DR ERİK HESTNES : NORVEÇLİ KONUĞUMUZ

Jeomorfolog

Dr Emrullah Güney

Turizm Coğrafyası Profesörü

Fiyordlar diyarı Norveç...

Bir coğrafyacının, bir jeomorfologun gezip görmesi gereken bir ülkedir Norveç.

Davet edildiğimiz halde, gidip gezebildik mi?

Hayır. Bizde döviz birikimi olmuyor ki?

Nasıl gidip gezeceksin de, geri döneceksin kazasız belasız ?

Fakat, o ülkeden bir meslekdaşım geldi ve konuğumuz oldu: Dr Erik Hestnes.

Norveç Jeoteknik Enstitüsü'nde uzman jeomorfolog. İşinin ehli.

Uçgunlar ( dağ göçmesi, yer kayması, heyelan ) konusunda birikimli.

2000 yıında Dicle Üniversitesi'ne gönderdiği bir mektupla başladı tanışıklığımız.

Türkiye'de yer kaymaları konusunda bilgi istiyordu.

Ayrıntılı bir yanıt verdim. Metin, haritalar, kesitler, profiller.

Konu üzerinde önemle durduğum anlaşılmış ki,

                       Enstitü Müdürlüğü'nden teşekkür yazısı geldi.

Hemen ardından beni Norveç'e çağırdılar.

                      Hangi tarihte gelebileceğimi sordular.

Davet bizi heyecanlandırdı ama, bu ziyaret gerçekleşmedi ne yazık ki.Oysa nasıl istiyordum Sognefjord'u görmeyi. Oslo'u, İskandinav Alpleri'ni, Knut Hamsun'un romanlarından tanıdığım kırsal Norveç'i, Narvik Limanı'nı, Telemark'ı...

Dr Hestnes, yazdığı mektupta Enstitü'nün konuğu olacağımı, SAS firmasından uçak biletlerini ayarlayacaklarını, Bergen'deki yazlık evinde konuk edileceğimi, otel masrafımın olmayacağını bildiriyordu. Gerçekleşmedi bu gezimiz. Olmadı, olmadı.

Biz gidemedik ama, Dr Erik Hestnes ,eşi Gert Hanımla birlikte Türkiye'ye geldiler.

Antalya'da uçaktan inip bir hafta Akdeniz kıyılarında gezdikten sonra, kiraladıkları otomobille Ürgüp'e ulaştılar. Evimiz konuk ağırlamağa uygun değildi. 5 yıldızlı bir otelde yer ayırtmıştım.

Güzel bir Ağustos akşamında eşimle birlikte karşıladık konuklarımızı. İskandinav insanını ilk kez tanıyorduk. Sıcak, içten. Meslekdaş da olunca hemen kaynaştık. Evimize gittik. Eşim hazırlık yapmıştı. Akşam yemeğini bizde yedik. İkramlar şaşırtıyordu. Mutlulukla, her yemeği tadına vara vara yediler. Türk kahvesini de pek sevdiler. Çayla birlikte ikram ettiğimiz pasta, börek, çörek, keki de beğendiler.

Elbet, konuğumuz boş gelmemişti. THE EARTH adlı ingilizce pek değerli bir prestij kitabı hediye etti bize. Bu, coğrafyacıların yararlandığı önemli bir kaynak eser...Mutlu oldum. Gert Hanım da eşime, Norveç köylülerinin işlemeli, bezekli başörtüsünü armağan etti. Bizim de armağanımız önceden hazırlanmıştı. Yıllar önce aldığım, kullanmağa kıyamadığım bir Sarız kilimini konuklarımıza armağan ettik. Kilimin önünü, arkasını iyice incelediler. Gözleri ışıldıyordu. Pek mutlu oldular...Nasıl teşekkür edeceklerini bilemediler...

Biz mesleki konularda konuşurken, eşim de Gert Hanıma yün çorap, para kesesi, başortüsü, yemeni, saat kesesi kolleksiyonımuzu, bohçaları açarak gösteriyordu. İskandinavyalı hanım her el işine ayrı bir ilgi gösteriyor, tek tek inceliyor, hayranlığını şen şakrak kahkahalarla dile getiriyordu.

Konuklarımızı Perissia Oteli'ne götürdük. Ertesi sabah buluşmak üzere sözleştik. Vedalaşıp ayrıldık.

........................

Gezi programında neler vardı ?

Birinci gün Uçhisar vardı. Yöreyi tanımak için en ideal yer diye düşünmüştüm. Meslekdaşım da rehberliğimi beğendi. Gezi izlencesine hiç itiraz etmedi. En tepe noktaya çıktık. Karı koca, ikisi de sağlıklı insanlar...En küçük bir yorgunluk duymadılar. Tıknefes olmak yok.

Sonra Göreme kasabası ve Kaya kiliseler...Konik, piramidal, silindirik volkanik tüf kaya formasyonları...Dr Hestnes pek değerli Hasselblad kamerasıyla fotograf çekiyor, Gert Hanım da Panasonic marka aygıtla film çekiyordu. Kaya kiliselere hayran kaldılar; fresklere hayran oldular, fakat bilgisizliğin nasıl yıkıcı olduğunu da görüp üzüldüler.

Ürgüp'e dönüş...

İkinci gün: Zelve...Avanos...Kızılırmak kıyılarında gezi...

Üçüncü gün : Gülşehir ve Hacıbektaş...Volkan bombasının başlık olarak yer tuttuğu kaya oluşumları, Kızılırmak vadi tabanı düzlüğü ve Hünkar Hacı Bektaş Veli Dergahı...

Dördüncü gün : Damsa Koyağı, Sinason, Cemil, Taşkınpaşa, Sobesos Antik Kenti, Şahinefendi ve Soğanlı Dere Koyağı, kiliseler...

Beşinci gün : Nevşehir Kalesi, Kurşunlu Cami, Göre, Kaymaklı Yeraltı Yaşam alanı, Derinkuyu ignimbritik yüfler içinde oyma sığınakları...

Altıncı gün : Acıgöl Kuvaterner Volkanik alanları, maar gölü çukurluğu, Ihlara Kanyonu...

Yedinci gün yine evimizde bir şölen verdik konuklarımıza. Yemekten sonra yayınlar konusunda söyleştik. JEOLOJİ , JEOMORFOLOJİ adlı 2 cilt kitaplarmı eline aldı Mr Erik, gözleri sevinçle parlayarak, sayfaları tek tek taradı, formasyonları inceledi. Ne mutlu ki, tamışıklığımızın başladığı ilk günlerde bana 150 renkli kart fotograf göndermişti, dünyanın birçok ülkesinden gezerken çektiği. Onlardan bazılarını adını vererek belirtmiştim.Anlattım, gösterdim, mutlu oldu.

Dicle Üniversitesi'nde 30 yıl görev yaptığımı, 31 kitabımın çıktığını anlattım. Bazılarının üniversitenin basımevinde basıldığını, çoğunun da bedelini cebimden ödeyerek yayımlattığımı söyledim. İlgiyle dinliyordu. Evimize göz gezdirdi, odada dolaştı, sedire oturdu.

'' Bay Güney, sizi kutluyorum. Belli ki, vaktinizi iyi değerlendirmişsiniz. Boşa geçirmemişsiniz. Fakat, gördüğüm kadarıyla bu büyük emek ürünü eserleriniz tanıtılmamış, belki meslekdaşlarınız da kıskanmış olmalı. Norveç, İsveç, Danimarka, Finlanda gibi ülkelerde , bırakın 30 kitabı, sadece bu jeoloji ve jeomorfoloji kitaplarını yazan bir yerbilimcinin kent içinde mükemmel bir evi, deniz kıyısında ya da dağda orman içinde bir yazlık villası olur. Böyle üretgen akademisyenlere ,hem üniversiteler destek verir, hem de kültür bakanlıkları o eserleri satın alarak köy kitaplıklarına varınncaya kadar dağıtır. Anladığım kadarıyla, emeğiniz Türkiye'de tam anlamıyla değerlendirilmemiş.Yine de görevini yapmış insanların mutluluğunu taşıyorsunuz, günlerdir birlikte geziyoruz. Bilgi birikinize hayran kaldım. Anladım ki, başarı hiç de tesadüfi değildir. Bu kitapları yazmanız, öğrencilerinizi mutlu etmiştir. Jeoloji-Jeomorfoloji üzerinde önemle durulması gereken konuları içeriyor. ''

''Güzel sözlerinizle mutlu olduk Sevgili Konuğum, sağolun, varolun ! ''

'' Peki, bu iki eserin yeni baskıları yapıldı mı? ''

'' Yayınevine önerdim. İki kitabın tek cilt olarak MÜHENDİSLİK JEOMORFOLOSİ adıyla yayımlanmasını istedim ama, karşılığı gelmedi.''

'' Norveç'te olsa, böyle bir  dizi eser her yıl eklemelerle yeni baskıları yapılır.''

Dr Erik Hestnes, elma çayını seviyordu. Biz de ona göre hazırlık yapmıştık. Bir yudum aldı .

'' Yerbilimleri dışında başka hangi konularda çalışmalarınız var ? ''

'' Dünya genelinde ve Türkiye özelinde doğal ve kültürel ortam bozulması, çevre sorunları...Bu alanda da 4 kitabım çıktı. Gündemde olan, güncelliğini hiç yitirmeyen konular bunlar. Yıllardır bu dersleri verdim ve elbette birikimimizle kitaplarını da yazdım.''

'' Ne mutlu. Güzel. Bir kutlama da bunlar için. ''

Kitaplığımdan bulup getirdim sözkonusu kitapları. Hazırlık aşamasındayken, Norveç Ulusal Parklar Yönetimi'nden belgeler istemiştim. O bölümleri de inceledi, haritalara baktı...

'' Bir başka ilgi alanım Klasik Çağ Anadolu ve Trakya tarihi coğrafya bölgeleri ve antik kentleri'' dedim. '' İÖ 500 ile İS 500 arasındaki 1000 yıl...Bizim öğrencilerimiz ortaokullarda sosyal bilgiler, liselerde cografya öğretmeni olarak görev yapacakları için, yaşadığımız iki yarımadanın geçmişini bilmeleri gerekir.''

Bu konuların ele alındığı iki cilt kitabımı da masaya koydum. İçindekiler bölümünü gözden geçirdi. Bazı bölümleri açtı, baktı. Anlamağa çalıştı. Haritaları, gravürleri inceledi.

Konuklarımızı daha fazla sıkboğaz etmemeliydik. Öğüngenmişiz gibi  bir izlenime sahip olmamalıydılar. Elma çaylarını içtiler, teşekkür ettiler. Serin bir Ürgüp akşamında konuklarımızı otele kadar götürüp bıraktık.

Ertesi gün sabah yine otele uğradık. Paşabahçe çay bardağı takımı ve elma çayından 2 kutu hazırlamıştık. Onları hediye ettik. Vedalaştık. Bir haftalık rehberliğimizi, ev sahipliğimizi pek beğendiklerini, mutlu olduklarını belirttiler. Otomobile binip Antalya'ya doğru yola çıktılar. Bir gün sonra SAS uçağı ile Oslo'ya hareket edeceklerdi.

...............

Dr Erik Hestnes ve eşi Gert Hanım ile 7 günlük birlikteliğimiz böyle geçti.

İskandinavyalı bir aileyi tanımanın, konuk etmenin, birlikte gezmenin, rehberlik yapmanın  mutluluğunu yaşadık...

....................

Ürgüp 8 Eylül 2023.