ÖLÜMDEN ÖTE YOL VARMI
Türkiye 1952 yılında NATO ya girdi yani tam üye oldu. Türkiye 2. Dünya Savaşı sonrası iki kutuplu dünyada batı blokunda yer aldı. 1949 yılında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği(SSCB) paktına karşı NATO kuruldu. Türkiye 1950 yılında üyelik için müracaat etsede red edildi. Türkiye Kuzey Kore, Güney Kore savaşına asker göndermesi neticesinde 1952 yılında üye oldu.
SSCB nin yayılmacı politikasına karşı ki o dönemlerde Türkiye den boğazlar ve Doğu Anadolu dan toprak talepleri vardı, kendine güvenceye alabilmek için batı ittifakı olan NATO ya girmeye ihtiyacı vardı ve bunu gerçekleştirdi. Ne gariptir ki Türkiye nin NATO ya girmesi ile birlikte hem NATO tarafından ve birçok NATO üyesi batılı ülkelerce müttefiklik ruhuna aykırı hamleler gördü darbeler, terör, ambargo. Batının Türki ye üzerindeki haçlı emelleri hiçbir zaman bitmedi. 1960 yılından sonra darbeler, 1970 li yıllardan sonra ASALA terör örgütü, 1980 li yıllarda PKK terör örgütü ve son olarak FETÖ terör örgütü üzerinden saldırılarına devam ettiler. Günümüzde PKK, YPK, FETÖ terör örgütlerin saldırılarına ve batılı devletlerce açıktan ve gizli ambargolara maruz kalmaktayız. Bunlarla elbette Türkiye mücadele etmekte hem de çok güçlü bir şekilde mücadele etmekte.
İkinci Dünya Savaşından sonra Avrupa güvenliğine pek yatırım yapmadı gelişmesini daha ziyada sanayileşme üzerine kurdu ve refah düzeylerini çok yükselttiler, Türkiye için ise sanayileşmesini engelleyici birçok girişimlerde buldular hep siz üretmeyin biz size daha ucuz veririz diyerek iktidarlar üzerinden, gelişmemize sanayileşmemize darbelerle hep engel oldular. Güçlü olmayan koalisyon hükümetleri üzerinden, darbelerle, terörün ülke içerisindeki işbirlikçileri ile birlikte Türkiye nin enerjisini hep bu yönde harcattılar. 2020 yılı hesaplarına göre Türkiye nin teröre harcadığı para 1 Trilyon Dolar olarak bilinmekte. 1 Trilyon Doların yatırıma, üretime, sanayileşmeye, bilime, teknolojiye aktarıldığını düşünecek olsak bugün gelişmiş ülkeler içerisinde ilk onda olmamız muhtemeldir. Yani batının haçlı zihniyeti ülkemizin enerjisini tüketmek için elinden geleni yaptı yapmaya da devam ediyor.
Günümüzde terörle haklı mücadelemizi NATO ve batılı ülkelerce engellemek için aynı argümanla hareket etmekteler ambargolar ile birlikte, barış, demokrasi, huzur, güvenlik gibi süslü kelimeler ile terörle mücadelemizin önünü kesmekteler. Bunlar haklının yanında müttefikinin yanında olmak yerine, biz güçlüyüz diyerek güçlerini haksızlık dan yana kullanmaktalar. Her seferinde Türkiye nin terörle haklı mücadelesini savunuyoruz derler ama terör örgütleri ile mücadelemize engel olmak için elinden geleni yaparlar, terör örgütlerinin kendi ülkelerindeki faaliyetlerine izin verirler, göz yumarlar, korurlar kollarlar ve silah araç gereç yardımını aleni yaparlar. İkiyüzlülüklerini hiç gizlemezler.
Artık birçok yönden dışa bağımlı bitmiş olan ülkemiz zorluklara rağmen güçlü bir irade ile hem terör örgütleri hem de onların destekçileri ile mücadele vermekte. Türkiye nin haklı mücadelesine engel olmak baltalamak için onlar elinden geleni yapacak, bu coğrafyada yaşam hakkımızı elimizden almak için haçlı zihniyeti hep sürecek ve bizi yok etmek için bize yaşam hakkı tanımamak için bu müttefik dediğimiz ülkeler elinden geleni yapacak. Varsın yapsın ölümden öte yol varmı.
SMA hastası Yusuf Eren yavrumuzun tedavisi için şehrimizde etkinlikler ve kampanyalar düzenlenmekte, bunları canı gönülden desteklerken, her insanımızın da yardımlarını esirgememesi dileklerimle.
İhsan BİÇKİN
01.12.2022