YUSUF KAPLANLA BİR KAÇ SAAT
Rekabet Kurulu aldığı karar gereği bazı günlerde muhtelif fikir adamlarını konferansa çağırıyor. 04.12.2013 tarihinde de Yusuf Kaplanı davet etmişler. Rekabet Kurulundaki değerli dostum İbrahim Aydemir Bey’in davetine icabet ettim.
Önce Başkanın odasında ardından konferansta bilahare yemekte ve bir başka dernekte beraber olduk. Yusuf Bey’i hareketli, donanımlı ve bir o kadar da arzulu buldum.
Yer yer yazılarını okuyordum ama bizzat kendisini dinlememiştim. Yazılarından Dücane Cündüoğlu’na benzetiyordum dinleyince daha çok benzediğini fark ettim. Bazı yönlerden çok farklı olmakla beraber.
Batı ve İslam medeniyetine vukufiyeti takdire şayan. Uzun süredir üzerinde çalıştığı fakat fırında biraz daha pişmesini istediği 7-8 ciltten oluşacağı umulan değerli bir çalışmasından bahsetti. Umarım çıkarda herkes istifade eder.
Kendisi iletişimci olduğundan, birçok gazete ve televizyonda kurucu yapımcı ve yönetici olarak faaliyet göstermiş. Uzun müddet İngiltere’de kalmış. Dolayısıyla orayı iyi tahlil ettiğini gördüm.
Konuşması içinde; “çağımız her ne kadar iletişim çağı ise de iletişimcilik hakimdir” diyor. Çok anlamlı geldi. Herkes kendine ve ailesine baksa dahi bu tespitin ne kadar doğru olduğunu fark edecektir. Dizilerin, cep telefonlarının hemen hemen yaşamımızın bütün alanını kapsadığını düşünecek olursak son derce doğru bir tespit olduğunu söyleyebiliriz. Hal böyle olunca da, ne muhabbet kaldı ne de sohbet… Kız annesiyle, baba oğluyla konuşup dertleşemiyor. Ailede muhabbet ortamı yok oluyor. Bu Maalesef bazı yavrularımız olumsuz işlerle meşgul olup, kötü işler yapar hale gelebiliyorlar.
İngiltere’yle ilgili değerlendirmelerde bulunurken: “Balkan ve Ortadoğu’nun sınır ve sorunları insanlığa İngilizlerin hatırasıdır” diyerek İngilizlerin belirleyici aktörlüğünü ifade etmektedir.
Ayrıca; “bütün düşüncenin Avrupa’da (İngiltere’de) üretildiğini, Amerika’da öğretilip dünyada tüketildiğini” ifade etti. Amerika’nın İngiltere’nin yanın da kartondan tayyare olduğunu söyleyen Kaplan, birazda argo: “İngilizler bütün kavşakları tutmuş yavşaklardır” diye son derece iddialı bir söz söyledi.
Batıyla ilgili yaptığı bu tespitlerle beraber, Kurtuba’yla (İspanya) Batı, Bağdat’la (Irak) doğu bloku çökmüştür diyor.
İslam ve Batı medeniyetinin farkını izah ederken de şu örneği verdi. “Fatih’in gemileri karadan yürütmesinin sebebini Şeyhülislam’ın orada yaşamakta olan sivillerin öldürülme endişenden dolayı fetva vermemesinden dolayı yapmıştır” Ardından da: “Batı gittiği hemen her yerde alıp, çalıp, yok ederken; İslam medeniyeti, verip, paylaşıp, var etmiştir”
Birbirinden güzel ve değerli fikirler serdeden Yusuf Bey’ hayırlı çalışmalar diliyorum.