TELEFONU EŞİNDEN GİZLEYEN ÇİFTLER

"Elinde yine telefonuyla uğraşıyor,

Telefonu masanın üstünde hep ters çevrili duruyor,

Uyurken bile yanı başından hiç ayırmıyor,

Ekranında yine şifresi var,

Tuvalete bile telefonuyla gidiyor..."

Bunlar eşlerin birbirlerine , bu durumdan oldukça rahatsız olduğu için kullandığı ifadelerdir.

Telefonlar en yaygın kullanılan ve yakınındaki ile araya uzak mesafeler koyan, en uzağı yakına çeken teknolojik aletlerin başında geliyor. Bir de bunun eşler arası ilişkilerde yansıması var tabi.

Telefondaki şifreler neyi ifade ediyor?

Eşlerin kendi arasında şifre koyması doğru mu?

Şifre eşler arası güveni sarsıyor mu?

Her ne kadar bunu kabul etmek zor olsa da Evet,

Şifreleme eşler arası güveni sarsıyor.

"Ama eşim sürekli telefonumu karıştırıyor,

Çocuklar telefonu kurcalıyor,

Olur mu canım öyle şey herkesin özeli olmalı..."

Desek de bu durum eşler arası güveni etkileyen en önemli sorunların başında geliyor.

Elbette insanın özel alanı olmalı ancak eşten gizlenmeli mi? Burada mesele özel alanın olması değil o alanın gizlenme ihtiyacı.

Neden eşinden gizleme ihtiyacı duyuluyor?

Elbette eşinin telefonunu sürekli karıştırmak, bir şeyler yakalamaya çalışmak, sürekli

" Bugün annenle kaç kez konuştun, ne kadar sürdü, kaç kez aradınız birbirinizi?" gibi absürt ifadeler de güven zedeleyici ifadelerdir.

"WhatsApp' ını karıştırmak,

Instagram' dan kimlerle görüştüğünü, kimlerin paylaşımını beğendiğini kontrol etmek" bunların hepsi hemen hepimizin merak edip yaptığı şeylerdir. Elbette bir yerde bunu merak etmek çok doğal, bakmak istemek de öyle. Ancak bunu sürekli didikleyerek ya da gizli gizli yapmak pek de sağlıklı bir tutum değildir.

Peki nasıl giderilmeli bu haklı merak?

Bizzat eşinin yanında "Hayatım telefonuna bakma ihtiyacı duyuyorum, bu ihtiyaç benle ilgili merak ediyorum ve şu anda vermeni bekliyorum" diyebiliriz.

Vermek istemezse mi?

İşte o zaman başlıyor sorun zaten.

Neyi gizliyor, neden vermek istemiyor?

Gizlilik her zaman merak ve şüphe uyandırır, dolayısıyla da araştırmak ister insan merak ettiği şeyi. Eğer telefonunuzu gizliyorsanız onun karıştırılacağından emin olabilirsiniz.

Ya şeffaf olun şüphe uyandırıcı davranmayın, ya da her türlü baskıya, didiklenmeye, söylenmeye maruz kalmaya hazır olun.

Tercih sizin!

Malesef çoğu insan kısa vadede durumu kurtarmak için kaçmayı, gizlemeyi tercih ediyor. Bu da içinden çıkılmaz kronik kısır döngüler yaratıyor. Sonra da eşler giderek birbirinden uzaklaşmaya, tahammülleri azalmaya başlıyor.

Eşler arasında telefonları şifreleme davranışı şeffaflığı, güveni ve samimiyeti olumsuz etkileyen bir durumdur. Bu yüzden lütfen,

Ekranınıza şifre koymayın!

Uyurken telefonunuzu bırakın!

Tuvalete telefonla gitmeyin!

Telefonu masanın üzerine ters çevrili koymayın!

Elinizden telefonu zaman zaman bırakın!

Bırakın ki birbirinizi görün. Birbirinizi görürseniz belki birlikte hissetmenin verdiği his ile yeniden güven hissiniz gelişir. Bu da size nefes aldırır.

Eşine hesap vermekten korkan insanların bir gün hesap gününde herkesin gözleri önünde bütün yaptıklarının hesabını vereceği günde nasıl hesap vereceğini biraz düşünmesi belki durumu bir nebze iyileştirir.

Nasıl olsa Allah affeder mi?

O kadar emin olmayın.

Allah ile olan ilişkinizde de eşinizle olan ilişkinizde de.

O kadar emin olmayın!

Korku ile Ümit arasında olun.

"İnsanlar! Allah'ın vaadi elbette gerçektir. Öyleyse dünya hayatı sakın sizi aldatmasın. O hilekar Şeytan da Allah'ın affediciliği ile sizi kandirmasın." ( Fatır 5)

Psikoterapist Fatma Çalışkan

Özel Nevşehir Aile Danışma Merkezi