Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Turizm Tanıtma ve Geliştirme Ajansı (TGA) bünyesinde Türkiye'nin önemli turistik destinasyonlarını dünya geneline tanıtmak için çalışan Go Türkiye platformu, sosyal medya hesabında Nevşehir Kapadokya Bölgesinin doğal "seyir terası" Uçhisar Kalesi'ni paylaştı.
Dünyanın dört bir yanında takipçileri bulunan sayfa, Nevşehir'in Uçhisar beldesi sınırları içerisinde bulunan Uçhisar Kalesi'ni paylaşarak, meraklı turistler için bir keşif fırsatı oluşturdu.
Go Türkiye platformu, Uçhisar Kalesi ile ilgili yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi;
“Uçhisar Kalesi'ne tırmanış, Kapadokya'nın eşsiz manzarasının nefes kesen manzaralarını sunan ödüllendirici bir deneyim.
Bir zamanlar zorlu bir sığınak olan bu antik kale, dünyanın her köşesinden gelen ziyaretçileri büyüleyici panoramalarına hayran bırakmaya çekiyor."
Uçhisar Kalesi Kapadokya’yı kuş bakışı izleyebileceğiniz en büyük peri bacası olarak biliniyor. Kapadokya’yı ziyaret edenlerin ilk sıradaki destinasyonlarından biri olan kale, Kapadokya’nın tüm güzelliklerine tanık olmak isteyenlerin beklentilerini fazlasıyla karşılıyor.
Kapadokya GoTürkiye
"Güzel Atlar Diyarı" ve Peri Bacaları
Uzun yıllar önce doğa; alevler, yeller ve yağmurlarla toprağa bir seramik ustası gibi şekiller verdi. Yıkım gibi gözüken bu tabiat sahnesi, masalsı bir doğaya, yaşam dolu vadilere dönüştü. İşte bir de kültürle bütünleşince muhteşem bir güzelliğe kavuşan bu yöreyi tanımak istiyorsan, gezsen Kapadokya!
Doğa ve insanlar tarafından oyulmuş ilginç bir gezegene benzeyen Kapadokya, eşsiz jeolojik özellikleri ve tarih katmanlarıyla muhteşem bir keşif deneyimi sunar misafirlerine...
Kapadokya, Erciyes, Hasandağ ve Güllüdağ gibi çok sayıda volkanik dağların püskürttüğü lav ve küllerin oluşturduğu yumuşak tabakaların; milyonlarca yılı aşkın bir zamandır yağmur ve rüzgar şekillendirilmesiyle oluşan bölgenin adıdır.
Doğa aşındıkça, etraflarındaki nispeten yumuşak volkanik külün erozyonu ile zamanla 45m yüksekliğe ulaşan ilginç konik yapılar oluşturmuştur. Kapadokya’da yaşamış medeniyetler tüf kayayı yıllarca oyarak kendilerine konutlar, kaleler, hatta tehlike anında sığınmak için yeraltı şehirlerini inşa etmişlerdir.
Yöre halkı bu eşsiz kaya oluşumlarını, çağlar boyunca varlığını sürdüren bir isim olan, "peribacaları" olarak adlandırmıştır. Dekoru düzenleyen ilk sanatçı doğa olsa bile, kayayı oyan ve Kapadokya'yı eşsiz doğa ve kültürel olaylarla dolu bir açık hava müzesine çeviren de Anadolu insanıdır.
Antik çağda Katpatuka olarak anılan bölge bir zamanlar cins atlar yetiştiriciliği ile ün salmıştı. Hala keşfedilmeye bekleyen Kapadokya; binicilikten bisiklete, çekirdeğinden görkemli mutfağa kadar bu sıra dışı toprakları keşfetmek ve deneyimlemek için sayısız potansiyel fırsatın anahtarıdır. Yılın hangi mevsimi veya hangi zamanı olursa olsun; bu eşsiz diyarda duyuları harekete geçirecek, büyüleyecek ve canlandıracak pek çok şey var.
Kapadokya, gezegenimizi terk etmeden geride bırakmanıza izin veren nadir yerlerden biridir. Bir şans verilirse, bu topraklar sizi bırakmayacaktır.
Daha fazlası için ziyaret edin:
IG: needforsouls