Devletin Güney Doğu’da acze düştüğü yıllardır.
Hakkâri Dağ Komando Taburu’na içinde vatan aşkı alev alev yanan bir yiğit atanır, bu yiğidin ismi Osman’dır.
Devletin yara almış imajını düzeltmek için hemen işe koyulur
Gönüllü bir tim oluşturur. Bu timin görevi, taburun tam karşısında yer alan Dumanlı Dağı ve bu dağa yerleşen, suikast silahı kanas ile Mehmetçikleri şehit eden terörist gruptur.
Bu dağa çıkan iki patika yol da teröristlerin kontrolü altındadır
Geriye kalan tek yol ise İran topraklarından geçen dağın arka kısmındaki yoldur.
Yapılan plana göre tim gece karanlığından yararlanarak İran topraklarına geçecek, dağın arkasındaki patika yolu kullanarak dağa çıkacak, burada yerleşmiş olan terörist grubu imha edecektir.
Operasyon sabaha kadar bitirilmiş olmalıdır, yoksa İran ile çatışmaya girme ihtimali vardır.
21 aslan parçası hazırlanır, arkadaşları ile tek tek vedalaşır, ailelerine mektup yazarlar, bismillah diyerek yola çıkarlar.
Tam bir sessizlik içinde İran topraklarına geçer, 5 km ileri gittikten sonra dağın arka kısmındaki patika yolu tırmanmaya başlarlar.
Arazi hakkında hiç bir bilgileri yoktur, gecenin karanlığında oldukça sessiz hareket ederek teröristlerin bulunduğu tepeye doğru ilerlerler.
Tam bir disiplin ve sessizlik içinde dağın zirvesine ulaşırlar, kendilerine çok güvenen terörist grup dağın bu kısmına sadece iki nöbetçi yerleştirmiştir.
Keskin nişancı timimiz besmele çekerek tetiğe basar, yirmi kadar mermi aynı anda teröristin göğsüne saplanır, terörist olduğu yere yığılır, diğer teröristin sadece dönmek için zamanı kalmıştır, ne olduğunu anlamadan o da arkadaşının akıbetine uğrar.
Silah sesleri üzerine uyanan teröristler şaşkındır, ne yapacaklarını bilemez, silahlarını ateşlemeye bile fırsat bulamadan tek tek vurulurlar.
Her şey bir anda olup bitmiş, taburun başına bela olan bu terörist grup imha edilmiştir.
Gece saat 2.30’dur, görev tamamlanmış, dağ teröristlerden temizlenmiş, devletin yıkılan imajı düzeltilmiş, askerlerimiz moral bulmuşlardır.
Aslan parçaları dönüş yoluna düşerler, geldikleri gibi sessizce tabura ulaşırlar.
Tabur heyecanlıdır, timi tekbir sesleri ile karşılarlar.
Yirmi bir yiğit görevi başarmanın gururu içindedir, ülkesine yönelen tehlikenin bertaraf edilmesinin kıvancını duyarlar doyasıya, sevinç gözyaşları dökerler uzun bir süre…
Komutanlarının gözünün içine bakarlar
Yeni görevler için hazırdırlar.
Bu vatan için ne tehlike biter, ne da bu tehlikeleri bertaraf eden yiğitler.
‘Bayrağı bayrak yapan üstündeki kandır, toprak uğrunda ölen varsa vatandır…’
