Hep merak ederdim;
   ‘Acaba bu insanları kim atıyor?’ diye
   Okulları, bankaları, üniversiteleri, kargo şirketi, dershaneleri, yurt dışı okulları, binlerce öğrenciyi barındıran yurtları vb. vardı.
   Fetö’nün kurumlarından bahsediyorum
   Farklı konularda hizmet veren şirketleri ile bir ağ gibi sarmıştı ülkemizi…
   Üstelik bunlar buzdağının görünen kısmı idi
   Asıl kısmı ise görünmüyor, gizleniyordu
   Asker, polis, memur, mühendis, teknisyen, doktor, avukat, hâkim, general, amiral, öğretmen, imam, uzman, doçent, profesör, genel müdür, vb. vb. binlerce insan sapkın Fetö teşkilatı içinde yer alıyor, ülkenin kılcal damarlarına sızıyor, devlet bünyesini bir ağ gibi sarıyordu…
   Tabii ki bunlar masumane görünüyor
   ‘Hizmet(!)’ yaftası taşıyor
   Ülkenin altını oydukça oyuyor
   Ortaya çıkacakları günü özlemle bekliyorlardı
   Bu ağın bu kadar yaygın ve amacının farklı olduğunu kestiremiyorduk.
   Onun için merak ediyordum;
   Üniversitesine hocayı kim atıyor?
   Bankasına memuru kim tayin ediyor?
   Yurt dışına öğretmen ve idarecileri kim gönderiyordu?
   Bu soruları kafamda mütemadiyen sorardım
   Sonra anladım ki;
   Bakanlar kuruluna benzeyen bir üst kurul vardı, bu üst kurul görev dağılımı yapmış, herkes kendisine bağlı birimlerle ilgileniyor, atamaları da bunlar gerçekleştiriyordu…
   Yani kısacası bir devlet protipi vardı karşımızda…
   Paralel bir devlet
   Bir nüve
   Gizli bir teşkilatlanma…
   Tüm bunlar ileriye dönük amaçları için planlanmış, iyi kamufle edilmişti.
   Başlarında ise ‘ilkokul mezunu hoca’ vardı.
   Hayır!
   Başlarında bir ‘ilkokul mezunu hoca’ yoktu…
   Başlarında Amerika vardı
   CIA, FBI, MOSSAD vardı
   Gizli teşkilatlar
   Gözüpek ajanlar vardı
   Başlarında sicilli Türk düşmanları vardı
   Arkalarında ise BATI vardı…
   Fakat 
   Halisane düşünen, yoksullara kucak açan, mazlumların sesi, masumların hamisi bu ülkenin…
   Bu devletin, bu milletin arkasında da…
   Yalnız 
   Ve sadece Allah vardı…