Ayasofya ve Gençlik

Ayasofya; çocukluğumun rüyası, gençliğimin duası… Zamana ve çağlara meydan okuyan Ayasofya, insanlık için eşsiz bir mabet; İslamiyet için fethin nişanesidir. Ayasofya Camii, Fatih Sultan Mehmet Han’ın vakfiyesi ile mirasıdır. Ayasofya, her dönemin gençlik iksiridir adeta.

Z kuşağı olarak nitelendirilen yeni nesil gençliğimizin de gözbebeğidir. 15 Temmuz’da tek millet, tek bayrak, tek devlet, tek bayrak için meydanlara koşan gençlerimiz; minarelerden okunan selalarla aşk ile ezan ve bayrak hassasiyetiyle geçmişine-geleceğine sahip çıkmıştır. Gençlerimizinden ümitliyim ancak bizlerin üzerine düşen sorumluluklar noktasında da tebliğ konusunda her vatandaşımız gibi görevliyim. Görevimiz; tarihini, devletini, milletini, yüceliğini, dinini bilen ve yaşayan bir nesil için çalışmaktır. Ayasofya Camii için hasretin son bulduğu gün gençlerimiz Anadolu’nun dört bir yanından akın akın tarihe şahitlik etmek ve vuslata kavuşmak için tarihi yarım adaya koştu. Bu gurur verici ve sorumluluğumuzu kat kat artıran bir durumdu.

Sosyal medyanın hayatın vazgeçilmez bir unsuru olduğu günümüzde tebliğ kanalları da fazlalaşmıştır. Hakk’ı, gençlerimize anlatmalıyız. Biler ulaşmazsak FETÖ gibi alçaklar, gençlerimizin beyinlerine işler, tazecik fidanları kendi çirkin emellerine feda ederler… Bugüne kadar milletimizin birliğine ve beraberliğine kasdedenlere fırsat vermedik, Allah’ın izniyle de fırsat vermeyeceğiz.

Ayasofya, Türk gençliğinin kalbinin açıldığı gibi açıldı. Yeniden dirilişin, şahlanışın önüne kimsenin geçemeyeceği vakit geldi elhamdülillah… Öz değerlerimize güvenerek, çalışarak, üreterek geleceğimizi birlikte inşa edeceğiz. Çevresini ateş çemberiyle kuşatmaya çalıştıkları Türkiye; -öncelikle Allah’ın izni ve yardımıyla- ümmetin umudu, dünya lideri, kahraman milletimizin başı, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde kurulan tuzakları, oynanan oyunları bir bir bozarak sahada da masada da güçlenmeye devam ediyor. Doğu Akdeniz’de, Ege’de, Suriye’de, Irak’ta, Balkanlar’da, Dağlık Karabağ ve Karadeniz’de kurulan tuzaklar herkesçe aşikâr… ‘Mavi Vatan’dan taviz de vermeyeceğiz. Azerbaycanlı soydaşlarımızın, kardeşlerimizin her durumda yanındayız. Tek millet, iki devlet; Türk’ün dünyaya nizam-ı âlem düsturunun güçlü dayanağıdır. Bizim tarihi sorumluluklarımız; Türkiye’nin fiziki sınırlarından öte gönül coğrafyaları ile bağlantılıdır. Nerede mazlum ve mağdur varsa sığınağı Türkiye yardım eli uzatmaya, kol kanat germeye devam edecektir.

Ayasofya’yı açtık, ihya etmek de gönlümüzde. Mekke, Medine, Kudüs, İstanbul; İslamiyet’in nişanesi tarihi ve dini mühürlerle bezenmiş eşsiz şehirlerdir. Rabb’im hepimize Allah sevgisi, Kur’an ve Peygamber ahlakıyla yaşamayı nasip eylesin. Gençler; biz az söyledik, siz çok anlayınız. Bizler nasip olursa anlatmaya devam edeceğiz inşallah. Rabb’im kahraman milletimizi her daim muzaffer eylesin, din-i İslam’ı yüceltsin, Peygamber aşkıyla gönüllere rahmet bahşetsin; kalın sağlıcakla…

Metin SAKINÇ

Eğitimci-Yazar