Kumar, Uyuşturucu ve Çürüyen Düzen: Devletin Anayasal Sorumluluğu Nerede?

Televizyon ekranlarında her gün yeni bir skandal izliyoruz.

Ünlüler, iş insanları, sosyal medya fenomenleri…

Uyuşturucu operasyonları, sanal kumar ağları, fuhuş karşılığı şantajlar, tehditler, kirli para trafiği…

Ama ekranlarda gördüğümüz buzdağının sadece görünen kısmı.

Asıl yangın, sokakta.

Asıl yıkım, çocukların hayatında.

Bugün Türkiye’de 12–15 yaşındaki çocuklar sentetik uyuşturucuya, kafa yapıcı ilaçlara çok kolay ulaşıyor.

İzmir’de ele geçirilen milyonlarca hap, tehlikenin boyutunu gözler önüne seriyor.

Rakamlar korkunç, tablo vahim.

Artık yasalar vatandaşa güven vermiyor.

Aileler çaresiz.

“İçici” denilerek geçiştirilen gençler, evlerde aileleriyle boğuşuyor; sokakta ise zehir tacirlerinin insafına terk ediliyor.

Anayasa Ne Diyor, Uygulama Ne?

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 58. maddesi, devlete açık ve net bir sorumluluk yüklüyor:

“Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan korumak için gerekli tedbirleri alır.”

Peki bugün ne oluyor?

Devlet bir yandan gençliği kumardan korumakla yükümlüyken,

diğer yandan Milli Piyango, Spor Toto ve Türkiye Jokey Kulübü aracılığıyla bahis oyunları düzenliyor.

Bu oyunların adı ne olursa olsun, gerçeği değişmiyor:

Bu bir kumardır.

Üstelik internet üzerinden, cep telefonlarının ucunda…

Oyunlaştırma adı altında bağımlılık teşvik ediliyor, gençler adım adım bataklığa çekiliyor.

Sanal bahis siteleri bağımlılığı körüklüyor, aileleri yıkıyor, gençleri borçla, suçla, şantajla tanıştırıyor.

Toplum sağlığını korumak için yasadışı sitelerin kapatılması yetmez.

Yasal bahis sistemine de ciddi erişim kısıtlamaları getirilmelidir.

Türkiye Zehir Tacirlerinin Hedef Ülkesi mi?

Bugün Türkiye;

Afrika’dan, Güney Amerika’dan, Asya’dan gelen uyuşturucu baronlarının kesişme noktası hâline gelmiş durumda.

Artık sadece bir “geçiş ülkesi” değil,

hedef ülke konumundayız.

Bu tablo, sadece alt düzey satıcılarla, sokak operasyonlarıyla değişmez.

Bataklık kurutulmadan sivrisineklerle uğraşmanın hiçbir anlamı yoktur.

Cumhurbaşkanı’na Açık Çağrı

Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,

Operasyon yapmak yetmez.

Gözaltılar yetmez.

Günlük başarı manşetleri yetmez.

Bu işin en tepesindeki mafya yapılanmalarını,

uluslararası uyuşturucu baronlarını,

finans ağlarını ve koruma kalkanlarını dağıtmadan bu ülke kurtulmaz.

Asıl cesaret, yukarıya dokunmaktır.

Gelecek Sokakta Kayboluyor

Sokaktaki çocuğa sahip çıkın.

Okuldaki çocuğa sahip çıkın.

Köydeki gence sahip çıkın.

Uyuşturucudan kurtarmak için iş verin, umut verin, yol açın.

Aksi hâlde o boşluğu zehir tacirleri dolduruyor.

Eğer bugün çocuklarımızı bu bataktan kurtaramazsak,

yarın ne ekonomiyi,

ne güvenliği,

ne de devleti ayakta tutabiliriz.

Bu mesele bir ahlak meselesi değil sadece;

bir beka meselesidir.

Ve unutmayalım:

Bir ülke, gençliğini kaybettiği gün geleceğini de kaybeder.

Tuncay Dalcı