YARGI VE PTT ARASINDAKİ SİMBİYOTİK  İLİŞKİ 

Adli tebligat, kişilerin adil yargılanma ve hukuki dinlenilme haklarının olmazsa olmaz unsurlarındandır. Bu nedenle adli tebligatın yasalarda düzenlenen şekil şartlarına uygun yapılmış olması, yargısal faaliyetin sağlıklı yürümesi ve sonuçlanması için son derece önemlidir. 

Öte yandan adli tebligat giderleri, dava ve takip giderleri içinde önemli bir yer tutmaktadır.

Ülkemizde adli tebligatlar bazı istisnalar dışında sadece PTT vasıtasıyla yapılabilmektedir. Bu nedenle de PTT, adli tebligat yapma görevi ve yetkisi bakımından adeta tekel durumundadır. 

Ülkemizde adli tebligat ücreti son 5 yılda maalesef yaklaşık 11 kat arttı. 

Mayıs  2019'da 16,20 ₺ olan normal bir adli tebligat ücreti, sürekli zamlanarak 1 Haziran 2024'den itibaren 175 ₺ oldu. 

PTT ile adliye arasında öylesine bir simbiyotik ilişki var ki eğer adli tebligatlar olmasın, PTT batar! PTT, adeta adalet arayan insanların cebinden sübvanse ediliyor!

Son 5 yılda adli tebligat ücretlerindeki artışlar:

20.05.2019 - 01.11.2019   16,20 ₺
01.11.2019 - 01.11.2021    19,00 ₺
01.11.2021 - 07.02.2022    26,00 ₺
07.02.2022 - 15.08.2022    31,00 ₺
15.08.2022 - 31.01.2023    42,00 ₺
01.02.2023 - 01.08.2023    58,00 ₺
01.02.2023 - 01.08.2023    87,00 ₺
22.01.2024 - 01.06.2024  120,00 ₺
01.06.2024'den itibaren   175,00 ₺

Türkiye’de yargı harçları ve giderlerindeki artış ile adli tebligata gelen zamlar kıyasıya yarışıyor. 

İnsanların yargıya ve adalete erişimi gittikçe imkansız hale geliyor. Niteliği gereği bazı davalarda onlarca hatta yüzlerce tarafın olduğunu ve taraflara bazen iki, üç, dört, beş kez tebligat çıkarılması gerektiği düşünüldüğünde, karşımıza onbinlerce liralık adli tebligat gideri çıkmaktadır. 

İşin trajikomik yönü ise yargı adalet dağıtmayı, 184 yıllık PTT de usulune uygun biçimde adli tebligat yapmayı maalesef tam olarak başaramıyor. 

Yanlış ve usulsüz bir tebligat, bazen bir icra takibinin ya da davanın aylarca hatta yıllarca uzamasına yol açabiliyor. Öyle ki davanın başında ya da herhangi bir aşamasında yapılan usulsüz bir tebligat nedeniyle, yıllar sonra karar aşamasına gelmiş olan bir davanın sil baştan yeniden görülmesi bile olasıdır. 
Öte yandan davacı daha davasını açarken olası tebligat giderlerini peşin olarak dava dosyasına depo ediyor ama sık sık tebligat ücretlerine gelen zamlar nedeniyle depo ettiği para enflasyon karşısında eridiği için ek tebligat ücreti ödemek zorunda kalıyor. 
Bir başka durumda ise sırf PTT personelinin hatası sebebiyle usulsüz tebligat yapıldığından, insanların parası boşa gidiyor ve usulüne uygun tebligat yapılması için vatandaş, yeniden tebligat ücreti ödemek zorunda kalıyor. Böylesi durumlarda doğan zarardan doğrudan PTT'nin sorumlu tutulması ve bunun hukuki altyapısının da oluşturulması gerekmektedir. 
Maalesef ülkemizde hak ve adalet arayışı çok zahmetli, çok masraflı, çok çetrefilli ve çok uzun süren bir hal almıştır. Olan yine hak ve adalet arayan insanlara oluyor...

Hepinize adalete erişimin hızlı, kolay ve az masraflı olduğu; sağlıklı ve mutlu günler diliyorum.

Mehmet BİÇER 
01.06.2024