Prof. Dr. PERTEV NAİLİ BORATAV ve GÜLŞEHİR GÜNLERİ

Halk bilimi denilince ülkemizde ilk akla gelenlerden birisi olan Pertev Naili Boratav. Osmanlı döneminde Arapsun eski kaymakamlarından Abdurrahman Naili Beyin oğludur. Anılarına göre de I. Dünya Savaşı’nın başlamasından önceki yıllarda çocukluğu bugünkü Gülşehir’de (Arapsun) geçmiştir. 50 Kitabı 150’yi aşan makalesi olan Pertev Naili, ülkemizde halk biliminin kurucusu sayılmaktadır.

Boratav ailesi Balkan göçmenidir. 2 Eylül 1907’de Bulgaristan sınırları içinde bulunan Darıdere’de doğan Pertev Naili Boratav’ın asıl adı Mustafa Pertev’dir. Kaymakam Abdurrahman Naili Bey ile Sıdıka Hanım’ın oğludur. Abdurrahman Naili Bey 1. Dünya Savaşı öncesinde 1912 yılında Arapsun (Gülşehir) Kaymakamı olarak atanmıştır. Bu tarihte Pertev Naili Boratav 5 yaşındadır. Çocukluğunun bir kısmı Gülşehir’de geçmiştir. Hatta anılarında ilköğrenimini Arapsun (Gülşehri), Develi ve Mudurnu’da tamamladığını ifade etmektedir. Zira babası Kaymakam Abdurrahman Naili Bey daha sonra Develi Kaymakamlığına ve 1916 yılında da Mudurnu Kaymakamlığına atanmıştır.

Pertev Naili Boratav, ortaöğrenimini Kumkapı Fransız Koleji (1919-1924), Gelenbevî ve İstanbul Lisesi’nde (1924-1927) tamamladı. İstanbul Lisesi’nde sosyolog Niyazi Berkes’le sınıf arkadaşı idi. Lisede Hilmi Ziya Ülken’den psikoloji ve sosyoloji, Hasan Ali Yücel’den de edebiyat dersleri aldı. Halk kültürü ve halk edebiyatı araştırmalarına lise son sınıf öğrencisiyken Hilmi Ziya Ülken’in verdiği ödevle, babasının kaymakamlık yaptığı Mudurnu ve yöresinden yaptığı derlemelerle başladı. Bugünün Mudurnu ilçesi bir kadirşinaslık örneği göstererek ilçede Pertev Naili Boratav Evi adı altında müze açmıştır. (Mudurnulular Dergisi Özel sayı 5, yıl 2010) Gülşehir ilçemizin bu değerli aydınımız için yaptığı bir düzenleme olmamıştır.

1927′de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Şubesi’ne giren Boratav, M. Fuat Köprülü başta olmak üzere Ragıb Hulûsi, Yusuf Şerif, O. Rescher, Ali Ekrem, Ferid Kam ve İsmail Hakkı Baltacıoğlu ve Gerges Dumezil’in öğrencisi oldu. Burayı Köroğlu Destanı başlığını taşıyan bir tez hazırlayarak 1930′da bitiren ve aynı yıl Yüksek Muallim Mektebi’ni de bitiren Boratav, bir süre M. Fuad Köprülü’nün Türkiyat Enstitüsü’nde asistanlığını yaptı. Konya Lisesi Edebiyat Öğretmenliğine atandı. Bu görevdeyken 1935′te Konya’da Almanca Öğretmeni Hayrünnisa Hanımla evlenmiştir. Daha sonra DTCF öğretim üyesi olmuştur. 1941 yılında Doçent, 1948 yılında profesör ünvanı almıştır.

Daha sonraki süreç acılarla dolu. Ankara Üniversitesi DTCF’de öğretim üyeliğinden  sonra üniversiteden atılma ve ülkeyi terk ederek Paris’e yerleşme dönemi. 1948 Yılında DTCF’nde kurucusu olduğu Türk Halk Edebiyatı Kürsüsü kapatılmıştır. Pertev Naili Boratav öldüğü tarih olan 16 Mart 1998 tarihine kadar ülkesine küsmüş ve tekrar dönmemiştir. Stanford Üniversitesinde çalışmış ve burada Türkiye Bölümünü kurmuştur. Diğer iki kardeşi ise sürgün ve cezaya rağmen Türkiye’de kalmayı yeğlemişlerdir. Pertev Naili Boratav’ın bir oğlu Türkiye’de ünlü iktisatçı Prof. Dr. Korkut Boratav’dır.Diğer oğlu Fizik Profesörü Murat Boratav ise Fransa’da kalmıştır. Murat’tan olma torun David, sağken dedesini pek tanımaz. Fakat cenaze sırasında anlar ki dedesi çok ünlü bir halk bilimcidir. Sonra atlar uçağa Türkiye’ye gelir, dedesinin izlerini sürmeye. Boratav ailesinin acı dolu anılarını, “Aile” diye bir kitapta toplar. Bu kitap anılar ve acıların birleşiminden oluşan bir dram içermektedir.

Mudurnu’da bulunan özel müze gezildiğinde, bir oda Kaymakam Abdurrahman Naili Boratav'a ayrılmış. Oda, baba ve oğul Boratav'ın farklı dönemlerdeki fotoğraflarıyla donatılmış. Mudurnu'da fotoğraflarla yaşayan Boratav'ların hikayeleri de oldukça ilginç ve dramatik. Abdurrahman Naili Boratav, 1916'lu yılların başlarında Mudurnu'ya Kaymakam olarak atanır. 1919'da Osmanlı yönetiminin işgalci devletlere boyun eğmesi ve bunun üzerine Anadolu'da Milli Mücadele döneminin başlamasıyla Kaymakam Naili, bir yol ayrımına girer. İki seçeneği vardır; ailesini de alıp İstanbul'a dönmek ya da görevinden istifa ederek Kuvayi Milliye hareketine katılmak. Vatansever Kaymakam, görevinden ve maaşından vazgeçerek milli mücadele safını seçer. Milli Mücadele düşmanı olan isyancılar da o dönem, buradan Ankara'ya daha rahat geçebilmek düşüncesiyle Mudurnu'yu kuşatırlar. 

Kaymakam Naili de dahil birçok milli mücadeleciyi yakalayarak infaz etmek üzere Bolu'ya götürürken, Kuvayi Milliyeciler son anda yetişirler ve Kaymakamı kurtarırlar. Milli Mücadelenin başarıyla sonuçlanmasıyla Kaymakam Abdurrahman Naili, tekrar Mudurnu Kaymakamı olur. Toplam 17 yıl Mudurnu'da görev yapan Kaymakam, 1932 yılında emekliye ayrıldığında Mudurnu halkının gözyaşları ve büyük sevgisiyle uğurlanır. Veda görüntüleri, fotoğraflara da dramatik bir şekilde yansır. 

Kültür Evi'ne ismini veren Pertev Naili Boratav ise çocukluğunun bir bölümünü geçirdiği Mudurnu'yu hiç unutmamıştır. Babası gibi bir Mudurnu sevdalısı olan Halk bilimci Prof. Dr. Pertev Naili Boratav, gittiği her yerde Mudurnu'dan büyük bir sevgiyle bahseder ve kendini Mudurnulu olarak tanıtır. Birçok başarılı halk edebiyatı eserine imza atan Boratav'ın aynı odada, eserleri de sergileniyor (Bolu Gündem Gazetesi 10.02.2014).

Pertev Naili Boratav’ın babası olan Kaymakam Abdurrahman Naili Boratav ile ilgili Bolu’nun Mudurnu ilçesi ciddi çalışmalar yapmış ve anısını yaşatmaktadır. Pertev Naili Boratav anılarına göre, Pertev Naili ilkokula Arapsun’da başlamıştır. Bu durumda babasının en az üç yıl Gülşehir’de kaymakam olarak kaldığı anlaşılmaktadır. Yani Pertev Naili Boratav beş yaşından sekiz yaşına kadar o günkü adıyla Arapsun’da kalmıştır. Daha sonra Kayseri’nin Develi ilçesinde bir yıl kadar kaymakamlık yaptığı anlaşılan Abdurrahman Naili Bey, 1916 yılında Mudurnu Kaymakamı olmuştur.

Pertev Naili Boratav anılarında Mudurnu ilçesi ciddi bir yer tutmakla birlikte Arapsun ve Develi anıları kısıtlıdır. Dünya onu anımsarken, örneğin Pertev Naili Boratav’ın ilkokula başladığı Arapsun’daki okulun taşları bile onu unutmuş sanki. Gülşehir’de bir caddenin adı Prof. Dr. Pertev Naili Boratav Caddesi olmalıdır.

Boratav, CNRS, Sedat Simavi ve Kültür Bakanlığı ödülleri sahibidir. Ülkemiz değerlerinin dünya da tanıtılması için çok ciddi katkıları olmuştur.

Yararlanılan Kaynaklar;

Ferhat Aslan, Cumhuriyet Kitap Eki 18.03.2004

Bolu Gündem Gazetesi 10.02.2014

Mudurnulular Dergisi Özel Sayı; 5, Yıl 2010

Dr. Kadir Özdamar, Çağdaş Develi Gazetesi 26.08.2011

David Boratav, Aile, Can Yayınları, 2016

Hak Gazetesi 28 .06.2018

Wikipedia