EHLİ BEYT HZ.PEYGAMBERİN EMANETİ
Peygamberimiz efendimizin soyundan gelen ve ilmi ile amel eden âlimler Hazreti Peygamber (S.A.V)in gerçek varisleridir. Zira rahmet peygamberi (S.A.V) nurlu nazarlarıyla ehl-i beyt’ini yüksek hallere ulaştırdı. Bu nazarlardan ve bereketten en büyük payı hiç kuşkusuz onlar aldı. Ehl-i beytin gerçek varisleri de bu nazar ve nuru Hz.Peygamberden miras aldılar. Çünkü Ehl-i beytin ilkleri; baş ve gönül gözleriyle Rahmet peygamberi’nin nurlu yüzüne bakıp,saadetli kalbinden ilâhi nurla beslenmişler, rabbani şuur elde etmişlerdir.
Allah‘ın cemalini ve en büyük ayetlerini gören Hazreti peygamber (A.S) onlara nazar ettikçe ehl-i beytin kalpleri açılmış,imanları kuvvetlenmiş,ya kinleri artmış ,vesveseleri yok olmuş , gönülleri sevgiyle dolmuştur. Onlar hem Hazreti Peygamber(S.A.V)in ilim kaynağından istifade etmiş, hem de risalet evinde büyümüş kimselerdir…
Resûlullah efendimiz (s.a.v) onlara hem hal hem de dil lisanı ile sohbet etmiştir. Onlar da Hz.Resûlullah’ın sünnetine uygun hal ve hareketleriyle etrafına ışık saçan güneş gibi kâmil insanlık örnekleri olmuşlardır.Ehli beytin âlimleri ; ümmeti Allah’ın kitabına ve Hazreti peygamber aleyhisselamın sünnetine sarılmaya davet eden ve kendi yaşantılarında da bunun en güzel örneğini sergileyen kimselerdir. 
Halkı hak’ka davet eden ve bu daveti yaparken de bir an bile Hak’tan uzak kalmayan kimselerdir. Kur’an-ı Kerim’de açıklanan bütün değerlerin ve yüce makamların en güzel örneklerini peygamber soyundan gelen ehl-i beyt alimleri sergilemektedirler.
Ehlibeytten olan alim kimseler ilimde,takvada,ahlakta ,şerefte,Hak yolunda sebat göstermede,canları pahasına İslamı korumada,zulüm ve haksızlıklara karşı çıkmada eşsiz insanlar olmuşlardır. Her dönemde İslam dinini tahrif ve bid’atlardan korumaya çalışmışlar, İslam inancının asaletini muhafaza etmek, İslam’ın yüce ilkelerini uygulamak ve ümmeti Muhammed’in hidayetine vesile olmak uğruna mücadele etmiş ve bu uğurda canlarını feda etmekten çekinmemişlerdir.
Ehl-i beyt âlimleri her devirde Resulü Ekrem (s.a.v) in zahiri ve batıni güzelliklerini bir ayna gibi yansıtmışlardır. O yüzden Allah (C.C)Kur’an-ı Kerim de ehl-i beytden bahsederken “EY EHL-İ BEYT ! ALLAH (C.C)SİZDEN KİRİ GİDERMEK VE SİZİ TERTEMİZ YAPMAK İSTİYOR” (Ahzâb s.33. ayet)
Bu ayetle ehli beyt’in İslam ümmetinin hayatındaki rolü beyan edilerek hikmet sahibi ve her şeyden haberdar olan Allah Tealanın her çeşit pislik ve kötülüklerden temizleme iradesinin sadece onlara mahsus kılındığı ifade edilmiştir.Allah Tealâ ehl-i beyte bütün günahlardan , kötülüklerden hatalardan pak ve temiz olma tavsiyesinden sonra da “. 
Şüphesiz ki Allah katında en şerefliniz ve en üstün olanınız, en takvalı olanınızdır” buyurarak (Hucurat s 49/13)onları takvaya,Hz.Peygaber(s.a.v)in yolundan gitmeye sünnetini yaşamaya ve yaşanmasına vesile olmaya davet etmiş ,her hususta Resûlullah’ı örnek almalarını istemiştir.Temiz mayaları,pak ahlakları gereğince örnek olmak ve rehberlik etmek için liyakatın en yüce derecesinin onlarda olduğu da ortaya çıkmaktadır.
Bu yüzden Resûlullah ( A.S)a salât u selâm getirken ,salâvat okurken ehl-i beytide anıyor. Allahumme salli alâ seyyidina Muhammed’in ve alâ âli seyyidina Muhammed “ diyoruz.
Rabbim mahşerde bizleride onlarla haşreylesin.(Amiin)