Amerika’nın Yeni Sömürge Oyunu: Latin Amerika’da Hırsızlık Operasyonu!
Amerika yine sahnede. Bu kez hedefte Venezuela var. “Uyuşturucu ile mücadele” bahanesiyle dünyanın en büyük uçak gemisini Latin Amerika kıyılarına gönderdi. Klasik senaryo: önce bahane bulunur, sonra masum insanlar öldürülür, ardından petrol ve doğalgaz sahaları “demokrasi” adı altında yağmalanır.
Washington yönetimi, Maduro hükümetini devirmek için düğmeye bastı. Gerekçe mi? Uyuşturucu! Güler misin, ağlar mısın? Yıllardır dünyanın dört bir yanında kan döken, milyonları yerinden eden, kendi silah tüccarlarını zengin eden Amerika, şimdi kalkmış “uyuşturucuyla savaş” maskesi takıyor. Asıl dert, Venezuela’nın yeraltı zenginlikleri — petrol, doğalgaz ve altın damarları.
Maduro’nun en büyük suçu ne biliyor musunuz? Amerikan emirlerini dinlememesi. Kendi ülkesinin kaynaklarını halkı için kullanmak istemesi. İşte o yüzden Washington rahatsız. Tıpkı Saddam’ı, Kaddafi’yi, Mursiyi rahatsız ettikleri gibi. Her şey aynı senaryo, sadece ülke isimleri değişiyor.
Amerika’nın “özgürlük” getirdiği her toprak kan gölüne döndü. Filistin, Suriye, Irak, Libya, Afganistan… Şimdi sıra Latin Amerika’da mı? Uçak gemisini Venezuela’ya dayamakla barış mı getireceksiniz? Bu neyin adaleti, neyin insanlığı?
Bu dünya artık uyanmalı!
ABD’nin her girdiği ülke fakirleşti, her çıkışı ardında yıkım bıraktı. Latin Amerika halkları yıllardır bu yağmacı politikadan bıktı. Şimdi aynı oyun yeniden sahnede. Önce tehdit, sonra yaptırım, ardından “insani müdahale” tiyatrosu... Son perde: sömürü!
Amerika bir kez daha kendi çıkarları için “barış” maskesiyle savaş ilan ediyor. Ama bu defa dünya eski dünya değil. Halklar artık yalanlara kanmıyor. Maduro’ya, Venezuela’ya, Latin Amerika halkına yöneltilen tehdit sadece bir ülkeye değil, bağımsızlığa yönelmiş bir saldırıdır.
Hırsız Amerika, senin demokrasi getirme bahanen de, uyuşturucu hikâyen de fos çıktı!
Dün Ortadoğu’yu karıştırdın, bugün Latin Amerika’ya göz diktin.
Ama unutma: her halkın sabrının bir sınırı vardır.
Ve o sınır aşıldığında, emperyalizmin maskesi bir daha asla yerine takılamaz!
Tuncay Dalcı