Küçük karınca

  Ağzında buğday tanesi ile yol almaktadır

  Karşısına bir kaya çıkar, kayayı da geçmek ister. Ağzındaki buğday tanesine bakmadan tırmanır kayaya. Uzunca bir süre tırmanır. Artık kayanın üstüne ulaşmak üzeredir, şansızlık bu ya düşürüverir ağzındaki buğday tanesini…

  Umutsuzluğa kapılmaz

  ‘Şimdi bu da olur mu?’ demez

  Kayadan aşağı iner, yüklenir buğday tanesini, tekrar çıkmaya başlar. Hava sıcaktır, tüm canlıların gölge aradığı bir zamanda karınca gene tırmanmaya başlar. Uzun süren cabanın ardından tekrar kayanın zirvesine yaklaşır.

  Hedefine varmak üzeredir

  Fakat o da ne!

  Gene düşürür buğday tanesini

  Kızmaz, öfkelenmez, sitem etmez, ‘bana yardım edecek bir Allah’ın karıncası yok mu?’ demez.

  Tekrar iner aşağıya, yüklenir buğday tanesini başlar yukarı doğru çıkmaya…

  O sıcakta, terin suyun içinde kalarak, büyük uğraşlar sonucunda gene zirveye yaklaşır, az sonra kayanın tepesine ulaşacak, sonra ise yoluna devam edecektir.

  O da ne!

  Bir kere daha düşer buğday tanesi

  Öfkelenmez, bağırmaz, çağırmaz… Kaderine küsmez, ana karıncayı suçlamaz, başkalarına sitem etmez…

  ‘Düzen bozuk, bu düzen değişmeli’ demez

  Sakince iner aşağıya

  Yüklenir yükünü, başlar çıkmaya

  Uzun uğraşlar sonucunda yaklaşır gene zirveye, bir iki adımlık yol kalmıştır, onları da geçtikten sonra kayanın üstündedir. Kendinden kat be kat ağır buğday tanesi ile yürümeye, kayanın üstüne ulaşmaya çalışır.

  Olacak bu ya!

  Tekrar düşürür

  Yılgınlık göstermez, isyan etmez, ‘bana verilen ücretle ancak bu kadar çalışılır’ demez. İner aşağıya, yüklenir yükünü başlar çıkmaya…

  Fakat aynı netice ile karşılaşır

  Akşam olur, yuvasının yolunu tutar

  Sabah erkenden gelir, başlar mücadeleye

  Sonuç hep aynıdır, değişmez

  ‘Öldüm, bittim!’ demez. Küfür etmez, kötü şeyler düşünmez, işin hilesine kaçmaz, başka karıncalara yük sürmez…

  Çalışır, çabalar

  İner, çıkar

  Tam 117 kere tekrarlar bu işi

  Ve sonunda küçük karınca kazanır, aşar kayayı… Her şey bitmiş de değildir.

  Başka engeller onu beklemektedir

  Fakat o bunları düşünmez, tembellik etmez, ‘mola vereyim, yarın devam edeyim’ demez…

  Çalışır çalışır

  Sonunda bize de bir ders vererek, buğday tanesini ulaştırır yuvaya…