Kitaptan Filme: Uçurtma Avcısı
Khaled Hosseini’ni üçüncü kitabıyla tanışmıştım. Doğrusunu söylemek gerekirse Ve Dağlar Yankılandı’yı çok beğenememiştim ama yine de yazarın diğer kitaplarını merak etmiştim. Merak etmeme de değmişti, bence ilk iki kitabı üçüncü kitabına göre kat ve kat güzel (dördüncü ve son kitabını ise daha okumadım).
İlk kitabı Uçurtma Avcısı, 2003 yılında basılmış. Yazarımız kitabını sabahları, işe gitmeden önce yazarmış ve tahmin ediyorum ki… İlk kitap olacağı için çok da beklentilere girerek yazmamıştır ama kitap film olmaya değer görülmüş.
2007 yılında Uçurtma Avcısı filmi seyircilerle buluşurken ikinci kitabı, Bin Muhteşem Güneş ise okurlarla buluşmuştur… Yazarımız için dopdolu ve unutulmaz bir yıl olmuş 2007, umarım her yazarın bir 2007’si olur…
Uçurtma Avcısı’nı okuyalı yıllar oldu, filmini ise daha geçenler de izledim. Bu yazıyı ise kitabı tekrardan okuduktan sonra yazmak istiyordum ama dayanamadım, ne zamandan beri bu yazı aklımda dolanıyordu. Daha fazla bekletemedim.
Filmi ise gayet güzeldi, neredeyse tamamen kitaba göre uyarlanmış. Tabii gördüğüm kadarla ufak tefek eksiği vardı ama o kadar da olur diyelim. Eksiğine değinmeden önce karakterlere değinelim. Bence karakterler tam oturmuş gibi… Özellikle de Emir’in çocukluğuyla babasını oynayan oyuncular, tam da kitabı okurken gözümün önünde canlandırdığım gibiydi ama Hasan… Hasan benim gözümde hep kumral ve kısa saçlı bir çocuktu, filmdeki Hasan öyle değildi.
Hasan karakteri sadece bir düşüncemdi, genel olarak da karakterler iyiydi ama beğenmediğim, filmde eksik olan duyguyu tam olarak verememesiydi. Kitapta Emir tam manasıyla vicdan azabı çekiyordu, bunu okura çok güzel hissettirilmişti ama filmde tam olarak hissedemedim doğrusu. Mesela Emir’le Hasan’ın oğlu Sohrab’ın ilişkisi de çok yüzeysel geçmiş gibiydi…
Zaten yazarımız da Uçurtma Avcısı’nın bir film olması konusunda şüpheler yaşamış, bu şüphelerin nedeni Emir’in anlatımı, iç konuşmaları ağırlıklı olmasından dolayıymış. Ancak David Benioff’un yazdığı senaryoyu okuyunca düşünceleri değişmiş.
Galiba kitaptaki etkiyi hiçbir zaman filminde bulamayacağız. Oyuncular ne kadar iyi olursa olsun, senaryo ne kadar iyi yazılmış olursa olsun kitabın etkisi zirve de olmuş olacak.
Ancak her şeye rağmen bir kitabın filme uyarlanması güzel. Okuduklarını bir de izleyerek görmek, filmin sonunu görmeden nasıl biteceğini bilmek güzel bence… Uçurtma Avcısı’nın filmi de izlenmeye değer…