Sirkenin Sağlığa Yararları Ve Kullanım Biçimleri
Genellikle salatada kullanılan ekşimiş üzüm suyudur. Bol miktarda C vitamini ve bir takım madensel tuzlar içerdiğinden vücuda yararlıdır. (Cumhuriyet Ansiklopedisi 10. Cilt Sayfa 2933). Sirke asidi (Asetik asit) oldukça kuvvetlidir. Mikrop öldürücü özelliği vardır. Denmektedir. Bizim Göç Destanında da sirke geçer. Hani bizim kutsal kayamızı Çinliler yok etmek istemişti, altına devasa ateşler yakmışlar ve kayayı iyice ısıtmışlar sonrada üzerlerine keskin sirkeler dökerek kayaları parçalaya bilmişlerdi… Mermerden yontarak heykel yapanlarda ertesi gün çalışacakları bölgeleri sirkeli paçavralarla kaplar ve mermerin mukavemetini azaltırlarmış. Temizlikte ve diğer başka işlerde de sirke yaygın olarak kullanılmaktadır.
Yöremizde genellikle suyu alınmış üzüm şifinden sirke yapılmaktadır. Sırlı küplerde, şirahnelerde (Şıra haneler) muhafaza edilir. Sirke ne kadar bekletilirse o kadar kalitesi artar. Bir zamanlar Nevşehir’in sirkeleri çok ünlüymüş. Üretilen şaraplarla birlikte Mersin’e götürülür oradan ihraç edilirmiş. Bu durum Nevşehir’in aynı zamanda bir sirke merkezi olduğu anlaşılmaktadır.
Peygamber Efendimiz de sirkeyi övmüştür. Sirke binlerce yıl insanlara şifa ve yiyeceklerine katık olmuştur. Elma sirkesiyle yemeklerin yapılması, konservelerin hazırlanması teyid edilmekle birlikte eski Mısır kadınları elma sirkesini güzellikte kullanmışlar, Asurlular kulak ağrılarına karşı sirkeli bandajlar sardığı, Antikdevirde hararet kesici olarak kullanmışlardır. Orta Çağda İbn-i Sina’nın 60’ın üzerinde sirkeli formülleri mevcuttur. Sirkenin önemi günümüzde de artarak artmaktadır. Her geçen gün bir şeyleri daha bulunmaktadır. Modern tıp ve eczacılığın yükselişe geçmesiyle kadim şifalar unutulmaya yüz tutmuş ve önemlerini kaybetmeye başlamıştı. Amerikalı Tabip Dr. De Forest Clinton Jorvis (1881-1945) sirke mayalama ve faydaları hakkında bilimsel notlar tutmuş, hastalarına kullandırmıştı. Sirke günümüzde şifacılık ve diğer yararları açısından gerçek bir Rönesans devri yaşadığı kabul edilmektedir.
Notlarımın arasında sadece elma sirkesi öne çıkarılmış ve en şifalı olduğu ön görülmüştür. Oysa birçok hububattan, meyve ve bitkilerden de sirke yapılmaktadır. Yöremiz hem elmaya hem üzüme hem de bu sirkelerin içine katıla bilecek bitki taksonlarına (Bitki bölgeleri) hakimdir. Genel olarak salatalara ve turşulara katılan sirkenin nerelerde ve ne için kullanıldığına bir bakacak olursak;
1. Sebze ve meyveler mikroplardan arındırılmak için sirkeli suyla yıkanmalıdır.
2. Yorgunluk ve uykusuzluk için yatmadan önce sirkeli su içilir. (Özellikle yakarken çekilen mide fesadı zor bir durumdur. İçeceğimiz sirkeli su bunuda yatıştıra bilmektedir.
3. Su ile kaynatıp, buharına durulursa; Baş ağrısı, astım ve cilt lekelerine faydalı olduğu kayıtlardadır.
4. Bal karıştırılmış sirkeli su her gün içilirse düzenli kilo verdire bilir. (Bu bir Osmanlı terkibidir. Sanırım ismine Sirkecenp denmektedir.)
5. Mide üzerine sirkeli bez konursa, bulantı ve kusmayı önlemede yardımcı olur.
6. Sirkeli bez varislere de oldukça faydalıdır.
7. Sirke, orta derece yanıklarda da kullanılmıştır.
8. Nasırların ve sertliklerin üzerine sirke ile ıslatılmış ekmek konur.
9. Kepekli ve mat saçları için durulama suyuna sirke ilave edilir.
10. Cildi yumuşatmak, parlatmak için banyo suyuna bir miktar sirke katılır.
11. Kanser ve yaşlanmaya karşı serbest radikallerin adeta avcısıdır. Bünyesinde bulunan beta- karoten, E vitamini sirkelerde bolca bulunmaktadır.
12. Sirke asidi metabolizmanın çalışmasını sağlar. Yağ ve karbon hidratlar sirke asidi olmadan sindirilmesi zordur.
13. Sirke içerisinde bulunan Petkin maddesi damarların kireçlenmesinin önlenmesinde faydalı bir maddedir.
SİRKE YAPILAN VE SİRKEYE KATILAN MEYVE VE ÜRÜNLERE KISA BİR BAKIŞ AÇISI
1. ELMA: Dünyada 5000’in üzerinde çeşidi vardır. Keza yöremizin daha iyi tanıdığı, endemik olup olmadığını bilmediğimiz Taş elması, Tavşan başı, Misket, Yaz elması gibi türleri de mevcuttur.
Konumuz sirke olduğu için, elmanın içindeki maddelerinde sirkeye geçip sirkenin yapısına girdiğini de bilmemiz gereklidir. Organik asitler, fosfor, tanen, Vitamin A, B1,B2, C, E, PP.
Fosfor, soda ve organik asitlerin de yardımıyla; Beyni, karaciğeri ve mideyi çok olumlu etkiler.
Elmanın kabuğunu yemek suretiyle bedendeki ürik asit azaltıla bilir. Toplumsal alışkanlıklarımızdan biri de elmanın kabuğunu soyup attığımızı düşünürsek bunun bir kayıp olduğunu anlarız. Eski bir büyüğümüzde görmüştüm. Elma kabuklarını büyükçe bir kavanozda biriktiriyordu. Elma kabuğundan sirke yapacağını söylemişti. Hatta elmanın kendinden daha iyi bir sirke elde ettiğini de eklemişti.
Pişmiş elma ile yapılan kompresler (ovalama, masaj ya da rahatsız yere koyma) yumuşatıcı ve rahatlatıcı etkileri bulunmaktadır.
Taze elma suyu ile kırışıklıklara masaj yapılmaktadır.
Yatmadan önce yenen bir elma uykuya geçişi kolaylaştırmaktadır.
Elma kürü ile gut, böbrek mesane rahatsızlıklarından korunmaya yardımcı olmaktadır.
Elma genel anlamda yatıştırıcı ve ateş düşürücüdür.
Elma sirkesi çok değerli ve çeşitli maddeler taşıdığı için en sağlıklı sıvılardan biridir. Aynı zamanda besin olarak kullandığımız gibi şifa olarak içmekteyiz, haricen de kullanmaktayız. İbn-i Sina’nın; Hasta olmadan doktora gidip şifa bulun demesi herhalde budur. Sağlığımızı her dem ayakta tutmamız gerekmektedir. Elmanın daha birçok fonksiyonları bulunmaktadır. Ayrı bir makalede işlenmesinin daha uygun olacağına inanıyorum.
2. ÜZÜM: Baş yapıt bir meyvedir. Üzümü değerlendirirken; Çekirdeklerini ve kabuğunu da hesap etmek gerekir. Zira çekirdeği hem kozmikte hem de şifacılıkta en ön sıralarda bulunmakta, önemi her geçen gün artmaktadır. İtalya ve Fransa’da doktorlar yaygın bir şekilde tüketilmesini önermektedir. Beyne ve kalbe giden kan akımının düzenlenmesi için varis, ciltteki bazı renk bozuklukları, kol ve bacaklarda karıncalanma, diş etlerinde kanama, glokom, hemoroit, fazla âdet kanaması ve damar sertliğine karşı tedavilerde tavsiye edilmektedir. Ezilmiş üzüm çekirdeği özütü vücut tarafından kısa bir süre içinde emilmekte ve yan etki bulundurmamaktadır. Açıkta satılan üzüm çekirdeği tozunu kullanmaktan sakınmalıyız. Zira bazı özellikleri yok olmaktadır. Üzüm çekirdeği tozunun yoğurtla veya balla karıştırılıp yenmesi de önerilmektedir. Çekirdeği zaten kolayca kırılmaktadır. El değirmeni ve benzeri mutfak araçlarının olmaması halinde havanla ezilerek ama taze ezilmiş olarak kullanmak gerekmektedir. Üzüm çekirdek yağının ekonomik değeri de oldukça fazladır. Geçmişte Nevşehir bazında (Üzüm yetiştirilen bölge olduğu için) bir araştırma makalesinde üzüm çekirdek yağını incelemiştim. Yöresel geliri artırdığı gibi çeşitlendirmesi ve istihdam meydana getirmesinin de söz konusu olduğunu açıklamıştım.
Üzümden yapılan şarabın sağlığa faydalarından söz edilir. Oysa üzüm şırasın da şaraptan çok daha fazla aktif madde bulunmaktadır. Sirkede yapı itibarıyla şarapla bile ölçülemeyecek yararlı fito kimyasallar taşımaktadır. Oysa şarap, vücut için çok zararlı olan serbest radikal kaynağı olduğunu da unutmamak gerekir. Üzümün kabuğunun ülkemde değerlendirilip değerlendirmediğini bilmiyorum. Vücut için gerekli olan mayaları taşır. Antioksidan deposudur. Değerlendirile bilirse ekonomik değeri de oldukça yüksektir. Üzümü kısaca inceleyecek olursak; Vitamin kaynağı, karaciğer koruyucu, ideal bir diyet besini, tansiyon düşürücü ve demir zengini bir besinle karşılaşmış oluruz.
Üzüm çekirdek tozu ile Günlük reçinesini karıştırıp akciğer temizliği amaçlı bir karışım kullanmıştım. İşe yaradığını görmemle birlikte, üzüm çekirdeği ve günlük reçinesindeki tüm vitamin, mineralleri de almış olmam elbette ki benim için bir kazançtı. Bence siyah üzüm çekirdeği veya beyaz üzüm çekirdeği, rengine göre olan sirkelerin içinde olgunlaştırılıp kullanılması gerekir. Zira siya üzüm ve beyaz üzüm çekirdeklerinde bazı farklılıklar bulunmaktadır.
SİRKE MACUNU: Elma sirkesine ek olarak çörek otu tohumu, yağı ayrıca nar kabuğu ile hazırlanmaktadır.
1. İki bardak sirkeye bir bardak öğütülmüş çörek otu tohumuyla karıştırılır. 6-7 saat bu karışım bekletilir ve süzülür.
2. Bu karışım bu sefer 24 saatliğine çökelmeye bırakılır.
3. Arta kalan sıvı kısmı dökülerek karışımdan ayrılır. Tabandaki çökeltiye çekilmiş nar kabuğu sirkeyle karıştırılıp fırında kısa süre ısıtılır. (Karışım; nar kabuğu 4 kısım, Sirke 2 kısım ve çökelti 1 kısımdır.)
Hazırlanan macunun altına saf çörek otu yağı sürülür. Üzerine bu karışım uygulanır. Bu karışım; Sivilce, egzama, sedef hastalığı, ayaklarda mantar ve ciltte oluşan ve acı verendiğer rahatsızlıklarda kullanılır.
Saç bakımı için; 14 ölçü su 1 ölçü sirke bulunan sıcak su ile saçlar durulanır.
Sirke ve bal karışımı; 1 Bardak suya 1 çay kaşığı bal ve 1 çay kaşığı sirke katılarak her öğün içilir. Bu karışım iyi bir içecek olmanın yanında enerji verici, mide bulantısı, gaz problemi ve kabızlığa karşı etkili olduğu yazılmaktadır. Ayrıca, yaşlılık şikayetlerinden olan birtakım rahatsızlıklardan da korunmuş olur. Zira bu karışımda potasyum yeteri kadar bulunmaktadır.
Mineral püresi; Yarım greyfurt, bir portakal, bir limon, iki kereviz sapı küçük küçük doğranarak 4 bardak su ilave edilerek yarım saat kısık ateşte kaynatılır. Daha sonra bu karışım süzgeçten geçirilerek süzülür. Bu karışımın içine iki çay kaşığı sirke ve bir çay kaşığı İngiliz tuzu (Magnezyum sülfat) ilave edilerek, sabah akşam bir yemek kaşığı bir bardak suyla karıştırılıp içilmektedir.
Baş ağrısı; Baş ağrısı aslında bir hastalığın habercisi ola bilir. Bir doktora müracaat en doğru bir harekettir. Yorgunluk, stres gibi durumlardan oluyorsa elma sirkesi ile arın ve şakaklar ovalanmak ve baş masajı yapmak yararlı olacaktır. Sirke ile baş masajı yaparken gözleri korumak esastır. Ayrıca sirke buharı da soğuk algınlığına yardımcı olmaktadır. Burada da gözleri bu buhardan korumak gerektiğini unutmamamız elzemdir.
Sirke ile cilt bakımı ve temizliği; 2 Yemek kaşığı elma sirkesi, 2 yemek kaşığı su karıştırılıp pamuk gibi bir malzemeyle yüzler silinir. Yüzleri kirden ve yağlanmadan koruyacağı gibi gözeneklerin açılmasını da sağlamaya yardımcı olacaktır. Varis için sirke bir havluya içirilip varisler üzerine sarılıp, mümkünse bacakları biraz yükseğe kaldırıp 45 dakika dinlenmeniz tavsiye edilmektedir.
Biberiye ve sirke karışımı saç durulama suyu; İki malzemede saç bakımı için öne çıkanlardandır. Biberiye saç derisinde kan dolaşımını düzenleyerek saçları hatırı sayılır bir şekilde korumaya yardımcı olur. Sirke ise saçınızı arındırırken parlamasını sağlar, mikroları ve olası kirleri temizler. Bu karışım kuru ve incelmiş saçlar için özellikle önerilmektedir. Bu karışımı yapmak için iki dal biberiyeyi bir kavanoz sirkenin içine koyulur ve bir hafta dinlenmesi beklenir. 1/3 karışıma 3 fincan su ekleyip seyreltilir. Şampuanlanmış veya sabunlanmış ıslak saçınıza uygulanır sonra durulanır. Hazırlanan bu karışım yemeklere ve salatalara da katılıp afiyetle tükete bilirsiniz.
Sirkeli gece kremi; Yarım fincan zeytin yağına, çeyrek fincan sirke katılır ve karıştırılır. Bu karışım gece kremi yerine kullanılır. Zeytin yağı cildi nemlendirirken, gerekli faydaları sağlarken sirkede cildin daha da canlanmasını sağlarken mikroplardan cildi arındırmaya çalışır. (Gliserin- Limon karımı el losyonu yapmıştım. Bu karışımda oldukça beğeni toplamıştı. Küçük bir şişe gliserine yarım limona yakın sıkıp karıştırmıştım. Sizin de bu karışımı uygulamanızı tavsiye ederim.)
Bu liste uzayıp gider. Yukarda da belirttiğim gibi sirkenin ve katılan malzemenin aroması sirkeye geçmektedir. Kullandığımız zaman da elbette bizlere geçip karınca kararınca tedaviye başlayacaktır. En azından hastalıklara ve rahatsızlıklara karşı bir ön bariyer oluştururlar.
KENDİMİZ UYGULAYA BİLECEĞİMİZ SİRKE- BİTKİ KARIŞIMLARI VE FAYDALARI
1. Ada çayı sirkesi; sinir bozukluklarında yardımcı bir ürün olarak değerlendirilmelidir. Ayrıca fazla terleyenler içinde tavsiye ederim. Bu gibi aromatikler Sirkenin içine bitki katıp, en az 1-2 hafta dinlendirilir ve demlenir.
2. Ayva sirkesi; Yanıkların tedavisinde kullanılmaktadır.
3. Bahçe nanesi sirkesi; Mideyi ve sindirim sistemini rahatlatır. Bir bardak suya bir çay kaşığı nane sirkesi katılıp içilir.
4. Balsamik sirke: Sirkelerin kralı olarak kabul edilir. Yıllarca ağaç fıçılarda saklanır.
5. Hurma sirkesi; Sakinleştirici, metabolizmayı uyarıcı olarak kabul edilmektedir.
6. Şarap sirkeleri; Beyaz şarap sirkesi sinir iltihaplarında rahatlatıcı olduğu söylenmektedir. Kırmızı şarap sirkesi ise kolesterolü olumlu etkiler. Öyleki. Şaraptan daha etkili olduğu söylenmektedir.
7. On aromalı sirke; 15 gr. Sarımsak, 10 gr. Kıyılmış soğan, 30 gr. Pelin otu, 15 gr. Biberiye, 15 gr. Ada çayı, 10 gr. Lavanta, 8 gr. Tarçın, 3 gr. Muskat, 1 litre beyaz sirke ile hazırlanmaktadır. Malzemeler sirkeyle 3 hafta dinlendirilir. Salatalarda filan kullanılırken normal sirkenin yanında katkı olarak kullanılır.
8. Alıç sirkesi; Alıç zamanı 2-3 avuç alıcı ezip, yarım avuçta gül burnu meyvesini yine ezip sirkenin içine katılır. En az 3 hafta dinlendirildikten sonra kullanılmaya başlanır. Bu sirkeyi kendim yapmıştım. Uykusuzluk problemlerine, damar tıkanıklıklarına ve kolesterole karşı iyi geldiğine inanıyorum.
Sirkeye kattığımız aromatik özellikleri mutfakta kullandığımız sıvı yağlara da özellikle çiğ kullana bileceğimiz zeytin yağına neden uygulamayalım. Son günlerde zeytinyağı üreticileri kazançlarını çeşitlendirmek adına, çeşitli satış hatta ihracatta kolaylıklar adına aromatikleri zeytin yağlarına karıştırmaktadır. Kekik, sarımsak, ada çayı elbette bunların başında gelse de bence köri gibi karışımlarının kendinize özgü özel formüller çıkara bilirsiniz.
Bitki özütleri sirkenin terkibine girmesiyle sirkenin yapısı istediğimiz yönde gelişmektedir. İşte bu yüzden sirkenin birçok çeşidi bulunmaktadır. Öyle ki, Bal sirkesi, sirkenin içinde yumurta eritip içilenleri ve bilmem daha neleri vardır. Erik kurusu-Kayısı kurusuyla da sirke yaptım. Keskin olmasını istemediğimden içine şeker katmadım. Amacım sindirim sistemi yumuşatıcısı olmasıydı.
Sirke ayrıca güzel bir dezenfektan ve temizleme malzemesidir. Sizlerle örnek olması açısından leke çıkarıcı sprey formülünü paylaşayım. 5 ölçü su, 1 ölçü sirke, 2. Şişeye ise 1 ölçü amonyak ve 5 ölçü sudan ibarettir. İnatçı lekeler üzerine bu karışım spreyle sıkılıp, bezle silinmesinden ibarettir.
Sirke hususunda araştırma notlarından örnekler vermeye çalıştım. Bu bile inanın sirkeyi anlatmaya yetmemiştir. Bitkilerle veya daha başka yararlı malzemelerle kendi sirkenizi de yapa bilirsiniz. Hepinize hürmetler sunarım.