AMBALAJ İNSANLAR

"Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok; nice elbiseler gördüm, içinde insan yok." Hz.Mevlânâ

Mevlana’nın bu tespiti muhteşem. Sanki günümüz insanlarının birçoğunu anlatıyor. Ben bu insanlara içi boş ambalaj insanlar diyorum.

Dilan ve Engin POLAT’a yapılan operasyon bütün haber kanallarına düşünce, internetten kim bu insanlar diye bir araştırma yaptım. Gördüklerim mide bulandırıcı. Birbirlerine pahalı hediyeler alan,  içtiği kahvenin içine altın atan, yaşadığı lüks evi arabayı insanların gözünün içine sokan, bu yetmez gibi insanlara hakaret eden korkunç tipler. 

Ama gördüklerimden ziyade asıl canımı sıkan şey; bu insanların milyonlarca insan tarafından takip ediliyor olduklarını öğrenmem oldu. 
Milyonlarca insan bu kişileri takip ediyor! 

Eskilerin de söylediği gibi cehaletin alıcısı ilmin alıcısından çok oluyor.

İnsanlığımızı yitiriyoruz. 

Tüketim çılgınlığının insanları getirdiği son nokta.

Küresel ekonomik sistem istediği insan tiplerini yaratılmaya devam ediyor. İçi boşaltılmış ambalaj insanlar.

Eşyayı tanrı edinmiş birçok kişi, Dilan ve Engin POLAT gibi insanların yaşamlarına bakıp çalışmadan, yorulmadan kolay para kazanma hevesiyle kişiliklerini ve kimliklerini yitirir duruma gelmişler.

Geçenlerde Kayseri’de büyük bir AVM’ye gittim. Belkide  tiksinti duyduğum bu haberin etkisiyle olacak ki çevremdeki bir çok kişi gözüme Dilan ve Engin Polat gibi görünmeye başladı. Kadınlara dikkatli bir şekilde baktığımda çoğunun bu tiplere benzemeye çalıştığını fark ettim. Herkeste bir lüks ve marka takıntısı. AVM'de yürüyen bu tipler sanki atomu parçalamış yada yeni bir icat yapmış gibi. Bir afra tafra var hepsinde. Aciz ve çaresiz durumlarını bu şekilde gizlemeye çalışan bu zavallılar, aldıkları marka kıyafetlerle çalım satarak yürüyünce bu acziyetlerini gideceklerini sanıyorlar. Bu zavallıların bir çoğu orta direk ve gariban ailelerin çocuğu ve maalesef kendi acınası durumları hakkında bile en ufak bir fikirleri yok .

İnsanı insan yapan şey giydiği markalı kıyafetler, bindiği lüks araçlar, kullandığı lüks eşyalar değildir. Bunlar insanı ambalaj olmaktan öteye götürmez. İnsanı insan yapan şey içsel hazinelerdir, İnanç, şükür, sevgi, ahlak,  sabır, merhamet, yardımlaşma, yeni şeyler öğrenme, toplumun ve insanlığın faydasına çalışma, kanaat etme, büyüklerine saygı, küçüklerine sevgi, hoşgörü, empati vs. Bu hazineler unutulmaya yüz tutmuş, yozlaşma bulaşıcı bir hastalık gibi her yeri sarmaya başlamış durumda.

Ben değişim, gelişim, çağın getirdiği kolaylıklara yaşamaktan yanayım. Buna karşı olmak akla ziyan bir durum. Fakat bunları başarırken de biz biz yapan İnsan yapan hazinelerimizi asla unutmamalı, yaşatmalıyız.

Şunu hemen belirteyim, alım gücü bulunan insanların ekonomik durumuna göre  yaşamasın da bir sakınca görmüyorum ve benide ilgilendirmiyor. Mesele ve tehlikeli gördüğüm şey insanların eşyaya kutsiyet vermeleri ve yaşamlarının merkezlerine yerleştirdikleri tüketim çılgınlığı ile yozlaşmaları. Beni asıl rahatsız eden ve tehlikeli olarak gördüğüm şey bu. 

Yazımı okuduktan sonra çevrenizdeki ambalaj insanlara göndererek belki de bir parça kendi gerçekleri hakkında düşünmeye sevk edebilirsiniz.

09.11.2023