GENÇ KUŞAK ŞAİRLERİMİZDEN ŞAHBENDER KORKMAZ
Doç. Dr. Faruk GÜÇLÜ
Eğitimci, şair. Şahbender Korkmaz; 1 Haziran 1964 tarihinde Sivas ili Divriği Sivas ilçesinde dünyaya geldi. Eğitimini Sivas ilinde tamamladı. Benim de 1999-2000 yıllarında öğretim üyesi olarak görev yaptığım Cumhuriyet Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü mezunu. Mezun olduğu alana ilişkin bir işte değil 1984 yılından itibaren farklı işlerde çalıştı. 1997’den yılından itibaren de öğretmenlik yapmaktadır. Şiir ve yazıları İmece Sanat, Damar, Cönk, Karşı ve Sombahar dergilerinde yer aldı. Edebiyatçılar Derneği üyesidir.
İlk şiir kitabı olan Aşeka, 1994’te yayımlandı. Şiire uzun süre ara veren Şahbender’in ikinci şiir kitabı “Kasaba Lirikleri” adıyla 2025 yılında Ürün yayınları tarafından yayınlandı.
Şahbender ismi ilginç bir isim. Ahıska ve Terekeme/Karapapak erkek adı: Farsça şâh-bender “tahsildar, vergici” demek.
Şahbender/şehbender öncelikle "şahın temsilcisinin durduğu yer, liman veya kervan durağı, gümrük noktası" demektir. İkincil olarak "gümrük noktasında yabancı tüccarın çıkarını temsil eden görevli" anlamında "konsolos" eşdeğeri olarak kullanılmıştır. Kişi adlarında bir masal kahramanının adıdır.Yabancı ülkelerde, orada bulunan yurttaşlarının haklarını koruyan, bağlı bulunduğu hükumete siyasal ve ticari bilgileri veren dış işleri görevlisine de şahbender denilmektedir.
Şahbender Korkmaz’ın şiileri olduça ilgi görmüş ve ilginç tanımlamalara sebep olmuştur.
Attila İlhan “Şahbender Korkmaz, eskilerin deyimiyle tabiat-ı şairanesi olan bir genç. Hangi konuya el atsa, belki şaşırtıcı, zaman zaman irkiltici imgeler süzebiliyor; bu imgeleri, dayanıklı bir yapı içinde mısraya dökebiliyor.”diye tanımlamış Şahbender şirini.
Metin Turan ise “Duyarlılığı bilinçle yoğurmuş bir şairin şiirleri Kasaba Lirikleri. Donmuş olanın buzlarını çözmek, devingenleştirmek derdini taşıyan bir çaba Şahbender Korkmaz'daki.” Diye tanımlamaktadır.
Anadolu’nun fakir ve kırsal bir kasabasından Ankara’ya gelerek yerleşen şair hem mühendis, hem eğitimci hem de halk bilimci gözüyle irdeliyor toplumu, halkı ve sorunları. Osmanlı Divan Şiirine özenen kimi günümüz şairleri gibi davranmıyor. Halkla ve sorunlarla iç içe. İtici değil çekici bir şiir karekteri taşıyor Şahbender şiirleri.
Çınar ve Ölüm şiiri de devrilen bir çınara ağıt niteliğinde
“Sabah düşüyor
Necatibey Caddesi’ne
Günlerden Pazar
Gürültüyle kesilmekte
İki çınardan biri
Diğerini gençliğine bağışlamış belediye
Törensiz taşınacak çınarın
Yaşlı gövdesi
Yeşili sonra ölecek”.
Şahbender Korkmaz gibi genç,halkın sorunlarına duyarlı şairlerimiz çoğalmalı..