TARİH BİLİNCİ OLMAYINCA

Heyet-i Vükela nedir?

Bugünkü Bakanlar Kurulu...

Sadrazam Mahmut Şevket Paşa başkanlığında toplantı var.

Öncesinde Britanya Büyükelçisi Paşa Hazretlerine Londra'nın bir ''ricası''nı iletiyor.

Sadrazam toplantıda bunu dile getiriyor.

Vekillerden Sait Paşa itiraz ediyor.

Nedir konu ?

Mahmut Şevket Paşa anılarında acı acı anlatıyor.

'' İngiliz Hükümeti  bizden Kuveyt arazisini istiyordu. Ben verilmesine taraftar idim. Fakat Sait Paşa itiraz etti. Hiçbir işe yaramayan kumluk çölün verilmesinin bize ne zararı olabilirdi. Sait Paşa'ya çok sinirlendim. Bağırıp çağırdım.  Bu devlet böyle idare edilmez. Sait Paşa gibi cahilleri tasfiye etmek elzemdir.''

Kalpağını yana eğip çapkınca poz vermesini bilen, İstanbul'da otomobile binerek yolculuk yapan ilk devlet adamı Mahmut Şevket Paşa bir suikast sonucu ortadan kaldırılmıştı.

Kuveyt : Hiçbir işe yaramayan kumluk çöl imiş .

Britanya sömürgesi Kuveyt 1960'da bağımsız Emirlik oldu. 1990'larda Irak'ın , daha doğrusu Saddam Hüseyin'in saldırısına uğradı, işgal edildi. ABD'nin yardımıyla kurtarıldı. Fakat petrol kuyları aylarca yandı, rafineriler yakıldı, damıtım yapamaz oldular.

Bugün Kuveyt yoksul bir ülke midir ?

Basra ( İran ) Körfezi'nin liman kolaylıklarından yararlanarak  üstün nitelikli petrolünü tüm dünyaya satan Kuveyt toparlanmış durumdadır. Gelişmektedir. Parası da güçlüdür.

Kuveyt'i Britanya'ya vermeğe razı Mahmut Şevket Paşa'yı bugün anımsayan kaldı mı ?

Kuveyt çölünü Britanya'ya vermek istemeyen Sait Paşa'nın yurtseverce davranışını bilen var mı?

.......................

13 Eylül 1921 ...

Nedir o günün önemi.

Britanya destekli Yunan Ordusu yenilgiye uğramış ve can havliyle Sakarya'nın batısına çekilmiştir. Yengi TBMM Orduları Başkumandanı Kemal Paşa'nındır.

Bu yenginin tüm dünyada, özellikle müttefik devletleri için etkisi ne olmuştur ?

1920'li yıllarda İtalya sıkıntılıdır. Faşizm güçlenmektedir. Kuzey Afrika'da Trablusgarp'in bir yararı görülmemiştir. Sevr Antlaşması ile İtalya'ya verilen Anadolu bölgeleri tatmin edici bulunmamıştır. Menteşe Yarımadası ( Karia )  , Antalya Körfezi  ( Paflagonia- Pisidia ) ile yetinmek zorunda kalan Roma yönetimi bir olanak bulup ordularını anayurda çekmek istemektedir.

Sakarya Meydan Savaşı'nda TBMM Ordularının utkusu İtalya'ya bu olanağı vermektedir.

Artık Yunanistan'a 1920 öncesinde verdiği desteği de bırakmıştır.

TBMM yönetimine uçak, kamyon, top tüfek gibi savaş mühimmatı vermektedir.

Fransa da Kilikya'da umduğunu bulamamıştır. Suriye ve Lübnan halkı, islam, hristiyan, dürzi...Fransız yönetimine hiçbir karşı koyuş olmadığı halde Urfa'da, Ayıntap'ta, Adana'da, Mersin'de yerel direniş örgütleri Fransız ordusunu ilerleyemez duruma getirmiştir. Fransızlar Maraş'ta umdukları uyumlu davranışı bulamamışlar, kenti ve bölgeyi Ermenilerle birlikte boşaltmak zorunda kalmışlardır. Gülek ve Çakıt boğazlarından kuzeye doğru ilerleyen tanklı, toplu, uçaklı Fransız ordusunu Torosların yörüğü , dedelerinden kalma tüfeğiyle vuruşarak durdurmuştur.  Toroslar daima, düşman için tuzak anlamına gelmiştir.

Paris yönetimi artık Britanya ile paralel düşünme ve eylem içinde olmayacaktır. Ankara'ya ardarda diplomatlarını göndererek TBMM ile güney sınırını belirlemeğe çalışmıştır. Mersin, Adana, Ayıntap, Urfa boşaltılmış, Fransız orduları İskenderun Sancağı'na, Suriye'ye ve Lübnan'a çekilmiştir.

Türkiye-Suriye sınırı belirlenirken neler ön plana çıkarılmış, tartışmalar nasıl bir seyir izlemiştir.

Ne kadar acıdır ki, Fransız diplomatları  bizim hariciyecilerimizi bastırmışlardır. Sınır İstanbul-Bağdat Demiryolu'nu izlemiştir. Öyle ki birçok tren istasyonu Suriye'de kalmıştır. Nusaybin'den sonra güneydoğuya yönelen demiryolunun kuzeyindeki Karaçuk Dağlık Bölgesi de Tel Köçek ( Demirkapı )'e dek ( Demiryolu buradan Bağdat'a dek Britanya işgal bölgesindedir ) Fransa'ya terkedilmiştir.

Sınıra son hali verildiği zaman Fransız ekibince TBMM Reisi Başkumandan Kemal Paşa'ya ziyaret gerçekleştirilir. Kemal Paşa şiddetle itiraz eder. Sınırın Demiryolu 'na koşut olarak 200 km güneyden geçirilmesini düşünmektedir çünkü. Fakat imzalar atılmıştır. Türk-Fransız diplomatları Hatay dışarda kalarak bugünkü sınırı ana hatlarıyla belirlemişler ve haritaları karşılıklı olarak birbirlerine sunmuşlardır.

Kemal Paşa'nın itirazlarına karşı Fransız Sınır Belirleme Komisyonu Başkanı şöyle konuşmuştur : '' Paşa hazretleri, biz kendi isteğimizle belirlemedik sınırı. Sizin diplomatlarınız demiryolu boyunca olmasını istediler. Paris ile diyalog halindeydik. Suriye, Cebeli Lübnan ebediyyen Fransa'nın mandaterliğinde kalacak değildir. Bu konuda mesuliyet sizin hariciyecilerinizdedir.''

Sınır boyunca karayoluyla, demiryoluyla yapılacak bir yolculuk , Fransız-TBMM Sınır belirlemesiniin ne kadar hatalı olduğunu gözler önüne serer. Dağlık, tepelik Antep  Platosu'ndan derin vedilerden akan Fırat Irmağı bizim sınırlarımızdan çıktığı yerde rahatlar ve çığırı boyunca topladığı aluvyonları yayarak, bire 100 veren bitek, verimli düzlükleri oluşturur.

Ayrıca etnik yönden demiryolu güneyinde kalan köy adları bize göstermektedir ki, 1050'den başlayarak bölge Türkmen yerleşmeleriyle dolmuştur. Münbiç, Rakka Türktür.

Ekonomik açıdan en ıstırap veren bölge ise Karaçuk Tepelik Alanıdır. Petrol bakımından son derece varsıl olan bölge...Açılan kuyulardan yüksek nitelikli  petrol çıkarılmakta ve boru hatlaryla Akdeniz kıyısındaki Lazkiye Rafinerisine akıtılmaktadır.

İleri görüşlü olmayan diplomatlarımız 1921'de petrolün ne denli değerli olabileceğini, dünyanın tekerini çevireceğini anlayamamışlardır. Bugün ülkede yaşadığımız petrol sıkıntısının sorumluluğu , iyi yetişmemiş , yurtsever duyguları yetersiz hariciyecilerdedir. Fransız tezlerine karşı ulusal davamızı savunmada isteksiz davranmışlardır, yeterince ısrarcı olamamışlardır.

Türkiye-Suriye sınırı çizildiği, iki ülke parlamentolarında kabul edildiği  tarihten bu yana, daima sorunlu olmuştur.

........................

2 Ekim 2023. Ürgüp