALLESİ        

Nevşehir 1980’li yıllarda kabuğunu kırmış ve büyümeye başlamıştı. 2000 Evler mevkiine önce 1500 evler projesi sunuldu ve çeşitli nedenlerle vaz geçilmişti. 350 Evler ve Afat Evleri Mahalleleri kendini göstermezden evvel Kara yolları, (Bu gün yerinde apartmanlar yükselmiştir.) Hasan Emmi Türbesi Nevşehir’in Doğu sınırıydı. 350 Evler Mahallesi gelişsin, manzaralı bir hastanemiz olsun diye SSK Hastanesi ve Kurumu kuruldu. Belediye otobüs veya dolmuş durağı SSK Hastanesinin arkasına yapılmıştı. Zira orada arsası mevcuttur. Hâlâ anlaşı4lmayan nedenlerle bu duraktan vaz geçildi. Güzergâh aşağı yoldan verildi. Hastaneye bir hasta geldiği zaman orada hazır bulunan taksi durağından taksiye binmek zorunda bırakıldı. Bu hastanenin albenisini düşürdü. Zamanın başkanları dolmuş durağını buraya çektiler ve 10-15 gün içinde yine eski güzergâhlarına döndüler. Dolmuşçu biraz zahmet çekecekti, razı olmadılar. Sonunda yorgan gitti kavga bitti. Hastane boş kaldı. Ambulans sistemi vardı; Tüm yolların ortası kabul edilen ve kolayca ulaşıla bilecek yeri de vardı. Ambulans sistemine çok güzel bir alternatif te oluştura bilirdi.

Günümüzde; Hırsızlara, haylaz gençlere mekândık yapmaktadır. Camları kırık, bahçesi hazan olmuştur. Oysa çeşitli alanlarda kullanıla bilen kos koca bir yapıya da sahiptir. Havası ve manzarası mükemmeldir. İstenirse ulaşımı da kolaydır. İstenmezse, şimdiki durumunda durmaktadır. Bir önemli konu da civar halkı bu terkedilmiş binaya gelenlerden gerçekten rahatsızdır.

350 Evler yapılırken ileri dönük bakılmadığı için yollar dar verilmiş, her taraf tek düze evlerle doldurulmuştur. Oysa bu mahalle Nevşehir’in panoramik görüntüsüne katkı sağlamaktadır. Nevşehir bu görüntüyü ve peyzajı kayıp ettiği için bu gün 350 Evler Mahallesi değerinden düşmektedir. Aynı hata çevre yolunda da yapılmaktadır. Yüksek katlı apartmanlar yolu adeta bir labirente benzetmektedir. Nar Kasabasının güzel görüntü bari elimizde kalsın. Nevşehir’e hiç olmazsa böyle bir hediye sunalım. Şehirlerde görüntü ve peyzaj gerçekten önemlidir.

BİTKİLERİMİZ

Küçük Dağ’da sanırım su deposu yapılmaktadır. Belediyemize teşekkür ederim. Kepçe ve greyderlerle geniş alanlar açtılar, mekânı düzlemek için toprağı meylin olduğu yere serdiler. Benim endişem “Gevşek şev” dediğimiz toprak kayması olabilme ihtimalidir. Yukardan düz ve sağlam görünse de alt yapıyı bilmeyen bir aracın kaza yapmasıdır.

Tali bir konudur, Küçük dağın bu mevkiinde kendine özgü bitki habitatları vardı. Ada çayı türlerinden Salviacrypthantha en çok orada bulunurdu. Neyse yukarlarda seyrek de olsa mevcuttur. Ekonomik değeri de olan halk arasında acı elma olarak bilinen Salviafruticosa çok dar bir alanda bulunmaktaydı. Kalıp kalmadığından emin değilim. Yerli kekiğimiz olan ThymusCappadocicayine aynı alanda geniş bir habitata sahipti. Bunlar bildiklerimiz…

Diyeceksiniz ki, yapılanma yapıyoruz sen ottan bahsediyorsun. Türkiye olarak tüm bitkilerimizi tanımlayamadık çok eksiğimiz var. Avrupa tamamladı. Dar alanlarda belkide eşi emsali olmayan endemik türler vardır. Bunları örnekle yi vereyim. Yeşil Vadi evlerinin olduğu yerde, zahter kekik türü bulunmaktadır. Alt tür ola bilir. İşin enteresan yanı çoğaltayım diye ekmeye kalktım yetiştiremedim. Keza, Nar Kasabası harmanlık mevkiinde halkın “Gece kokan” dediği bir bitki türü vardır. Sadece o alanda olmakta ve literatürde bulunmamaktadır. Gıvışgan otu giller den mi yoksa yabani karanfil giller den mi, bilinip kayıt altına alınması lazımdır. Dağ kuduz otu Allysumpateri endemik bir türdür. Aşıklı dağında karşılaşmıştım. Bu bir dar alandır. Kahveci Dağının tepelerinde de bu bitkiyle karşılaşmam beni bir çocuk gibi sevindirmişti. Burada önemli olan bir kıymetin elden çıkmadan kıymetini bilmektir. Bu bitkiler ülkemin bir değeridir. Devlet kurumlarıyla birlikte Belediyemizin ve hatta tüm belediyelerin yöre bitkilerine sahip çıkması, bu konunun da devlet tarafından desteklenmesini bir vatandaş olarak istirham ederim. İlerde torunlarımızın işine çok yarayacak doğal yapılardır.

YERLEŞİME AÇILMIŞ BÖLGELER

            Nevşehir coğrafi açıdan küçük tepelerden oluşmuş bir bölgede yer almaktadır. Görünüm itibarıyla dalgalı bir denize benzemektedir. Düzlükler; Acıgöl, Gülşehir, Güneyde Göre Kasabasından sonra başlamaktadır. Ayrıca Nevşehir, dünyaca ünlü tarih ve turizm sahalarıyla çevrildiği için gelişmede tampon bölgeler bulunmaktadır. Bu tampon bölgeler bazen şehir planlamasıyla da delinmektedir.

            Tampon bölgeleri hesap ederken, toprak verimliliğini de unutmamak gerekmektedir. 2000 Evlerin olduğu yerleşkeler ve Güzel Yurt Mahallelerin in olduğu yerler bu konuda oldukça kıymetliydi. Yıllarca Güzelyurt Mahallesine tampon bölge olma hasebi ile imar da verilmemişti. Üstelik Güzelyurt Mahallesinin altında su kaynakları da bulunmaktadır. Bir zamanlar bu bölge Nevşehir’in çöplüğü olduğunu da pek çok kişi hatırlamaz. Keza 2000 Evler Mahallesinin olduğu yerlerde sarnıçlar vardı. Acı su günümüzde bir çeşme ile temsil edilmektedir. Etrafında bulunan yerleşimin suyu kirletip kirletmediğini yerel yönetimimiz elbette ki tahliller yapıp takip ediyordur.

            2000 Evler, Kızıltepe diye bilinirken; Güzelyurt, Taşlıbel olarak bilinmekteydi. Üzüm bağları, elma bahçeleri, bostanlıklar buraları süslerdi. Oysa Nevşehir’in çevresinde tampon bölge olmayan, topraklarıda o kadar verimli olmayan bölgelerimiz vardı. Şehir planlanırken yeşil alan ne kadar hesap ediliyor, araba garajı ne kadar ve nasıl hesap ediliyor bilmiyorum. Sadece bildiğim Nevşehir’in bir beton denizi haline getirme çabası görülmektedir. Evlerin sıkışık olduğu ve yeni imar verilecek yerlerde minyatür parklar yer almaktadır. Bunun çözüm olduğunu da söyleye bilirsiniz.  Karşımıza rant mı çıkmaktadır? İnsanlarımızın haftalık streslerini atabileceği büyük mesire yerleri de bulunmama maktadır. Yaşlılarımızın gittiği lalezar parkı ve onun yanındaki eski hükümet binasının önündeki parklarla yetinmektedir. Bu konu üzerine bir araştırma makalesi de yazmıştım.

            Şehir nüfusunun artması, meskenlerin pahalı olması ve alım gücünün az olması, neticede şehrin sıkışıp kalması ve beton yığınları haline gelmesi yerel yönetimleri alternatif çözümlere yöneltmelidir. Hazırca günümüzde bazı yerleşkeler mahallede yapıldı. Belediyemiz; Balcın’ı, Sulusaray’ı, Göre Kasabasını, Nar Kasabasını ve yakın yerleşkeleri; Tarım alanlarına zarar vermeden, doğayı bozmadan yakışır bir şekilde imara açarsa Nevşehir eminim ki bir nefes alacaktır. O köylerden taşınanlar tekrar köylerine döneceklerdir. Zira şehirler köye gitmediği için köyler şehirlere gelmektedir. Köyden kente göç olmayan Avrupa ülkelerinde; Şehirde ne varsa köyde de o varmış. İnsanlar köylerde rahat ve müreffeh bir şekilde yaşıyorlarmış. Zaman içinde buna benzer projelerin hayata geçirileceğine inanmaktayım. Her imkana kavuşan İnsanlarımız bahçeli evlerde yaşama lüksünü tadacaktır. Yerel yönetimler ve hatta devlet bir proje yaparken insan ve doğa önde düşünmesi en doğru olandır. Betonun ekonomik ömrü ortalama 40 yıl olduğu kayıtlardadır. Hadi biz 50 yıl diyelim. Deprem bölgesi de değiliz onu da bir avantaj olarak görelim. Gerçi doğa ile pazarlık olmaz.

 Bir dostum benden el breyzi istemişti. Evin kiriş betonuna küçük bir delik delip dübel yerleştirecekti. Matkabı aldım gittim. Bana teşekkür etti fakat kontrol kalemiyle kirişi deldiğini söylemesi beni oldukça şaşırtmıştı. Bu yer 2000 Evler Mahallesindeki apartmanlardan biri idi. Şu anda o apartmanlarda insanlarımız ikamet etmektedir. Hem de apartmanların dış yüzeyleri mantolanmış olduğu için yeni bina gibi durmaktadır.

Güzelyurt Mahallesinin önceden tampon bölgede bulunuyordu. Komplesi doğaya ayrılıp devasa bir koruluk alan olması Nevşehir için gerçekten bir lüks müydü? Taban su ağaçları büyütürdü. Turizm bölgelerinden gelenleri büyük bir ağaçlık bölge karşılar, Nevşehir’e Londra’da ki gibi büyük bir park kazandırırdık. Tabi bu hayal. Bunun yanında zaman içerisinde ta Uçhisar’a kadar yapılanmanın gideceğinden de eminim. Yerleşkelerin imar planları çıkarılırken çok yönlü düşünmemiz gerekmektedir. Zira yanlış bir şey yapıldığında geri dönüşü olmuyor. Yerleşkeler kıymetinden düşüyor. Betonlaşma her yere hâkim oluyor. Betonlaşmanın küresel ısınmayı ivdirdiğini de hesap etmek lazımdır. İnsanların stres yapısını da olumsuz yönde etkilediği günümüzde bilinmektedir. Seçimlerde Nevşehir için iyi olanın kazanması dileği ile sağlıcakla kalın.

Türkmen sümbülü (Muscaricomosom) Hırka dağı/Gülşehir.

Bir zamanlar tarımın yapıldığı Kadirah deresi üstü, Bu günkü görünüşü.

Oysa aynı mevkide bir zamanlar çalışmış su değirmenleri görülmektedir. Kadirah mevki) Yerel yönetimlerimizin üniversitemizi de alarak, yaptırım gücü olan bir su çalıştayıveya zirvesi yapılmasını bir vatandaş olarak çok isterim. Yukardaki manzara 60-70 yılda böyle oldu.

Deniz üzümü (Epherda Majör) Karaya vadisi.