BAŞBUĞDAN HATIRALAR

Dr Seyfi ŞAHİN

Başbuğ Alpaslan Türkeş,

1917 yılında Kıbrıs’ın Lefkoşa şehrinde doğdu.  

O zaman  Kıbrıs İngiliz işgali altında idi.

Alpaslan Türkeş;  çok zeki, bedeni güçlü, cesur bir kişi idi.

Bir Türk olarak, nasıl İngiliz bayrağı altında bulunabilirdi?

Babasını ikna ederek, Türkiye’ye taşındılar.

O Kıbrıs ve Türk dünyasını kurtarmak için asker olması gerekiyordu.

Mareşal Fevzi Çakmak’ı araya koyarak askeri liseye kayıt oldu.

Devamında kara harp okulunu bitirdi.

1944 yılında, 3 Mayıs günü İnönü’nün  korku ve kuşkusu ile,

Türkçülük-Turancılık davasında üsteğmen olarak tutuklandı.

 O davadan tutuklananlar 10 yıl hapis cezası aldılar.

Ancak askeri Yargıtay bu cezaları kaldırdı. Hepsi berat etti.

Türkeş de, askeri görevine geri döndü.

                ***

Tabi ki Türk milletinin ve Türk dünyasının kurtarılması için çok çalışması gerekiyordu.

Harp akademisine gitti. Ve başarı ile kurmay oldu.

Bir gün, bebekte bir Cuma namazına gittim dedi.

Orada sınıftan bir arkadaşı gördüm. Resmi kıyafetle namaza gelmişti. Dedi.

Niye bu kıyafetle geldin dedim zararı olmaz mı?

Ben inancımı yaşıyorum kim karışabilir dedi. Dedi.

Sonra baktım sınıf arkadaşım bir hafta sona harp akademisinden tekrara birliğine gönderildi. Dedi.

 Harp akademisinde hiç dindar birisini barındırırlar mı?

                ***

Başbuğ binbaşı iken, Gelibolu’daki askeri garnizonun kapısına,

Atatürk’ün heykelini  yapmışlar altına da. “ Yaratan” yazmışlar.

Altındaki heykel de İnönü’nündü, ona da “yaşatan” yazmışlar.

Bu çok zoruna gitmiş, şikayetlenmişti.

Başbuğ İslam imanı yüksek birisi idi sağlam itikadı vardı.

“En büyük  bilmem ne, başka büyük yok” sloganını atanlara çok kızardı.

En büyük Allah derdi.

                ***

Kayseri il başkanı iken, Gesi kasabasına aday ettiğim İsmet abi anlattı:

Ben Başbuğun  binbaşı iken arabasının şoförü  idim. 

Bir gün yolda giderken bir tarlanın yanında durduk.

Ekin işleyen sahiplerine seslenerek, namaz için izin aldı.

Arabadan inip namazını kıldı dedi.

                ***

Kendisi başarılı bir subay olduğu için, Pentagona (ABD) kurs için gönderildi.

Oradan da başarı ile mezun olarak geldiğinde, Genel kurmay NATO şube müdürü oldu.

Türk silahlı kuvvetlerinin bütün kanun ve yönetmenliklerini ben tercüme ettim dedi.

ABD ordusu gece yürüyüşlerinde ayakları yara olup hizmeti aksatıyorlardı.

Ben de Osmanlı nizamnamesini okuyarak  onu buldum dedi.

Meğer ayak tırnakların ucunu düz kesmek gerekiyormuş.

Aynısını bizim askeri yönetmenliğe yazdım dedi.

                ***

“ABD de kursa gittiğimde, subay gazinosunda kötü bir gelenek vardı. İçki ve kumar da vardı.

Ben ailecek görüşmemek için, Hanımı gece İngilizce kurslarına yazdırdım.

Kendimi de gece iktisat fakültesine yazdırdım.”

Bu bakımdan  Başbuğun ekonomi bilgisi üst seviyede idi.

Bize derslerimizde ülkelerin kalkınması için ne gerekirse anlattı.

9 ışık doktrininde de kalkınmanın yollarını aşikar olarak belirti.

Mekanı cennet olsun. Peygamber efendimize yoldaş olsun.

_____________________________-

17.04.2023, Kayseri.