Yeni dönemin kendileri açısından ustalık dönemi olacağının altını çizen Nevşehir Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı M. Arif Parmaksız, oda tarafından yayınlanan dergide de yer alan röportajında önemli açıklamalarda bulundu.

Sayın Başkanım, yaklaşık 20 yıldır Nevşehir Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yürütüyorsunuz. Türkiye genelinde Odalar ile ilgili olarak kullanılan ve speküle edilen bir söz var. “Odalar aidat almaktan başka ne işe yarar, ne iş yapar?”

Siz üyelerinize bu durumu 3 dönemlik başkanlığınızdan da bahsederek nasıl açıklamak istersiniz?

Evvela sözün başında belirtmek isterim ki; Odalar kanunla kurulmuş, gücünü ve dayanağını Anayasa’dan alan “Kamu Kurumu Niteliğinde Meslek Kuruluşu” durlar.

Devlet denetimine tabi olan Odalarımız, üyelerinden aldığı her kuruşun hesabını vermesi gereken ve verebilecek bir yapıya sahiptir. Oda organlarında görev yapan meslek komiteleri, meclis ve yönetim kurulu üyeleri ve yönetim kurulu başkanı kanun gereği “HUZUR HAKKI” 2018 yılı için toplantı başına sadece 50 TL. TOBB tarafından belirlenmiş bir ücreti alabilirler.

Ancak ben ve Oda Organları’nda görev yapan arkadaşlarım Nevşehir Ticaret ve Sanayi Odası’ndan maaş, ödenek, huzur hakkı ya da başka bir isim altında tek bir kuruş dahi almadık, almayacağız da. Bulunduğumuz bu görevleri bütün ekibimiz ile birlikte gönüllülük esası üzerinden yürütmekteyiz. 20 yıldır bu şekilde oldu, bundan sonra da böyle olacaktır.

Görev yaptığımız bu dönemlerde talep etmediğimiz bu ücretlerden dolayı Nevşehir Ticaret ve Sanayi Odamızın bütçesine yaklaşık 2.300.000 TL. katkımız olmuştur. Büyük bir özveri ile çalışan meslek komitesi, meclis ve yönetim kurulu üyelerimize bir kez daha teşekkür etmek isterim.

1999 yılına kadar görev yapmış ağabeylerimiz, arkadaşlarımız Nevşehir Ticaret ve Sanayi Odası’nı bir yerlere getirmişler, Oda’yı İlin saygın kuruluşları arasına taşımışlardır. Buradan hepsini saygı ve minnetle anıyorum.

Bizler ilk göreve geldiğimizde, Nevşehir Ticaret Borsası Kurucu Başkanlığı’nın verdiği tecrübe ile işe başladık ve bu vizyon ile hareket ettik. Amacımız bizden önceki arkadaşlarımızın bıraktığı yerden Odamızı bir adım daha ileri götürmek oldu.

Her seferinde bir adım daha ileriye. Yerinde sayan, sadece belge veren, tescil yapan bir Oda değil, kanunun dediği gibi üyelerinin müşterek ihtiyaçlarını karşılayan, sorunlarına çözüm üreten bir Oda.

Bütün bunlar rastgele olamazdı. Yapmamız gereken tek şey çalışmak ve mücadele etmekti. Biz de öyle yaptık.

İlk hedefimiz Odamızı Ankara’da sesinin dinleneceği bir konuma getirmekti. Onun için lobi çalışmalarımız sayesinde ilk önce TSE Başkan Yardımcılığı ,İktisadi Kalkınma Vakfı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyeliği vb. gibi görevlerde bulunduk ve bu sayede Odamızı Ankara’da sözü geçen bir konuma ulaştırdık. Hali hazırda da TOBB’nin ve 137 Oda ve Borsa’nın ortak kuruluşu olan Gümrük ve Turizm İşletmeleri Anonim Şirketi’nin Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yürütmekteyim.

 Gümrük ve Turizm İşletmeleri Ticaret A.Ş (GTİ) “Yap-İşlet-Devret” modeli çerçevesinde sınır kapılarını modernize etmektedir. Faaliyetlerine; Habur Sınır Kapısı’nın modernizasyonu ile başlayan GTİ, sırasıyla Cilvegözü, Sarp, Hamzabeyli, Kapıkule ve Nusaybin Sınır Kapılarının da yeniden yapımlarının hızla tamamlanmasıyla devam etmiştir. “Yap-İşlet-Devret” modeli ile kara sınır kapılarının modernizasyonunun Türkiye’de ve Dünyada ilk ve tek uygulayıcısı olan GTİ, projelerine Türkiye’deki diğer sınır kapıları ile hız kazandırmaktadır. Yolcuların her türlü ihtiyacına cevap vermekte olan yiyecek-içecek mekanları, bankalar, hediyelik eşya ve gümrüksüz satış mağazaları en modern şekilde hizmet vermektedir. Bu çerçevede, GTİ tarafından sadece ticari alanlar işletilmekte olup, gümrük ve pasaport kontrolü gibi her türlü idari işlem ilgili kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılmaya devam etmektedir. Çok şükür bu görevimizde de alnımızın akı ile çalışmalar yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Hatta Dünya Gümrük Örgütü tarafından liyakat ödülüne layık görüldük.

Bu sayede üyelerimizin her türlü sorununu ilk hedefi neresi ise oralarda dinlenir hale gelerek çözmeye çalıştık.

Şehrin ihtiyacı olan birçok hizmeti çevre illerden önce hep biz aldık. K Belgesi, Sayısal Takograf, Mesleki Yeterlilik Belgesi gibi hizmetleri Türkiye’de veren ilk illerden birisi olduk. Bütün bunların hiçbiri tesadüf değil. Benim ve ekibimin gayretleri sayesinde olmuştur.

Bizler sadece evrak vererek, kanunun bize verdiği  asli görevleri yerine getiren bir kurum olurduk ama bu bize yakışmazdı.  İlde yeni bir sanayi alanı, istihdam alanları oluşturmalıydık, girişimcilere yeni yollar açmalıydık, şehre bir üniversite kazandırmalıydık, Kapadokyamızı Dünya’da tanınır hale getirmeliydik, Odamızı daha modern yerlerde hizmet verir hale getirmemiz lazımdı, Ankara İstanbul’daki odalar değil, Londra Paris’teki odalar hangi hizmeti veriyorsa Odamızı da o seviyeye taşımamız lazımdı. Allah’a şükür hepsini yerine getirdik.

Nasıl yani Başkanım bugün Londra da ki Oda ile Nevşehir TSO aynı hizmetlerimi veriyor ?

Aynen öyle, biz Ankara’da TOBB olarak Odalarımızı bir üst seviyeye çıkartmak için Avrupa odalarını inceleyerek bir sistem geliştirdik ve standartlar belirledik. Hizmet olarak, personel yapısı olarak, üye memnuniyeti olarak o standartları tutturan odaları akredite oda yapmaya karar verdik. Bunun denetimlerini de TSE gibi Türk Loydu gibi bağımsız kuruluşlara verdik ki, bu standartlarımızda sapma olmasın.

Bu belgeyi almanın birinci şartı olarak, TSE ISO-9001 Hizmet Kalite yeterlilik belgesi almayı şart koyduk, bunun haricinde 10 tane başlıkta yaklaşık 100 e yakın standartta odalarımızın hizmetini standarda oturttuk ve bu standardı sağlayanları akredite oda yaptık.

Bizim odamız 2006 yılından beri bu şartları sağlayan ilk odalar arasında yer alarak akredite olmuş ve 12 yıldır her sene denetlenerek bu hizmet yeterliliğini sağladığını kanıtlamıştır.

Yani Nevşehir Ticaret ve Sanayi Odası Londra ve Paris’teki odalar ile aynı hizmetleri veren bir Oda olmuştur.

Elbette ki bu hizmetleri vermek içi kaliteli bir personel yapısına ve insan kaynaklarına ihtiyacımız vardı, bunu da hallederek yavaş yavaş ilerledik.

Bugün Odamız üyelerimizin hukuk, patent marka, devlet destekleri konularında, ithalat - ihracat evrakları ve sistemleri hakkında destek verebilecek bir personel yapısına sahiptir.

Bugün itibari ile birçok üyemiz ve hatta üye olmayan birçok vatandaşımız Odamızın bu hizmetlerinden faydalanmaktadır.

Yalnızca hizmet kalitesini yükseltmek yetmezdi elbette. Bizim göreve başlarken en büyük amacımız, şehrimizde daha çok istihdam yaratmak, nüfus yapısını değiştirerek şehirde ticaret ateşinin fitilini yakmaktı.

İstihdam hadi artırın demekle olmuyor, nüfus kendiliğinden artmıyor.

Şehrimizin üç temel taşı var bunlardan biri ticaret, diğeri turizm, bir diğeri de tarım.

Biz Oda olarak ilk önce ticaret ve sanayimizin alt yapısını geliştirmek amacı ile çalıştık.

Ekip arkadaşlarım ile birlikte hayalimiz olan bir sanayi bölgesi oluşturmak için kolları sıvadık. Tamamen ilimiz sanayicisini maddi gayretleri ile Türkiye’ye örnek bir alan oluşturduk. Ve bugün bir rüya gerçek oldu. Bugün ilimizde Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşları arasında olan bir fabrikamız, dünyanın birçok yerine ihracat yapan sanayi tesislerimiz burada faaliyet göstermekte.

Ve belki de en önemlisi bugün 1500 e yakın vatandaşımız buradaki fabrikalarımızda istihdam edilmekte.

İşte Oda ne iş yapar sorusunun belki de en büyük cevabı orada durmakta. Islah Organize sanayi bölgemiz Odamızın en büyük gurur kaynaklarından birisi.2001 yılında boş bir arazide başlayan serüvenimiz bugün resmi statüsünü kazanmış bir organize sanayi bölgesi ile neticelendi. Bölgemizin önemli bir sorunu kalmıştı. O da arıtma tesisi idi. Onun dışında tamamen üyelerimiz kendi öz kaynakları ve Odamızın maddi ve manevi destekleri ile bölge bu güne geldi. Arıtma tesisi ise 2017 yılı içerisinde Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım’ın Odamıza yaptığı 2 adet ziyarette gerçekleştirilen geniş katılımlı toplantıda taleplerimizi dinleyerek, çözüm üretmeleri sayesinde halledilmiş oldu.

Acıgöl Organize Sanayi Bölgesi ile ilgili de birkaç açıklama yapmak isterim. Islah Organize Sanayi Bölgesi için verdiğimiz gayretin aynısını bu bölgemiz için de verdik. Dönemimizde bölgenin 91 parselinden 44 parselinin altyapısını hazır hale getirildi. Bunun 42 tanesi tahsis edilerek 13 firmamız üretime geçti. Faaliyete geçen firma sayısını önümüzdeki dönemde 30 firmaya çıkarmak için tüm gayretimizle çalışmaya devam edeceğiz.

Başkanım şimdilerde yine buna benzer bir yatırım için çalışmalarınızın devam ettiğini biliyoruz. Gıda İmalat Sanayi ve Karma Depolama Alanı olarak başlayan bu alan şehrin yeni bir istihdam kapısı olacak diyebilir miyiz?

Elbette diyebiliriz. Biraz önce bahsettiğim toplantıda bu konu da gündeme geldi. Sayın Başbakanımız toplantıda bulunan Çevre ve Şehircilik Bakanımız ile de görüşerek Nevşehir’in bu ihtiyacının karşılanması için TOKİ’nin devreye sokulması talimatını verdiler. Şunu açıkça ifade etmem gerekir ki, Sayın Başbakanımız da Sayın Bakanımız da bizler kadar bu proje ile yakından ilgileniyorlar. Düzenli olarak kendilerine gelişmeler hakkında bilgilendirmelerde bulunuyorum.

1 milyon metrekare olarak düşündüğümüz ama talebin beklediğimizin üstünde olması neticesinde, 1,6  milyon metrekare alana çıkarttığımız Gıda İmalat Sanayi ve Karma Depolama Alanı şehrimizin kaderini değiştirecek yatırımlardan biri olacak. 600’e yakın yatırımcı Hükümetimize, Bakanlığımıza ve bize güven duyduğunu gösterdi. 600 yeni yatırım ne demek. Bizim halkımız üretmeye hazır, yeter ki güven duysun. Üyelerimizin ve yatırımcılarımızın bizlere duyduğu güven için bir kez daha teşekkür etmek isterim.

Biz 1999 yılında göreve başladığımızda hangi heyecan şevk varsa bugünde aynı heyecanı taşıyan bir ekibiz. Hiç durmadan şehrimize bir artıyı nasıl kazandırırız, sanayicimizin imalatçımızın hangi derdine çare oluruz da onlara daha fazla kazandırırız çabasındayız.

Çünkü biz biliyoruz ki, ticaret erbabı bir şehrin yapı taşıdır. Şehirde üretim varsa, yatırım varsa istihdam olur, huzur olur ve kalite olur.

Bu da küçük sanayi sitelerinde birleştirme dükkanlarda olmaz.  İyi bir mühendisi, kaliteli bir elemanı buralarda istihdam ederken zorlanırsınız, büyük düşünemezsiniz, hayalleriniz bu dükkanlarda boğulur.

Gerek üyelerimizden gelen talepler, gerek ilimize yatırım yapmak isteyen kişilerden gelen talepler doğrultusunda, TOKİ işbirliğinde buranın ilk çalışmalarını tamamlayıp protokolümüzü imzaladık.

Gerek şehrimizden gerekse şehir dışından gelen talepleri toplayarak Göre Belediyesi sınırları içerisinde ilimizin en büyük eksikliklerinden birini daha tamamlayarak huzurun, gelişmenin önündeki engellerden birisini daha kaldırmış olacağız.

Buda odamızın en büyük faaliyetlerinden birisi olarak yerini almış olacak.

Şehrin en önemli alanlarından birisinin Turizm olduğundan bahsettiniz? Oda olarak Turizm sektörünün gelişmesi için neler yaptınız?

Bölgemiz dünyada eşi ve benzeri olmayan bir doğa harikasına sahip. Bunun kıymetini bilip koruyup, tanıtımını da en güzel şekilde yapmamız lazım.

Bakanlığımız Dünya genelinde Türkiye tanıtımları içerisinde sürekli bölgemiz harikalarını tanıtmakta. Gerek görsel gerek yazılı medyalarda sürekli bu tarz çalışmalar yapmakta.

Elbette ki bu tarz çalışmalar ve genel tanıtımlar çok büyük fayda sağlamakta ama bizim yerelde üyelerimize direk etki edecek sonuçlar doğurması uzun zamanlar almakta idi.

Bizim Oda olarak evvela bölgeye yapılan uçuşları sürekli hale getirmemiz ve Kapadokya’yı sürekli ulaşılabilir bir pozisyona sokmamız lazımdı.

Hava yolu firmalarının bölgeye olan ilgisini artırmak için yolcu sayısı garanti verdik. Hava limanımızın sürekli açık kalmasını hem iş adamlarımızın bu uçuşlardan faydalanmasının sağlamak hem de turizm firmalarının bölgeye ulaşmalarını sağlamak amaçlı bu desteğimiz etkisini gösterdi ve bölgeye artık eskisinden çok daha fazla turist çeken bir destinasyon haline getirdik.

Bugün Kapadokya İstanbul’dan sonra iki adet hava limanına sahip tek destinasyon diyebiliyorsak burada Odamızın aldığı kararların büyük etkisi olmuştur. Hava limanımızın tadilat sonrası aynı uçuş kapasitesine dönmesi ve hatta İstanbul, Antalya ve İzmir uçuşlarının artırılarak çoğaltılması için kararlılıkla çalışacağız.

Tabi bunu bir de dünyaya duyurmamız lazımdı.

Bölgede gerçekleşen bütün tanıtım organizasyonların içinde yer almaya gayret ettik. Gerek Valiliğimiz ile birlikte, gerekse Kaptid ve Kaphib ile birlikte Moskova’da Pekin’de Vietnam’da Oslo’da Helsinki’de Seul’de Delhi’de ve daha bir çok yerde bölge tanıtımları gerçekleştirdik.

Gerek personel desteği vererek, gerek maddi destek sağlayarak tanıtım organizasyonlarının tamamına destek verdik. Üyelerimizin bu tanıtım organizasyonlarında devlet desteği almalarını sağladık.

Bizzat şahsım gittiğim her yurt dışı iş gezisinde Kapadokya’nın tanıtım elçisi olarak yurt dışındaki iş adamlarını bölgemize davet ediyor, onlara hem bölgenin yatırım imkanlarından bahsederken hem de turistik değerlerinden bahsederek en azından gezmeye gelmeleri için ikna etmeye çalışıyorum.

Amacımız daha fazla daha kaliteli turist çekmek, bölge insanı, üyelerimiz kazansın ki bölgemiz kalkınsın istihdam olsun, huzur olsun.

Sizce huzurlu bir toplum ve şehir olmanın yolları bunlar mı Başkanım?

Sadece bunlar diyemeyiz ama bunlar huzurun yapıtaşı diyebiliriz. Hani demiştin ya Odalar ne işe yarar ne iş yapar diye. İşte Oda aslında bir şehirde huzur yaratır.

Bugün dünyada en mutlu insanlar maddi olarak en rahat olan insanlar, devletlerin en büyük gelir kaynağı vatandaşlarından aldığı vergiler. Bizim dünyaya satarak para kazanacağımız çok büyük madenimiz ya da petrolümüz yok.

Bizim en büyük gücümüz girişimciliğimiz. Bunun kıymetini bilmeliyiz. Amerika, girişimcileri sayesinde ülke ekonomileri kadar geliri olan büyük firmalara sahip. Almanya girişimcileri sayesinde dünyanın en çok ihracat geliri olan ülke.

İşte biz Odalar olarak bunun önünü açmak daha fazla girişimciler ortaya çıkartmak için gençlerin ve özellikle kadınların bu konuya dikkatlerini çekmek amacıyla her ilde genç ve kadın girişimci kurulları kurduk.

Bunları her ay belirli yerlerde toplayarak neler başardıklarını diğer insanlarımıza anlatmaya çalıştık.

Biz sadece Nevşehir TSO olarak 1500 ün üzerinde kişiye girişimcilik eğitimleri verdik, sadece eğitim vermekle kalmayıp bunlardan iş yerini açmak isteyenlere mentörlük destekleri vererek devlet desteklerinden faydalanmalarını sağladık.

Bu sayede 150’nin üzerinde girişimcimiz iş yerlerini açarken ayaklarını yere daha sağlam bastı ve başardı.

Yani 150 girişimci ve yanında çalıştırdığı insanların huzurlu bir hayat sürmelerinde odamızın katkısı yadsınamaz.

İşte oda bu işe yarar, iş kurmak isteyenlere destek olur, devlet desteği almasında ona yol gösterir.

Biz bunu görevimiz süresince hep yaptık, bundan sonrada yapmaya devam edeceğiz.

Çünkü biliyoruz ki girişim olmadan tüketiciler de yeni hizmetleri daha kaliteli alamaz, inovasyon olmaz, yenilik olmaz.

Bugün dünyada para kazandıran , tüketicileri yeni şeyler almaya iten en önemli güç inovasyon , yani para kazandıran yenilik.

Bugün ilimiz ticaretinde, turizminde , sanayisinde hatta tarımında inovasyon yaratacak işlere imza atmamız lazımdı.Her şeyden önce kendimizin inovatif olması lazımdı ki bunu üyelerimize anlatabilelim.

Biz göreve geldiğimiz günden bugüne Oda hizmet yapısını sürekli geliştirerek Odamızı çağın gerisinde bırakmadık.

Bugün yeni modern binası içerisinde toplantı salonları, eğitim salonları ile bir çok Avrupa ülkesinde olmayan bir alt yapıya sahibiz.

Yeni bir çağ içerisindeyiz , iletişim çağı. Bir çok şey artık anında ayağınıza gelebiliyor.

Odamızda bunun gerisinde kalmadı elbette. Bugün bir tık ile belgenizi isteyebiliyor, aidatınızı odaya gelmeden kredi kartınız ile ödeyebiliyorsunuz.

Yalnızca Oda bina ve alt yapısı için değil üyelerimizin gelişmesi ve inovatif olmaları için çalıştığımız süre içerisinde bir çok eğitim ve iş gezileri düzenledik.

Bir çok AB projesinin ya yürütücüsü ya da ortağı olarak hareket ettik.

Geçtiğimiz iki sene içerisinde yürüttüğümüz 4 Avrupa ülkesini de ortak olarak aldığımız bir AB projesi ile 100 bin euro ya yakın bir hibeyi Odamıza kazandırmış, proje ile girişimcilik eğitiminde çığır açacak bir çalışmaya imza attık.

Avrupa Birliği’ne girmenin ülkemiz açısından öneminin farkında olan Odamız ve TOBB, gereken kriterlerin sağlanması konusunda her zaman elini taşın altında koymuş maddi manevi ne kadar destek verilmesi gerekiyorsa hiçbir zaman bu konuda geri durmamıştır.

ETCF isimli (Avrupa Türkiye Odalar Forumu) bir proje ile Odalarımızın Avrupa standartlarında faaliyet göstermelerini sağlamaya çalışıp Ulaştırma, Mesleki Eğitim, İş Yeri Güvenliği , Meslek standartlarının belirlenmesi gibi bir çok konuda kriterlerin sağlanması konusunda çalışmalar yapmış ve yapmaya devam etmektedir.

Odamız da yapılan bu çalışmaların şehrimiz içerisinde en büyük destekçisi ve takipçisi olmuş, ticari faaliyetlerinde gereken her türlü belgeyi eğitimi ilk elden Odamız içerisinde alınması için gerekli personel ve altyapı desteği vermeye devam etmektedir.

İlerde açılacak olan yeni fasıllar için hazırlıklarını tamamlayan Odalarımız TOBB öncülüğünde ticaret erbabımızdan istenecek yeni kriterler için hazırlıklarını tamamlamıştır.

Bugün Odalarımız, ülkemizin en büyük ticari partneri olan Avrupa Birliği ile yapılan ticari faaliyetlerimizin herhangi bir aksamaya uğramaması için her türlü tedbiri almaya devam ederek bu sürecin en büyük destekçisi olmaya devam edecektir.

Rusya’da, Almanya’da , Fransa’da ve bunun gibi bir çok ülkede hem oda ziyaretleri gerçekleştirip hem de ikili iş görüşmeleri organize ederek üyelerimizin dünyaya açılmaları için çalışmalar yaptık.

Katıldığımız birçok fuarla üyelerimizin ufkunu açmaya yeni teknolojileri yeni hizmetleri ilk önce onların almalarını sağlamaya, ürettikleri ürün ve hizmetleri tanıtmaları için fırsat yaratmaya çalıştık.

Sadece bu tarz organizasyonlarla değil, her sene düzenlediğimiz onlarca eğitimlerle hem üyelerimizin hem çalışanlarının nitelikli hale gelmelerini sağladık, her sene düzenlediğimiz dış ticaret, markalaşma kurumsallaşma eğitimleri ile şehrimize değer katmaya devam ettik.

Ne zaman bir devlet desteği çıksa gerek internet sitemizden, gerekse dergimiz ile duyurmaya, bizzat kurum yetkililerini Odamıza çağırarak üyelerimizi birinci ağızdan bilgilendirmeye gayret ettik.

Üniversitemiz ile proje konularında iş birliği yaparak bir proje ofisi oluşturuyoruz, hem Kamu Üniversite Sanayi İşbirliği ile hem de diğer AB projeleri ile ilgili hep önde oluyoruz, olmaya da devam edeceğiz.

Yani özetlemek gerekirse; bir oda ne yapması gerekiyorsa hepsini ve daha fazlasını yapmaya gayret ettik ve edeceğiz.

Yine şunu açıklıkla belirtmek isterim ki, eğer bugün Üniversitemiz bugün sorunsuz bir şekilde kuruldu ve büyümesini gerçekleştiriyor ise bunda Odamızın katkısı kesinlikle yadsınamaz.

Üniversite demişken, üniversiteleşme Ticaret Odaları için önemli mi? Önemli ise neden?

 Önemli ne demek, önemli olduğu kadar görevi de. Odalar üyelerinin müşterek ihtiyaçların karşılamakla mükellef. Ticareti geliştirmeli, ekonomiye yön vermeli. Bunun en kolay yollarında biri de ticareti canlandırmak, ticareti canlandıracak unsurların başında da  nüfus yer almakta.  Bir de bunun genç nüfus olduğunu düşünün.

Üniversitemizin gelişmesi, işletmelerimizin gelişmesi demek, ticaretinin gelişmesi demek, inşaat sektörünün, yurt – apart ve hizmet sektörünün gelişmesi demektir. Elbette geleceğimiz gençlerimize para gözü ile bakmıyoruz ama ilimize gelecek genç nüfus; bakkalından, hastanesine, pastanesine kadar bir çok iş koluna imkanlar sağlıyor. 10 yıl öncesine dönüp Yerleşkenin bulunduğu,  2000 Evler Bölgesini bir düşünün ve bugün ki hali ile kıyaslayın.

Biz göreve başladığımız da ilimizde bir üniversite oluşması için Oda bütçemizin büyük bir çoğunluğunu buraya aktarma kararı aldık. Bugün ki yerleşkenin gerek alt yapısında gerek arazi tahsis çalışmalarında elimizde ne varsa buraya harcadık, yetmedi İstanbullara Nevşehir’e gönül vermiş iş adamlarını dolaşarak deyim yerindeyse memleket için dilendik. Üniversitemizin sosyal ve kültürel her türlü faaliyetine destek verdik. Öğrenciler için yemek bursu yardımında bulunduk.

Çok şükür bugün şehrimizde 20.000 e yakın bir öğrenci varsa bunda benim her üyemin de bir katkısı var. Her üyem gönül rahatlığı ile diyebilir ki buranın temelini biz attık. Burada ki çorbada benimde tuzum var.

Sadece yardım etmekle kalmadık direk bir bina ile Hacıbektaş ilçemizin çehresini değiştirdik. TOBB destekleri ile yaptırdığımız Güzel Sanatlar Fakültesi ile mimari açıdan örnek olacak bir bina ile ilçemize yakışır bir hizmet götürdük. Bugün ilçede birçok öğrenci ilçenin sosyal kültürel ve ticari hayatına katkıda bulunmakta, bu kazanç da Oda üyelerimiz için ayrı bir gurur kaynağını oluşturmaktadır.

Şimdi son adım olarak Üniversitemiz Kuluçka merkezi ve Teknoparkının faal hale gelmesi için çalışıyoruz. Geçtiğimiz ay içerisinde kuruluşunu gerçekleştirdiğimiz Teknoparkımızda Odamız , Borsamız , Organize Sanayi Bölgemiz ve Üniversitemiz ortak.Girişimciler için çok büyük avantajlar ve fırsatlar sunan Teknoparkımızda oluşturacağımız yatırımcı ağımız ile gençlerimizin fikirlerine ortak olup onları ulusal ve uluslar arası markalar haline getirmeye çalışacağız. Bu stratejik hedeflerimizin de en önemli ilkleri arasında olacak.

Şehri ticari açıdan geliştirecek bir çok faaliyete imza attığınızı gördük, peki maddi kaynak sağlama konusunda çalışmalarınızın oldu mu? Üyeleriniz burada sizden nasıl bir fayda sağladılar?

Odaların üyelerine doğrudan maddi kaynak sağlaması kanunlarımız ve mevzuatımız gereği mümkün değil.  Ancak Odalar, şehir içerisinde üyelere yönelik olarak ortak ihtiyaçlar noktasında kendi gelir kaynakları ile çalışmalar yapabilirler ki yaptığımız bir çok şeyden yukarıda bahsettik.

Ama biz üyelerimizin finansal kaynaklara erişmeleri konusunda ortalama her sene şehir içerisinde ne kadar banka varsa neredeyse tamamı ile kredi protokolleri imzaladık.

Üyelerimizin normal kredilerden daha cazip bir şekilde faydalanmalarını sağlamak için sürekli girişimlerde bulunduk.

Daha öncede belirttiğim gibi verdiğimiz girişimcilik eğitimlerinde 150 ye yakın girişimcimizin Kosgeb’ten destek almalarına aracılık ettik, bizzat iş yerlerine giderek destek sağlamaya çalıştık. Bugün bu girişimcilerimizin gerek makine ekipman olarak gerek personel ve kira olarak 4.000.000,00 TL civarında destek almalarına yardımcı olmanın ötesinde almalarını sağladık desek yeri var.

Bu bizim en büyük gurur kaynaklarımızdan birisi.

Hali hazırda çalışan firmalarımıza en son sağladığımız TOBB Nefes kredisi sayesinde Türkiye genelinde 5 Milyar TL eski parayla 5 Katrilyon lira destek olmaya çalıştık.

İlimizden yüzlerce firmanın kullandığı kredi ile ekonomik daralmaya bir nebze olsun dur diyebildik.

Bu desteğin 2018 yılı içerisinde artarak devam edeceğini ve üyelerimize nefes aldırmaya devam edeceğimizin müjdesini şimdiden verebilirim. TOBB olarak çalışmalarımızı tamamladık, eli kulağında diyebilirim.

Yine TOBB olarak verdiğimiz kurslarla hem üyelerimize bedava iş gücü kazandırdık hem de bu iş gücünü nitelikli hale getirdik.

Bu sayede ilimizde yine 200’e yakın firma edindikleri bu nitelikli ve bedava iş gücü sayesinde üretimlerinde bir adım öteye götürebildik.

Yine nitelikli eleman ihtiyacının gerek şehrimizin gerekse ülkemizin en büyük çözülmesi gereken problemlerinden birisi olduğunun farkında olan Odamız, okullarımıza bina yaptırarak makine ekipman alarak sürekli destek sağladı.

Bu üretim yapan üyelerimizin cebine direk katkı sağlayacak bir faaliyet olduğu gibi aynı zamanda istihdam edilecek kişi sayısını artıracak bir faaliyet olarak Odamızın memlekete en büyük faydalarından bir kalem olmuştur.

Ayrıca gerek yerelde Odamız öncülüğünde gerekse ülke genelinde TOBB işbirliğinde alış verişe teşvik yönünde vatandaşları harekete geçirecek faaliyetler, organizasyonlar düzenleyerek krizlere ve durağanlıklara çare olacak işler yaptık.

Ben ve arkadaşlarım ildeki ticari hayattan farklı bir yerde bir iş yapmıyoruz, hepimiz bu memlekette çalışıyoruz ve bu memlekette ticaret yapıyoruz. Bütün sektörlerin temsilcileri Odamızda çaba sarf ediyor.

Her ay düzenlenen meslek komite toplantılarımızda aldığımız öneriler Meclisimizce değerlendiriliyor ve Yönetim Kurulumuza yapılması gereken iş ve işlemler yapılıyor veya gerekli mercilere iletiliyor.

Biz de bunlara Yönetim Kurulu olarak mümkünse yerelde bir önlem almaya çalışıyoruz. Mümkün değilse ve Ankara’ya iletilecek bir konu ise bizzat kendim muhataplarına ileterek bir çözüm aramaya çalışıyorum.

TOBB olarak her sene Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız ve Bakanlarımız ile birlikte ekonomik şuralar düzenliyoruz. Ülke genelinde ticarette, sanayide, turizmde, tarımda neler yapılması gerektiğini, yanlış yapılan işlerin neler olduğunu direk muhataplarına aktaran bir kitapçık düzenliyoruz.

Biz ilimizde üyelerimizden gelen birçok talep ve beklentileri burada dile getirerek şehrimiz ticaretini geliştirmeye, sektörlerin önlerini tıkayan sorunlara çare aramaya çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz.

1999 yılından beri her ay düzenli olarak meclis toplantılarında meslek komite başkanlarımız ile birlikte bütün meclis üyelerine ülke ekonomisinin gidişatı hakkında bilgiler vererek alınacak tedbirler ve yapılması gereken işler konusunda bilgiler vermeye çalıştım.

TOBB öncülüğünde çalışmalarını devam ettiren TEPAV isimli bir vakfımız var. Burada ülkemizin ekonomi çalışmalarını araştıran çalışmalar yapıyor ve geleceği şekillendirmeye çalışıyoruz.

Ülkemizin önde gelen ekonomistleri bu vakıfta çalışmalar yapmakta ve her ay çıkarttıkları sonuçları Oda başkanları ile paylaşmakta, biz de buralardan edindiğimiz bütün bilgileri Oda meclis üyelerimize aktararak kriz gelmeden önlemini almaya, dünyada ki gelişmeler hakkında ilimiz ticaret erbabının haberdar olmasını sağlamaya çalışıyoruz.

Gerek internet sitemiz, gerek haber siteleri ve gazeteler, gerekse Oda dergimiz sayesinde sizler de takip edebiliyorsunuz.

Neredeyse her hafta bir Oda ziyaretindeyim, ya da Rıfat Bey’le birlikte bir Bakan veya bir bürokrat ziyareti gerçekleştiriyoruz.

Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın katıldığı birçok etkinlikte yer almaya çalışıyoruz.

Bütün bunların hepsinde ülkemiz için ilimiz için yapmaya çalışıyoruz.

Elbette bütün bunların hareket noktası ilimizde başardığımız güzel işler. Bu işler neticesinde Ankara’da TSE Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı, TOBB Yönetim Kurulu üyeliği gibi işlere layık görüldük. Şimdi Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürüttüğüm Gümrük ve Turizm İşletmeleri A.Ş’de de büyük başarılara imza attık. Yaptığımız model bir çok ülke gümrüklerinde rol model olarak kullanıldı.Hatta Dünya Gümrük Örgütü tarafından liyakat ödülüne layık görüldük.

Biz ilk göreve başladığımız zamanda Odada oturup başkanlık yapmayacağımızı belirtmiştik. Bu bundan sonra da bu şekilde olacak. Üyelerimiz sayesinde bir ayağımız sürekli Ankara’da bürokrasinin kalbinde olacak ve adımını Nevşehir için atacak.