HİLAL-İ AHMER’DEN KIZILAY’A

Doç. Dr. Faruk GÜÇLÜ

Bugün Kızılay adını alan Hilal-i Ahmer Cemiyeti,  11 Haziran 1868 tarihinde “Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti” ismiyle Dr. Abdullah Bey, Dr. Marko Paşa, Kırımlı Aziz Bey, ve Serdar-ı Ekrem Ömer Paşa’nın tarafından  kurulmuştur. Kurucu üyeler 66 kişiden oluşmaktadır. Kurulmasına Sultan Abdülaziz destek vermiştir.  Cemiyet daha sonra  14 Nisan 1877 tarihinde “Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti” adını almıştır. Cemiyet sık sık isim değişikliğine uğrayarak 1923 yılında “Türkiye Hilal-i Ahmer Cemiyeti”, 1935 tarihinde de “Türkiye Kızılay Cemiyeti”, 1947’de “Türkiye Kızılay Derneği” ismini almıştır.

Mustafa Kemal’in Hilal-i Ahmer Cemiyeti ile ilk ilişkisi Trablusgarp Savaşı’nda olmuştur. Mustafa Kemal, Trablusgarp-Derne’de subay olarak görev yaparken 16 Ocak 1912’de çatışmalar esnasında gözünden yara almış orada bulunan Hilal-i Ahmer Hastanesi’nde tedavi olmuştur.

Hilal-i Ahmer Cemiyeti, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından sonra İstanbul’da bulunan genel merkezinin  1925 yılı Ağustos ayında başkent Ankara’ya taşınması kararı almıştır.

Atatürk, Kızılay’ın  her türlü faaliyetine destek olduğunu göstermek amacıyla 18 Haziran 1935 tarihinde Kızılay Genel Merkezi’ni ziyaret etmiş yapılan çalışmalar hakkında kurum yetkililerinden detaylı bilgi almıştır.  Atatürk’ün önerisi ve teşvikiyle Kızılay üye sayısını artırmış ,vatandaşlarımız bağış ve yardımlarını artık Kızılay’a yapmaya başlamıştır.

Kızılay 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nda ve diğer pek çok doğal afette hem ülkemizde hem de komşu ülkeler de yardıma koşan ilk örgüt olmuştur. Her yangında her sel felaketinde her depremde Kızılay halkımızın yanında olmuştur. 1999 yılında yaşanan Gölcük/Marmara Depreminde de yardıma ilk koşan yine Kızılay olmuştur. Buna rağmen 1999 yılına kadar Kızılay Genel Başkanlığı yapan ,Sağlık Eski Bakanlarından Dr Kemal Demir Görevi Kötüye Kullanmaktan yargılanmıştır.

Ülke düzeyinde 700 ü aşan şubesi bulunan Kızılay  son yıllarda sıkıntılı bir dönem yaşamıştır. Günlük gazete haberlerine göre 617 şubesi kapatılmış, Ankara 9.Sulh Hukuk Mahkemesi kararı ile kayyım atanarak(kayyımlardan birisi de Binali Yıldırım’ın kardeşi İlhami Yıldırım’dır) olağanüstü genel kurul yapılması sağlanmış ve yeni bir yönetim süreci başlamıştır.

Kızılay, genel bütçeden aldığı küçük pay dışında tamamen halkın desteği ile yaşayan, hiçbir ticari amacı olmayan kar gayesi olmayan bir yardım kurumu iken son yıllarda şirketleştiği para ile kan ve çadır satışı yaptığına dair tekzip edilmeyen haberler medyaya yansımaya başlamıştır.

Tamamen gönüllük ve karşılıksız yardım esasına dayalı kurulan ve gelişen Kızılay gibi ülkemizin en güzide kurumunun bugün ticari bir kuruluş haline getirildiğini görmek insanı derinden üzüyor ve yıkıyor. 6 Şubat’ta ülkemizde yaşanan büyük depremde halkımız sürekli Kızılay’ı aradı. Kızılay’ın mutlaka kuruluş amacına uygun olarak eski Kızılay haline getirilmesi kaçınılmaz bir görev olarak hepimizi beklemektedir.

YARARLANILAN KAYNAKLAR

AKGÜN, Seçil Karal, ULUĞTEKİN, Murat, Hilal-i Ahmer’den Kızılaya II, Ankara 2001.

AKGÜN, Seçil Karal, ULUĞTEKİN, Murat, Hilal-i Ahmer’den Kızılaya, TDV Yay., Ankara 2002.

ÇAPA, Mesut, Kızılay (Hilal-i Ahmer) Cemiyeti 1914-1925, Türk Kızılay Derneği Yayınları, 2. Baskı, Ankara 2010.