KAF DAĞI’NA GİTMEK
Çocukluğumuzda, hayal bu ya, sık sık Kaf Dağı’na giderdik, elimizde demir asa, ayağımızda demir çarıkla.

Unutmadık elbet Kaf Dağı’nı

Bu gün de gitmek isterdim. Filistinli mazlumların çığlığını işitmemek, açlıktan ölen bebekleri görmemek, ölüsünün başında ağıt yakan Müslüman kardeşimin acısını hissetmemek için Kaf Dağı’na gitmek isterdim.

Kaf Dağı umudun yeri, hayallerimizin ülkesi, devlerin, cücelerin, Keloğlan'ın mekânı değil mi? Bu gün yaşadığımız dünyada ne bir hayal, umut ne de bizi mutlu edecek bir rüyadan bahsedebiliriz. Açlığın, zulmün, ihanetin, zalimliğin, saçmalığın, deliliğin kol gezdiği bir dünyada insan ne kadar huzurlu ve mutlu olabilir ya da bunlarla yaşarken insan huzur içinde başını yastığa nasıl koyabilir?

Koyamaz tabii ki.

Dünyanın süper jandarması Amerikan emperyalizmi ve onun fino köpeği itrail denen devlet tüm füze stoklarının % 80’ini bitirmiş. Nereye gitti bu füzeler? Düşünmeye bile gerek yok, Filistinli mazlumların tepelerine elbet.

Binlerce cana kıydılar, anneleri, babaları, çocukları, beşiğinde habersiz yatan masum yavruları, ihtiyar nine, yaşlı amcaları katlettiler acımadan. Böyle bir dünyada yaşarken nereye gidecek, nereye sığınacağız?

Böyle bir sığınak var mı?

Tabii ki gideceğimiz yer, çocukluk düşlerini kurduğumuz, içinde has bahçelerin olduğu, kötülüğün giremediği, çirkinliklerin bulunmadığı, çok uzaklarda olan Kaf Dağı'na elbet.

Elinde bir benzin bidonu ormanı yakıyor, sadece ağaçlar yanmıyor, ormanın içindeki börtü böcek, sayısız kuş ve hayvanlar, insanlar, evler, köyler, kasabalar, her yer yanıp kül oluyor, ateş her şeyi yutuyor, doymuyor. Ne kaçacak bir yer, ne sığınacak bir alan var, her yer ateş, her yerde ölüm.

Bitmiyor da, biri biterken bir başkası başlıyor, nereye bakacak, hangisine koşacağız bilemiyoruz, çanhıraş mücadele veriyoruz, sadece mücadele de vermiyoruz, yangını söndürmek isterken can da veriyoruz maalesef.

Evet, dünya bu, yaşadığımız hayat bu.

Huzur, mutluluk, umut, hayaller, düşler nerede? “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” diyen bir Peygamber’in ümmeti ne kadar huzurlu olabilir ki, ya da buna imkân var mı?

Kaçmak istiyorum, kaçmak, zalimden, zalimliklerden, ihanetten, alçaklıktan kaçmak istiyorum, uzağa, çok uzaklara, hayallerime.

Kaf Dağına…