ÜNİVERSİTE’NİN MUTFAĞI

Avusturya’da Franz Jonas, Graz Üniversitesi’nde fizik doçenti…Odasında büyük bir dünya haritası duvarda asılı…Bir gün anakaralara bakarken, gözü Ortadoğu’ya takıldı. Türkiye…Güneydoğu…Diyarbakır…

Bilgisayarını açtı. Diyarbakır Üniversitesi’ni buldu. Hep merak ederdi genç Doçent…Graz dışında hangi üniversitede  araştırmanlar kitap yayımlıyor. İnternet bu kolaylığı sağlıyor.

Dicle Üniversitesi’nin web sitesini taradı.İngilizcesini tıkladı.

Fizik bölümü vardı da, kitap, dergi yayımlanıyor muydu, bu konuda hiçbir bilgi yoktu.

……………….

Belçika Louvain Katolik Üniversitesi Dinler Tarihi profesörü  Charles  Roche dünya ülkelerinde yayımlanmış din araştırmalarına meraklıydı.

Masasının üzerinde bir atlas duruyordu. Açtı, baktı. Türkiye’nin GD’sunda Diyarbakır’da bir din bilimleri fakültesi olmalıydı. Yanılmadığını anladı internete girince. Acaba üniversite’nin  bu fakültesinin öğretim elemanlarının  kitapları  yayımlanmış mıydı. Prof Roche aradı, taradı hiçbir bilgi bulamadı.

…………………..

Güney Afrika’da, Jan Smith , Durban Üniversitesi’nde tıp doçenti…Dünyada ne gibi araştırmalar yapılıyor,merak eder. Duvar haritasında baktı;  bir Doğu Akdeniz, GB Asya ülkesi: Türkiye…Gözü Diyarbakır’a takıldı. Acaba orada bir Tıp Fakültesi var mıydı? İnternete girdi. Yanılmamıştı. Tıp Fakültesi, üniversitenin kurucu birimiydi. Hekimler kitap yayımlamışlar mıydı ?  Dr Smith aradı, taradı hiçbir bilgi bulamadı. Üniversite’nin web sayfasında bu konuda bilgi yoktu.

……………………

Yeni Zelanda, Dunedin-Otago Üniversitesi, dünyada en nitelikli coğrafya eğitimi verilen bir fakülteye sahip olarak haklı bir ün sağlamıştı. Dr William Sharp bir coğrafya doçenti…Merak etti bir gün. GD Avrupa’ya hep ilgi duyardı. Diyarbakır’da Coğrafya Eğitimi veren bir bölüm var mıydı ? Evet. Buldu. Aradı, taradı, birçok doktoralı öğretim elemanı olduğu halde, bu üniversitenin basımevinde hangi kitapların yayımlandığı konusunda hiçbir  bilgi yer almıyordu.

…………………

Kanada, Quebec Üniversitesi İnşaat fakültesi öğretim üyesi Prof Dr Denise Mer, bilgisayarında ‘’surf’’ yapıyordu. YouTube’de Türkiye’yi buldu.Sayısız video vardı. Dicle University yazınca karşısına çıktı. Geleneksel mimari ile modern karşımı, güya bir sentez denemesi yapılarıyla geniş bir kampüs…Çok sayıda prof ve doçenti var. Peki, yayımladıkları ders kitapları, araştırma eserleri var mı? Aradı,taradı; bulamadı. Yoktu.

………….

Dicle Üniversitesi Sekreterliğinde görevli Furkan Fiskaya, sabahleyin kahvaltıda ciğer yediği halde saat 11’de acıktı. Masasının üzerinde yepyeni bilgisayar daha yeni internete bağlanmıştı. Baktı üniversite’nin web sitesine. Mutfakta bugün hangi yemekler hazırlanmıştı. 3 ayrı yerde öğretim elemanlarına, memurlara ve müstahdemlere, öğrencilere yemek çıkarılıyordu. Çorba, etli sebze yemeği, pilav, salata ve meyve…Kent içinde böyle bir yemek ancak 400 TL’ye yenirdi.Üniversite’nin avantajı buradaydı. Furkan Bey, 30 TL fişle bunları yiyebilecekti.

………………..

Üniversitenin öğretim üyelerinden Prof Dr Hayrullah Kuzey, bir gün, iki ders arasındaki boşlukta merak etti. Acaba Üniversite Basımevi’nin , Döner Sermaye İşletmesi’nin ne gibi etkinlikleri vardı. Yayımlanmış kitapların, dergilerin tanıtımı yapılmış mıydı? Ayrıntılı bilgi verilmiş miydi.

Prof Dr Kuzey, web sitesini aradı, taradı; bulamadı. Bilgisayar konusunda iyi yetişmiş, özünü sürekli geliştiren  Beydoğan Atıcı’ya sordu. O da bilmiyordu böyle bir sayfanın olup olmadığını.

Dr Kuzey, Dilek ve öneriler, istekler bölümü için bir yazı yazdı :

‘’ Üniversitemizin web sitesinde, Basımevi’nden çıkmış kitaplar hakkında hiçbir bilgi verilmezken, mutfaklarda hangi yemeklerin çıktığı gün gün ilan edilmektedir. Üniversite’nin mutfağı Basımevidir. Öğretici kitle kitaplardan önce midesini düşünüyorsa orası bir eğitim yuvası olmaktan çıkmış demektir. Çağdaş üniversiteler, yayımladıkları kitap ve dergileri gururla web sitelerinde ilan etmektedirler. Midesel doymayı beyinsel doymanın önüne geçiren bir tesis de üniversite hüviyetine kavuşamamış demektir.‘’

Genel sekreter yardımcılarından birinin görevi, üniversitenin internet sitesindeki dilekleri, önerileri, şikayetleri izlemekti. Anlaşılan, Prof Dr Kuzey’in eleştirisi makama iletilmişti. Rektör Fatmagül Hale Sahaf’ı öyle sinirlendirmiş ki bu eleştiri,  ondan sonra o öğretim elemanının hiçbir isteğini yerine getirmedi; yayımlanması için gönderdiği , herbiri tuğla kalınlığında kitap olabilecek dosyaları görmemezlikten geldi; yok saydı, işleme konulmamasını buyurdu. Emir demiri keser.

Üniversitenin gerçek mutfağı neresiymiş ?

               ……………………..