YENİDEN BAŞLA HAYATA
    İnsan bazan hayatın karmaşasından uzaklaşıp yenilmişlikleri ve sıkıntıları geride bırakmak yada kendini karanlıklara yönelten yaşantılardan kurtulmak için  değişik yollar arar. Bu arayış onu yeni başlangıçlara iter. Bu başlangıçlar  monotonlaşan  hayata   renklendirmek,  yaşanmış olumsuzlukları ardında  bırakmak ve bembeyaz bir sayfa açarak hayata devam etmek için gereklidir. Yaşamı  yeniden  keşfedip  içinde var olan güzelliklerin farkına vararak yaşamaya ve huzura  vesile olur.
  Hayat yeni başlangıçların toplamıdır. Ve her yeni başlangıç  ‘’yeter artık’’ denilen bir atılımdır . Geçmişin üstüne kalın bir örtü örtmeye doğru  cesurca bir girişimdir. Bir kez daha doğmak ve her yeni güne yeni umutlar yüklemektir. Bu yüzden sonsuz bir huzur için yapılan her yeni  başlangıç ,  içinde ‘’ya  tutarsa ‘’ umudunu besler. Yeni başlangıçlar için illaki genç olmaya gerekte yoktur. Nasreddin hoca, göle maya çalmak gibi çılgın denemesini yaparken, büyük  ihtimalle altmış yaşını geçmişti. ‘’ Ya tutarsa’’ dedi ve gölü mayayı çaldı. Elbette ki göl maya tutmadı ama ya tutsaydı ? Bu yüzden yaş kaç olursa olsun yeniden  besmele çekerek yola çıkmaktan ve yaşamda değişiklik yapmaktan  geri durulmamalıdır. Bilinir ki,insan yenilendiği kadar diri ve buna cesaret ettiği kadar galiptir hayatta. Aynaya her bakıldığında yüzlerde mutlu kıvrımlar görmek için yeni başlangıçlar her daim  olmalıdır. Bir şarkıda söylendiği gibi ‘’ Sil baştan başlamak gerek bazen , hayatı sıfırlamak..’’ Öyle ki her son , insanı hayata bağlayan yepyeni başlangıçlara gebedir.
  Yeni başlangıçlar, insanın yaşamdan ne istediğine karar verip, hayat vizyonunu hedeflere dönüştürmesiyle başlar. Ardından bu hedeflere ulaşmada engel teşkil eden inanç ve hayat tarzlarının yerine, kendisini güçlü kılacak inanç ve yaşam  tarzını koymakla devam eder. Bu süreç onu her daim canlı ve mutlu kılar. Mevlana  ne güzel söylemiş  ’’ Her gün bir yerden  göçmek ne iyi. Her gün bir yere konmak ne güzel. Bulanmadan kokmadan akmak ne hoş…’’Fakat her yeni başlangıç için öncelikle içten gelen kuvvetli bir istek olmalıdır. Çünkü istemek başarının yarısıdır.  Diğer yarısını ise azim, çaba, sabır ve tevekkül  tamamlar. Zahmet olmadan rahmetin olmayacağı aşikardır. Bunlara riayet etmeden çıkılan yolların sonu hüsrandır. Nevzat Tarhan’ın dediği gibi; ‘’ Biliyorum ki Allah’a tevekkül etmeyen gayretsiz ve duasız bir ruh hali , mutsuzluğa  ve başarısızlığa açılan penceredir.’’
  Hayatın her anı elbette çok değerlidir ve geçen zamanın tekrar asla olmayacaktır. Bu kadar önem arz eden zaman, aynı önemi içeren ve  kutlu gelişmelere yol açacak başlangıçlarda sık boğaz edilmemelidir. Her yeni başlangıcın öncesinde ‘’bir anda olsun’’ diye ulaşılması zor beklentiler içinde olmak  kişiyi hayal kırıklığına uğratabilir. Bu yüzden süreç  koşulları iyileştirerek zamana yayılmalıdır. Aksi halde  alınan kararların uygulanamaması ve çözümsüzlük insanı daha da strese sokup , durumu içinden çıkılmaz hale getirebilir.
 
  Yeni başlangıçlar yapmak için , yaşanan fırtınaların dinmesini beklememek gerekir. Bu durum  karşıya geçmek için nehrin durmasını beklemek gibidir. Oysa ki nehrin sularının durması olağan şartlarda pek mümkün değildir. Bu yüzden sonsuz bir huzuru hedefleyenlerin nehrin durmasını/ kurumasını beklemeden ve  sızlanmadan acilen  bir başlangıç yapmaları gerekir ki, geleceğe dair  umutları olsun !