ADALET
‘AMİSTAD’örneği
Adli yılın başlaması münasebetiyle
*Tek tarafı dinleyerek verilen karar doğru olsa bile hiçbir zaman adil olamaz.
Adaleti tesis edecek kişi/ler çok önemlidir. Hal böyle olunca da, bu makama gelecek olan hâkimin kişiliği ve konumu ehemmiyet arz etmektedir. Bunu ünlü devlet adamı A. Cevdet PaşaOsmanlının son hukuk kitabıolan"MECELLE"* isimli meşhur kitabında adalet dağıtıcı hâkimin vasıflarını şöyle sıralamıştır: 'Hâkim;fehim,müstakim,emin,hâkim,mekin,metin'olmalıdır.** der.
Adalet, devletin temel normlardandır. Adaletin tesis edilmediği toplumların çöküşü daha çabuk olur. Nitekim bir düşünür:
“Vatandaşlar arasında adalet ve eşitlik kaybolunca,itibarı arşa çıkmış olsa da, devlet, bir gün yerin dibine geçer.”
Kişilerin hak ve hukuku her şeyin üstündedir. Hiç kimse bir başkasından daha üstün değildir. Üstünlük Yaratıcıya yakınlıktadır. Biliyorum ki beynelmilel özellik taşıyan bu sözler herkesin kabul ettiği husustur. Önemli olan bunların uygulanmasıdır. Bilindiği gibi adalet her zaman herkese lazımdır. Biri İslam dünyasından diğeri Amerika’dan iki örnek vermek istiyorum.
*Kuvvete dayanmayan adalet, aciz; adalete dayanmayan kuvvet, zalimdir.
-
Adaletiyle ünlü Halife Hz. Ömer’e (r.a.) günün birinde, kardeşini öldüren bir
vatandaş anlaşmazlığa düştüğü bir konuda huzura çıkar ve:
"Efendim kardeşinin katili olarak, bana adil davranır mısın?" der.
Halife:
"Elbette adil davranırım, yalnız benden seni sevmemi bekleme" der.
Adam:
"Bana adil davran yeter, sevilmeyi isteyen kadınlardır" der.
Adaletiyle maruf Halife Ömer hakkaniyete uygun kararını verir. Adam da mutlu bir şekildeoradan ayrılır.
*Abidin ibadeti, nefsini; âdilin adaleti, âlemi ıslah eder.
-
AMİSTAD
*Haksızlık edip tüm insanlarla birlikte olmaktansa, adaletli davranıp tek başına kalmak daha iyidir.
Bir diğer örnek ise 1839 yılında cereyan eden ve yıllar önce izlediğim bir filmden hafızamda kalan hukuk şaheseri bir olay.
Köle taciri bir grup İspanyol vatandaşı, Kıta Afrika'sından zorla insanları alıp Amerika'da satarlar. “AMİSTAD” isimli bir gemiyle gene böyle bir iş yaparken,yani bî çare insanları ABD'ye götürürken, Küba açıklarında kendilerine yapılan insanlık dışı muameleye tahammül edemeyen Afrikalılar ayaklanır. Korsanları öldürür. Kaçmak isterlerken de yakalanırlar. ABD'deki yargılanma, neticesinde haklı bulunurlar. Olacaklar da bundan sonra başlar. Bu arada Amerika'nın Kuzey kesiminde kölelik kalkmış, güneyde ise hala devam etmektedir.
Mahkemenin Afrikalılar lehine neticeleneceğini anlayan İspanya, Başkanlık düzeyinde devreye girerek "40 köle için İspanya~Amerika ilişkisini bozmayın" der. Deyim yerindeyse Amerika’ya ultümaton verirler. Bunun üzerine Amerika Başkanı o mahkemenin yargıcını genç, kariyer peşinde koşan ve muhteris bir hâkimle değiştirir. Amerikan kamuoyundaki köle karşıtlarının tepkisine dayanamayarak, bu davayı üst mahkemeye havale ederler. Üst mahkemedeki 9 üyeden 7’sinin kölesi var.
Köle karşıtları çare aramaya çalışırlar. Mevcut Avukatlar bu işi daha tecrübeli olan eski ABD başkanı John Qllincy Adams’a götürmeliyiz derler.
Avukat ve güzel hitabeti olan eski ABD Başkanı John QllincyADAMS’A giderler. Yaşlı ve evinin bahçesinde çiçeklerle uğraşan Adams, teklifi kabul etmek istemez ama ısrarlar karşısında dayanamaz. Davayı kabul eder. Mahkeme gün ve saatinde adliyeye gelir. Söz kendisine geldiğinde önce köle taraftarı bir senatörün seçim beyannamesinden iki paragraf okur. Özetle şöyle: "Köleliğin bir hak olduğunu, insanların asla eşit olamayacağını savunur... Köleliğin kaldırılması halinde Güney'in fakirleşeceğini iddia eder... " bunun ardından mahkeme salonunda asılı olan Amerika bağımsızlık bildirgesinden sadece bir cümle okur: " Bütün insanlar eşittir." Sonra da mahkeme heyetine dönerek: "Beyler karar sizin! Bu iki metinden hangisini yırtıp atacağınıza siz karar vereceksiniz" der ve elindeki Güneyli Senatörün seçim beyannamesini yırtarak oturur.
Karar: 1 'e karşı 8 oyla alt mahkemenin kararını onar.
*Adalet, haksız olana zulüm gibi gelir.
Tarihte yaşınmış bu olay ibret levhası niteliğinde, dönemin güçlü devletinin müttefikliğini kaybetme adına hukukun üstünlüğünü göstermek...
*Adalet mülkün temelidir
Hukukla ilgili güzel örnekleri anlatmak ne güzeldir. Bizim ülkemizde de övgüyle anlatabileceğimiz, takdirle karşılayabileceğimiz hukuki sonuçlar olsun istiyorum... 367 garabeti gibi komiklikler, Menderes ve arkadaşlarına sağlam temellere dayanmayan gerekçelerle en ağır ceza olan idam kararının verilmesi değil…
Kuvvetlinin değil, haklının hakkının verildiği/verileceği güzel günlere...
*Adaletsizliği işleyen, çekenden daha sefildir.
Bir yerlere ulaşmak için her şeyi mubah gören sadist birisi tarafından verildiğim mahkemeden 4-5 yıldır adalet beklemekteyim. Tuzun kokmasını, hukuka güvenimin kaybolmasını istemiyorum.
Rahmet ve hayırla yâd etme adına; Muhsin Yazıcıoğlu'nunşu sözüyle yazımı bitirmek istiyorum. "Bir saniyesine dahi hükmedemeyeceğimiz şu dünyada fırıldak olmaya gerek yok... "
------------------------------0-------------------------------
*Mecelle: Osmanlının son dönem hukuk kitabı
**Fehim: Anlayışlı, Müstakim: Dosdoğru, Emin: Güvenilir, Hakim: Hikmetle iş görür,
Mekin: Vakarlı, ağırbaşlı, saygın, Metin: Sözünden dönmez.