İSTANBUL’UN TİCARİ YAŞAMINDA SİNESONLULAR

Doç. Dr. Faruk GÜÇLÜ

18.YY Osmanlı coğrafyasında yaşanan değişim ve gelişimler Kapadokya bölgesinde yaşayan insanları özelikle de Sineson ahalisini oldukça etkilemiştir. Kapadokya bölgesinden İstanbul, İzmir, İskenderiye, Kahire, Mersin gibi ticaret ve liman kentlerine ve hatta Odesa(Ukrayna) ve Amerika’ya göçler başlamıştır. Önceleri bu iş gücü hareketleri, evin çalışabilir genç erkeğinin para kazanmak amacıyla(özellikle kış aylarında) memleketini terk etmesi olarak ortaya çıkarken, 18.YY sonlarında topluca ailecek göç şekline dönüştüğü görülmektedir.

Özellikle Sinesonluların bu konuda öncü rol oynadıkları anlaşılmaktadır. Havyar ticareti, kurutulmuş balık ticareti, boyacılık, bakkallık, peynircilik ve gıda ticareti yaparak gelişen ve zenginleşen Sinesonlular, İlk önce İstanbul ve Samsun Bafra'ya yerleşerek kendilerine içlerine kapanık ,diğer ahaliden ayrı mahalleler ve köyler kurarak diğer topluluklardan ayrı olarak yaşamışlardır.

Tarihçilerin tespitlerine göre “Sineson'lu Ioannis Varvakis'deki Psariano, Rus Çariçesi Katerina'dan havyar üretimi ve satışı iznini alarak, Astrahan'da kurduğu fabrikada ürettiği havyarı, Osmanlı ve Avrupa'ya ihraç etmiş, İstanbul'da yaşayan Sinesonlularla anlaşarak onlarında bu ticarete dahil olmalarını sağlamıştır”(Coşkun).

Evangelia Balta’nın tespitlerine göre ise; “İstanbul'da iş aramaya giden Sinesonluların, Sakız adalı havyarcıların yanında çalışarak ticareti öğrendiği ve Sakız adasında başlayan isyanlar sonrasında adaya geri dönen Sakızlı tüccarların dükkanlarını yanlarında çalışan Sinesonlulara devrettiğini”ifade edilmektedir.

Sinesonlu Ioannis Varvakis Psariano'nun, Osmanlı-Rus Savaşı sırasında gemisi ile cephane yüklü gemiyi batırması üzerine, kendi gemisinin de batırıldığını, “Rus gemiciler tarafından kurtarılarak Rusya'ya götürüldüğü rivayeti yanı sıra gemilerini Rus Donanmasının hizmetine verdiği, gemilerinin Osman Donanmasının baskınında yakılması üzerine kendisine gemi yapıp verme teklifini kabul etmeyip, havyar üretimi ve ticaretinin verilmesini istediğini, bunun kabul edilmesi üzerine havyar ticaretine başladığı ve İstanbul'daki havyar ticaretini buradaki Sinesonlular aracılığıyla geliştirdiği”(Coşkun) anlatılmaktadır.

(İstanbul’da balık pazarı/Mezat resimleri)

İstanbul’da ve bölge de kurutulmuş balık ve havyar ticaretinin neredeyse tamamen Sinesonlular elinde olduğu anlaşılmaktadır. Nevşehirli işadamlarının ticari yaşamda daha etkin olabilmek amacıyla özellikle İstanbul’a göç ettiği ancak köyleriyle de bağlarını kesmedikleri anlaşılmaktadır.

18 YY sonlarında ve 19 YY başlarında “İstanbul’da balıkçılık dışında zeytin, zeytinyağı, peynir ve yumurta satan esnafın neredeyse tamamının Nevşehirli olduğu”(Benlisoy), bu esnafın kendi aralarında esnaf birlikleri kurduğu anlaşılmaktadır.

Sinesonlular,Galata,Unkapanı,Tophane,Kuzguncuk,Ayazma,Yenicami,Samatya,Balıkpazarı, Kalafatyeri gibi mahallelerde toplu halde yaşamaktaydılar. Babadan oğula geçen ve usta çırak ilişkisiyle Sineson’dan Başkente gelen Sinesonlular,havyar ticareti,yağ,keten ,bezir, balıkçılık, berber,bakkal,manav,boyacı,vs.gibi meslekleri içine alan geniş bir yelpaze olarak tekellerine almışlardır. Tahrir Defteri ve Defterdarlık kayıtlarındaki vergi mükellefleri listesi ile bu durum kanıtlanmaktadır.

Sinesonlular sadece ticarette değil, müzik, resim gibi sanat alanlarında ünlü Sinesonlular yetiştirmiştir. Bunlardan ressam Kostis Meletiadis kilise ve evlerdeki süsleme ve resimleriyle ünlüdür. Mitolojik ve askeri motifleriyle dikkat çeken ressam Venedik ve Roma’da resim eğitimi aldıktan sonra İstanbul’a dönmüştür. M.Sacit Pekak,Mustafapaşa(Sinasos) ve Aziz Nikolas Manastırı,Edebiyat Fakültesi Dergisi,Cilt:25,Sayı:1,sayfa:199-202(Haziran 2008,M.Sacit Pekak; Kasaba ressamı). Yine Cumhuriyet Dönemi II. Diyanet İşleri Başkanı, Atatürk’ün cenaze namazını kıldıran Ord. Prof. Dr. M .Şerafeddin Yaltkaya’da Sinesonlu’dur.

Ticari yaşamda zenginleşen ve para kazanan Kapadokyalıların kendi köylerine okul yaptırdıkları, köylerin gelişmesine katkı sağladıkları yine köyleri ile bağlantılarını koparmadıkları da tarihçilerin genel tespitleri arasındadır.

(Ara Güler objektifinden Samatyalı Dikran Dayı)

18 YY sonlarında özellikle balık ve havyar ticareti ile uğraşan Sinesonluların Samsun ve Bafra bölgesine yerleşmeleri de ilginçtir. Bir diğer araştırılması gereken ilginçlik ise 1871-1896 yılları arasında Nevşehir Belediye Başkanı olarak görev yapan kişinin ismi Yorgi Konstankilidis’tir. Yine 1881-1906 yılları arasında Giresun Belediye Başkanı olarak görev yapan kişi de Kaptan Yorgi Konstankilidis Paşa adını taşımaktadır. Bu iki isim arasında illiyet bağı ve akrabalık bağı olup olmadığı tarihçiler açısından bir araştırma konusu olmalıdır.

Bugün Ürgüp İlçesinin Mustafapaşa Köyü adıyla bilinen eski adı Sineson(Sinason) olan köyün ticaret erbabının 18.YY sonlarından ve 19 YY başlarına kadar Rusya’dan İtalya’ya dek uzanan bölge de havyar ve kurutulmuş balık ticaretini ellerinde tuttukları bilinmektedir. Birinci Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı ve ardından gelen 1924 Mübadelesi toplumlar arasında derin acılar yaşatarak bu ticaret zincirinin kırılmasına neden olmuştur.

Yararlanılan Kaynaklar.

Fahri Çoşkun,888/1483 Tarihli Karaman Eyaleti Vakıf Tahrir Defteri, Vakıflar Dergisi, s.33 Mustafa Oflaz, 16.yüzyıl sonlarında Ürgüp Kazası, I. Uluslararası Nevşehir Tarih Ve Kültür Sempozyumu Bildirileri, Nevşehir 2011 s.322 (1530)Tarih ve 387 Numaralı Muhâsebe-i Vilâyet-i Karaman Ve Rum Defteri, Ankara 1996, sh. 179,182

Balta, Evangelia, (2003), “Gerçi Rum isek de Rumca Βilmez Türkçe Söyleriz: Τhe Adventure of an Ιdentity in the Triptych: Vatan, Religion and Language”, Türk Kültürü İncelemeleri Dergisi, 8, 25-44.

Benlisoy, Foti ve Benlisoy, Stefoi, (2016), Türk Milliyetçiliğinde Katedilmemiş Bir Yol: Hıristiyan Türkler ve Papa Eftim, İstanbul: İstos Yayın.

Benlisoy, Foti ve Benlisoy, Stefo, (2000), “19. Yüzyılda Karamanlılar ve Eğitim: Nevşehir Mektepleri”, Toplumsal Tarih, 74, 24-33.

Benlisoy, Foti ve Benlisoy, Stefo, (2010), “Karamanlılar”, “Anadolu Ahalisi” ve “Aşağı Tabakalar”: Türkdilli Anadolu Ortodokslarında Kimlik Algısı”, Tarih ve Toplum Yeni Yaklaşımlar, 11, 7-22.

Benlisoy, Stefo, (2003), “İstanbul’da Yaşayan Nevşehirli Ortodokslar Tarafından Kurulan Papa Yeorgios nam Cemiyet-i Islahiyyesi”, Tarih ve Toplum, 236, 35-41.