GÜZEL AHLAK

Dr Seyfi ŞAHİN

Güzel ahlak, Peygamber ahlakıdır.

Sevgili Peygamberimiz Hz Muhammed (sav);

“Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim” diyor.

Onun ahlakı ne idi?

O Kuran üzere yaşardı.

Onu ilk gören, onun güzelliğine, yüzündeki samimiyete,

Konuşmasındaki, yumuşaklığa ve kelimelerindeki belagata hayran kalırdı.

***

O kimseye kızmaz, onu üzmez, hiç kimsenin kusurunu yüzüne vurmaz.

Kulda kusur aramaz. Kimsenin gıybetini yapmaz, kimseyi aşağılamazdı.

Ticareti dosdoğru yapar. Kimseyi aldatmaz, herkes ondan mal aldığı için,

Daha çok kazanır. Herkes ondan razı olurdu.

Kimseye yan tarafından bakmaz, bedeni ile dönüp konuşurdu.

O kadar dili tatlı idi ki, onunlar herkes saatlerce konuşmak isterdi.

Tabii ki özel yaratıldığı için, herkesin ne düşündüğünü bilir, ona göre davranırdı.

***

Kuran neyi yasaklamışsa, fıtraten yapmazdı.

Çocukluğunda bile, haramlardan sakınırdı.

O kadar güven verici idi ki, herkes ona; “Muhammed ül Emin” derdi.

Allah’ın emirlerini tutar, ibadetleri herkesten çok yapardı.

“Ya Rasülallah; sen nasıl olsa cennetliksin,

Geceleri ayakların şişene kadar niçin namaz kılıyorsun dediklerinde”

“Allaha şükretmeyeyim mi?” derdi.

***

Madem ki, Allah emretti, o bize örnek olarak gönderildi;

Onu taklit etmek, onun güzel ahlakı ile ahlaklanmak bize vaciptir.

Onun gibi olmalıyız. Yaptığımız işi en iyi yapmak,

Zinadan, faizden, içkiden, kumardan, yalandan, gıybet ve iftiradan,

Yani haramlardan sakınmak,

Ticarette, iyi tartmak, dosdoğru olmak,

İlahi adaletin tecellisine inanarak, kul hakkından kaçınmak, Güzel ahlaktır.

***

İnsanların kalbini kırmamak, güler yüzle davranmak gerekir.

Bir kişinin isteğini ret etmemek, ona hayır dememek Peygamber ahlakıdır.

Tabii ki, ibadetleri yapmak, dinin direği olan namazı ihmal etmemek,

Ramazan orucunu tutmak,

Farz olana ilave olarak, sünnet ve nafileleri de tutmak güzeldir.

Zekatı vermek farzdır. Ama zekat vermek için gayret etmek de gerekir.

Biraz tasarruf edilip zekat verilirse,

İslam’ın şartları tamamlanmış olur.

***

Mallarımızdan infak etmek, bizi ahrette kurtarıcı olur.

Yani malının başkasına verilmesi en helal harcamadır. En karlı iştir.

Sadaka verilmesi nefse zor gelse de “Nefse zor gelen sizin için hayırlıdır (HŞ)” emrine uygundur.

Hatta yemek içmekte israftan sakınmak,

Temiz ve edebe uygun yemek çok güzeldir.

Adaletli olmak gerekir. Dosdoğru olmak gerekir.

İşte değerli kardeşim, güzel ahlak haramlardan sakınarak ihlas ölçüsüne girmek,

İbadetleri de yaparak, İslam’ı yaşamak, takva sahibi olmak esas ölçüdür.

Kul hakkından sakınarak hayatımızı tanzim etmek en güzel ahlaktır.

Ne mutlu bu hedefe ulaşma gayreti güdenlere…

Madem ki Allah(cc) bizi “kendisine ibadet etsin, beni zikretsin” diye yarattı.

Zikrin ve ibadetin çokluğu kurtuluş için de bir vesiledir.

Erinmeyelim lütfen.

__________________________________________-

12.04.2022, Kayseri.