Adayların belirlenmesine ramak kala böyle bir yazı kaleme almayı uygun buldum.
Seçilmek ve seçmek, mesuliyet sahibi ve sorumlu olmayı gerektirir.
Biz insanlar, dağların taşların mesuliyetinden kaçındığı sorumluluğu yüklendik.
Akıl dediğimiz meleke bizde var olduğu müddetçe sorumluluktan kaçınmamızda mümkün değil.
Kişinin, Allah’a, peygambere ve dine karşı sorumluluğunun yanı sıra annesine, babasına, eşine, çocuklarına ve temsilcisi bulunduğu kişilere karşı sorumlulukları da vardır. Bunların hakkını birbirine karıştırmadan yerine getirmek vazifemizdir.
Toplumsal huzurun, sosyal adaletin tesisinde, kişinin sorumluluğu son derce önemlidir. Kişiler, başkalarının hak ve hukukuna riayet edecek şekilde yetiştirilmelidir.
Kendine vazife tevdi edilecek kişilerin belirlenmesine azami dikkat edilmeli.
İnsan için seçmenin ve seçilmenin çok önemli olduğu hepimizce malumdur. Bu nitelemelerin ardından, olaya seçen ve seçilen açısından bakacak olursak; oy verilecek kişinin, söylediğini yapabilecek liyakatte olup olmadığına bakılmalıdır.
Eğer seçilecek kişi insanlar nezdinde şaibesi yoksa, kendisi ile barışıksa, ne yapacağını ve nasıl yapacağını biliyorsa, bin bilse de bir bilene danışıyorsa, ben yaptım oldu mantığından hareket etmiyorsa, kindarca, nefretçe insanlara yaklaşmıyorsa, insanları kucaklamaya namzetse, seçilmeyi kendisine imkan ve rant kapısı olarak görmüyorsa, siyaseti hizmet aracı olarak görüyorsa o tür siyasetçilere oy vermeliyiz. Hele ki bu durum yerel seçim olursa bir kat daha dikkat etmeliyiz.
Seçilmek istenenlerde bunlar aranırken, seçenlerde böylelerine oy vermeye çalışmalıdırlar.
Bütün aday adayı kardeşlerime teşekkür eder başarılar dilerim.
