Olaya nasıl bakmak gerekir?
Soru bu.
Bir yanda kadim bir Türk Devleti
Diğer yanda ise özgürlük ve bağımsızlık iddiasında bulunan bir terör örgütü var.
Bir insan kendini farklı hissedebilir, kendini farklı hisseden insanın hislerine karışmak, onu yok saymak, ya da ona baskı uygulamak elbette yanlıştır.
Bu doğru olarak kabul edilemez.
Elbette kendini farklı hisseden bir insan özgür olmak, kendine yakın saydığı insanlarla birlikte bulunmak, hatta bağımsız olarak yaşamak isteği içinde de olabilir.
Bunun için mücadele de edebilir.
Propaganda yapar.
Yazılı ve görsel basın yayın organları ile düşüncelerini duyurur.
Yasal çerçeve içinde dernek, parti ve sivil dayanışma örgütleri de kurabilir.
Gazete, dergi, kitap, film vb. araçları kullanarak kendi görüşlerini ifade etme, yayma yollarına başvurabilir.
Bunlara karşı çıkan yok.
Ya da karşı çıkanların fikri baz haricinde uyguladıkları bir baskı da yok.
Tüm bunları fikir bazında yapmıyor, terör eylemlerine başvuruyor, asker, polis vb. devlet görevlilerine saldırıyor, katliam yapıyor, otobüs, tır, taksi, iş makinalarını ateşe veriyorsa bunun da savunulacak hiçbir yanı yok.
Bunun adı hak arama değil terördür.
Bunun adı fikir özgürlüğü değil, zülümdür.
Bunun adı mücadele değil, şiddettir.
Bunun adı barış değil, ölümdür.
Bunun adı yapıcılık değil, yıkımdır.
Bunun adı ihanettir.
Bunun adı ajanlıktır.
Bunun adı vatan ve millet düşmanlığıdır.
Bunun adı terördür terör.
Bu devlet, bu kadim Türk devleti tüm bunlara boyun eğecek, kabul edecek, teslim olacak yapıda değildir.
Bu devleti hiçbir güç şiddet yolu ile teslim alamaz.
Bu devleti hiçbir güç şiddet kullanarak dize getiremez.
Terör ile boyun eğdiremez.
Yakarak, yıkarak, tuzak kurarak başarılı olamaz.
Otobüs yakarak, askere polise tuzak kurarak, alış-veriş yapan insanlara arkadan ateş ederek, savunmasız insanları katlederek hiçbir şey elde edemez.
Kısacası Türk isterse olur, istemez ise asla…
