NEVŞEHİR TÜRKÜLERİ VE ÖYKÜLERİ I ; CEMALİM TÜRKÜSÜ

Doç. Dr. Faruk GÜÇLÜ

Türküler Anadolu’nun sözel tarihidir. Kimi kez yazılı bile değildir. Dilden dile söylenegelir. Kimi kez ağlatır kimi kez güldürür. Bazen da acılarımızı tazeler. Cemalim türküsü de Nevşehir yöresinde söylenmiş olmasına rağmen ülke geneline yayılmış ve on yıllardır çalınıp söylenen bir türküdür.

Türkü, öldürülen Cemal´e, karısı Şerife tarafından yakılmıştır. Şerife, 90 yıldan fazla yaşamış, 30 Kasım 1993 günü vefat etmiştir. 14-15 yaşlarında Cemal´le evlenmiş, mutlu geçen birkaç yılı Cemal´in öldürülmesiyle sona ermiş, bu olaydan sonra bir oğlu ile ortada kalmıştır.

Türkünün Refik Başaran’dan sonra Avanoslu Selahaddin ve Nida Tüfekçi tarafından seslendirildiği bilinmektedir. Olayın kahramanı olan Cemal’in doğum tarihi ve mezarının yeri bilinmemektedir. Anlatılanlara göre 17/18 yaşlarında öldürüldüğü sanılmaktadır.

Ürgüp'ün Karlık köyünün varlıklı bir ailesinden olan Cemal, Ürgüp-Karlık yolunda pusuya düşürülerek öldürülür. Köyde herkes tarafından sevilip sayılan Cemal'in ölümüne üzülmeyen olmaz. Eşi Şerife ise acılarını, yaktığı ağıtla hafifletmeye çalışır. Şerife’nin Cemal’den yetim kalan bir oğlu da vardır, adı Mustafa. Yetim Mustafa, birkaç yıl sonra tarlada hasat zamanı bir atın tepmesi sonucu yaşamını yitirmiştir.

Yakınen tanıdığım rahmetli Türkünün söz yazarı Şerife’nin oğlu İsmet Aksoy’un anlatımlarına göre ağıt, Şerife'nin ikinci kocası Hayrullah'ın sonraki yıllarda karşılaştığı Refik Başaran'a, "Herkese bir türkü okudun ama, bana okumadın" diye sitem etmesi üzerine gündeme gelmiş ve türkü Refik Başaran tarafından plağa okunmuştur. Cemal, Şerife’nin daha sonra evleneceği, Hayrullah'ın aynı zamanda amcasıdır. Kuşkusuz Cemal’in öldürülmesi, eşi Şerife kadar yeğen Hayrullah'ı da etkilemiştir. Anadolu’da genç yaşta dul kalan gelinleri başkasına gitmesinde diye aile bireylerinden birisi ile evlendirmek eski adetlerdendir.(levirat evliliği) Şerife ile Hayrullah’ta Cemali’in ölümünden sonra böyle bir evlilik yapmıştır.

12 Mayıs 2004 tarihinde yaşamını yitiren Şerife hanımın oğlu İsmet Aksoy, özel blogunda yazdığı anılarında, “Cemal, babamın amcasıdır. Onun öldürülmesi, annem kadar babamı da üzmüştür. Ölen ölmüştür ve yapılacak bir şey yoktur. Bu türkü, Başaran yahut başkaları tarafından söylenince tüm aile bireyleri bir burukluğun içine düşerdi. Annem aradan uzun zaman geçmesine rağmen Cemal’i derinden sevdiğini, onu asla unutmayacağını söylerdi. Babam da annem Şerife’nin Cemal’e duyduğu derin bağlılığı anlayışla karşılamıştır. Öyle ki oğullarından üçüncüsüne yani benim küçük kardeşime, ölen Cemal anısına babam tarafından Cemal adı konmuştur.” (İsmet Aksoy, Özel internet Sitesi)

Karlık Köyü ve Damsa Köyü yaşlılarının dilden dile anlattıklarına göre, Cemal, varlıklı ve düzgün bir insandır. Ancak yanında bulunan dayısı “çapkın”dır. Bugünkü adı Taşkınpaşa olan Damsa’dan Ürgüp’e doğru yola çıktıklarında düşmanlarınca takip edilerek tuzağa düşürülmüş, ateş açılmış ve ilk ateşte Cemal ölmüştür.

Osman Bölükbaşı’nın yeğeni araştırmacı Hasan Şahin, yöre türkülerine hayrandır. Eski taş plakları toplamıştır. Cemalim türküsü, onu da etkileyen türkülerin başında gelmektedir. O nedenle yöre türkülerinin öykülerini gücü yettiğince araştırmaya ve ortaya çıkarmaya çalışmıştır.

Nevşehir bölgesi folklor araştırmacısı Hüseyin Sevindik tespitlerine göre türkünün değişik varyatları vardır. Örneğin oğlunun ismi bazı varyantlarda “Ahmet” olarak geçmektedir. “Cemal’in abisi Kazım kabadayı ve şımarıktır. Kazım Ürgüp’te bir oturak alemine katılır ve orada dansçı kadını akşam yanına almak ister. Ev sahibi vermese de zorla alır. Bu sırada Ürgüp’te misafirlikte olan Cemal’i de alarak Kazım kadınla birlikte köye giderken ev sahibi bunu onuruna yediremez ve pusu kurarak Kazım’ı öldürtmek ister ancak katil yanlışlıkla Kazım’ı değil kardeşi Cemal’ı vurur. Eşi Şerife’nin söylediği bu ağıtı ilk kez “Mestan Ahmet” isimli şahsın seslendirdiği iddia edilmektedir”(Hüseyin Sevindik,Nevşehir Dergisi, Haziran 2006).

Şerife hanımın öldürülen eşine yazdığı bu ağıtın Ürgüp ve bölgesinde bir hayli etkili olduğu, çocuklara konulan “Cemal” isminin fazlalığından da anlaşılmaktadır.

Karlıklı Şerife’nin öldürülen eşi için yaktığı ağıtın uzun yıllar daha dillerde türkü olarak dolaşacağı anlaşılmaktadır.

Türkünün sözleri;

Şen olasın Ürgüp dumanın gitmez
Kıratın acemi konağı tutmaz
Oğlun da çok küçük yerini tutmaz
Cemal’ım Cemal’ım algın Cemal’ım
Al kanlar içinde kaldın Cemal’ım

Ürgüp’ten de çıktığını görmüşler
Kıratının sekisinden bilmişler
Seni öldürmeye karar vermişler
Cemal’ım Cemal’ım algın Cemal’ım
Al kanlar içinde kaldın Cemal’ım

Cemal’ın giydiği ketenden yilek
Al kana boyanmış don ile göynek
Sana nasip oldu ecelsiz ölmek
Cemal’ım Cemal’ım algın Cemal’ım
Al kanlar içinde kaldın Cemal’ım

Ürgüp’ten de çıktın kırat kişnedi
Üzengiler ayağını boşladı
Yağlı kurşun iliğine işledi
Cemal’ım Cemal’ım algın Cemal’ım
Al kanlar içinde kaldın Cemal’ım

Karlık ile başkadın pınar arası
Çok mu imiş Cemal’ımın yarası
Ağlayıp geliyor garip anası
Cemal’ım Cemal’ım algın Cemal’ım
Al kanlar içinde kaldın Cemal’ım

Cemal’ın giydiği kadife şalvar
Dükkânın kilidi cebinde parlar
Oğlun da çok küçük beşikte ağlar
Cemal’ım Cemal’ım algın Cemal’ım
Al kanlar içinde kaldın Cemal’ım

Kıratın üstünde bir uzun yayla
Ne desem ağlasam kaderim böyle
Gidersen Ürgüp’e sen selâm söyle
Cemal’ım Cemal’ım algın Cemal’ım
Al kanlar içinde kaldın Cemal’ım

Kıratım başımda oturmuş ağlar
Cemal’a dayanmaz şu karlı dağlar
Üzüm vermez oldu Karlık’ta bağlar
Cemal’ım Cemal’ım algın Cemal’ım
Al kanlar içinde kaldın Cemal’ım

Giden Cemal gelir mi de yerine
İçerimde yaram indi derine
Cemal düştü kahpelerin şerrine
Cemal’ım Cemal’ım algın Cemal’ım
Al kanlar içinde kaldın Cemal’ım

Ağıtta yer alan yöreye özgü bazı sözcüklerin anlamları

Göynek : Gömlek

Sekiş : Atın yürüyüş şekli

Yilek : Yelek

Yöre: Ürgüp
Derleyen: Mustan Aktürk
Kaynak: REFİK BAŞARAN

Yararlanılan kaynaklar

-Faruk Güçlü,12.06.2017 Hak Gazetesi

-İsmet Aksoy, özel internet sitesi, erişim 11.06.2017

-Muhsin Durucan; Refik Başaran’dan Bir Ağıt, 26.10.2009 Milliyet Blog

-Hasan Şahin, Ürgüp Dergisi yazıları

-Süleyman Öztürk, Ürgüp Karlık Köyünden 1962 doğumlu

-Hüseyin Sevindik,Nevşehir Dergisi, Haziran 2006